Son araştırmalar, belirli sebze bazlı çorbaların öğün aralarında tüketiminin, özellikle karın çevresi yağlanmasıyla mücadelede etkili bir yöntem olabileceğini ortaya koydu. İngiliz Dr. Michael Mosley, aralıklı oruç diyeti uygulayanlar için dahi çorbayı kilit bir strateji olarak işaret etti.
MİDEYİ DOLDURAN SÜRPRİZ SİLAH
Kilo verme ve bölgesel incelme arayışındaki bireyler için beslenme uzmanları ve bilim insanları, şaşırtıcı derecede basit bir yöntemin önemini bir kez daha vurguladı: Düşük kalorili, hacimli çorbalar. Dört kaşık kadar mütevazı bir porsiyonun dahi ara öğün olarak tüketilmesiyle karın çevresindeki yağlanma üzerinde "inanılmaz" bir etki yarattığına dair görüşler, son dönemde bilimsel araştırmalarla desteklendi.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR 'HACİM' ETKİSİNİ ONAYLADI
Çorbanın tokluk üzerindeki etkisi, "volümetrik" adı verilen beslenme prensibiyle yakından ilişkili bulunuyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden saygın beslenme bilimcisi Dr. Barbara Rolls, yüksek su içeriğine sahip gıdaların mideyi daha az kaloriyle doldurduğunu ve bu durumun iştah kontrolüne ciddi ölçüde yardımcı olduğunu yıllardır ifade etti. Dr. Rolls'un liderliğindeki araştırmalar, yemeğe çorbayla başlamanın, öğünün toplam kalori alımını önemli ölçüde düşürdüğünü kanıtladı. Uzmanlar, ara öğün olarak tüketilen dört kaşık sebze bazlı çorbanın, bir sonraki ana öğünde aşırı yeme eğilimini azalttığını ve böylece gün boyu kalori açığı yaratmaya destek olduğunu kaydetti.
Özellikle ABD, Avrupa ve Asya'da gerçekleştirilen geniş çaplı nüfus çalışmaları, düzenli olarak çorba tüketen kişilerin, tüketmeyenlere kıyasla daha düşük vücut ağırlığına ve daha küçük bel çevresine sahip olduğunu gösterdi. Bu durum, çorbanın karın çevresindeki yağlanma (viseral yağ) ile mücadelede potansiyel bir rol üstlendiğini ortaya koydu.
UZMANLARDAN KRİTİK GÖRÜŞLER: İNSÜLİN DÜZEYLERİNİ DÜŞÜRÜN
Aralıklı oruç ve hızlı kilo verme yöntemlerinin önde gelen savunucusu İngiliz doktor ve gazeteci Dr. Michael Mosley, yüksek lifli, protein ve sebze zengini çorbaların, özellikle kalori kısıtlamasının uygulandığı hızlı diyet (Fast 800 gibi) günlerinde dahi tokluğu sağlamada kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Dr. Mosley, sebze veya baklagil bazlı çorbaların, düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengelemeye ve dolayısıyla yağ depolamayı tetikleyen insülin seviyelerindeki ani artışları engellemeye yardımcı olduğunu vurguladı.
Öte yandan, Kanadalı nefrolog ve oruç terapisi uzmanı Dr. Jason Fung, kilo vermenin temel anahtarının sürekli atıştırmaktan kaçınmak ve insülin seviyelerini düşürmek olduğunu ısrarla belirtti. Dr. Fung, sık sık yemek yeme alışkanlığının insülin seviyelerini sürekli yüksek tuttuğunu ve bunun da vücudu "depolama" moduna geçirdiğini ifade etti. Bu bağlamda, sebze zengini, düşük kalorili bir çorbanın ara öğün olarak tercih edilmesi, hem tokluk sağlayarak gereksiz atıştırmaların önüne geçtiği hem de insülin tepkisini minimumda tuttuğu için yağ yakım sürecine dolaylı olarak katkı sağladığına dikkat çekildi.
SAĞLIKLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAKLAŞIM ŞART
Araştırmalar, lahana çorbası gibi tek tip, besin dengesi eksik şok diyetlerinin uzun vadede sürdürülemez ve sağlıksız olduğunu gösterdi. Ancak uzmanlar, mercimek, sebze ya da kemik suyu bazlı, lif ve protein açısından zengin çorbaların, dengeli bir beslenme düzeni içerisinde ara öğün veya başlangıç olarak tüketilmesi durumunda, karın çevresindeki yağlanmayı azaltma çabalarına sağlıklı bir destek sunduğunu kesin bir dille ifade ettiler.
Uzmanlar, "dört kaşık" çorba yaklaşımının, yüksek su ve lif içeriği sayesinde uzun süre tokluk hissi verdiğini, bu basit stratejinin genel kalori alımını kontrol altında tutmak isteyenler için önemli bir destek sağladığını bildirdi.