Hazine başta olmak üzere kamuda görev yapan avukatlar, ağır iş yükü, mali ve sosyal haklarının iyileştirilmemesi, düşük ücretler nedeniyle işi bırakıyor. Hazine’de bin 300 olan kamu avukatı sayısı 800’e düştü. İdareler ise ihtiyacı karşılamak için serbest avukatlardan hizmet alımı yapmaya başladı.
Hazine avukatları hazırladıkları raporda, taşrada kamu avukatı kalmadığına dikkat çekti. Raporda, “Hukuk bilgisi olmayan idari amir eliyle hukuk hizmeti yürütülmektedir... Bu gidişatın durdurulamaması halinde; kamu adına yürütülen hukuk hizmetinin zaafa uğrayacağı ve kamu zararına neden olunacağı açıktır” uyarısı yapıldı.
Mustafa Çakır'ın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Büro-Sen üyesi Hazine avukatları, sorunlarını dile getiren rapor hazırladı. Avukatlar, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Osman Eksert’i ziyaret ederek hazırladıkları raporu sundu. Görüşmede avukatlar, atamaların yeterli olmaması, iş yükünün fazlalığı, mali, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi konularında sendikadan destek istedi. Kamu avukatlarının sorunlarının yer aldığı raporda şu değerlendirmelere yer verildi:
-Kamu avukatları farklı yasalara tabi çalışsalar da, çalışma koşulları, özlük hakları yönünden yaşadıkları sorunlar büyük çoğunlukla ortak olup uzun yıllardır dillendirilen bu sorunlar ne yazık ki halihazırda çözüme kavuşturulmadı.
-Kamu avukatlığı kan kaybetmekte; her yıl büyük emek ve masraflarla düzenlenen sınavlarla istihdam edilen avukatlar, kendilerine sunulan çalışma ve özlük koşulları karşısında görevden ayrılıyor.
-Günümüzde taşrada kamu idaresinin temsili kesintiye uğramakta ve hatta kısmen imkânsız hale geldiği için, hukuk bilgisi olmayan idari amir eliyle hukuk hizmeti yürütülüyor.
-Kısa zaman önce yaklaşık bin 300 olan Hazine avukatı sayısı, şu an için 800’e düştü. Aynı nedenle diğer kamu kurumlarında da kamu avukatı sayısı hızla azalıyor.
-Bu gidişatın durdurulmaması halinde, kamu adına yürütülen hukuk hizmetinin zaafa uğrayacağı ve kamu zararına neden olunacağı açıktır.
Kamu avukatlarının sorunları ana başlıklarıyla şöyle:
1- Devlet Memurları Yasası’ndaki “kariyer” ilkesinde aranan koşulları taşıdıkları halde “kariyer meslek sınıfına” alınmıyorlar.
2- Eğitim durumları, bulundukları kadro ve görev unvanları gereği “makam tazminatı” almaları gerektiği halde verilmiyor.
3- Özel hizmet tazminatı, emsal eğitime sahip meslek grubuna göre çok düşük.
4- Ek gösterge, aynı eğitim durumu ile kamuda çalışanlarla eşit değil.
