Yahu!

Bugün bazı çevreler hâlâ “eşit vatandaş değiliz” diyerek, etnik kimlik üzerinden taleplerde bulunuyor, devlete gönül koyuyor. Oysa gerçek tabloya baktığımızda, bu iddiaların temelsiz olduğu açıkça ortadadır. Cumhurbaşkanları, başbakanlar, genelkurmay başkanları, bakanlar, valiler, kaymakamlar, genel müdürler… Bu ülkenin her etnik kökeninden insanlar, dün de bu makamlarda yer aldı, bugün de almaya devam ediyor. Temsil meselesi değil bu; mesele, temsiliyetin ardına sığınılarak milleti ayrıştırma girişimidir. Bu da artık görülmeli, dillendirilmelidir.

Bakırhan efendi!

Size herkes söyleyemiyor olabilir, ama ben söyleyeyim: Bu ülke, bin yıllık kardeşliğin, birlikte yoğrulmuş tarihin, aynı bayrağın altına can vermiş milletin yurdudur. Etnik kimlik üzerinden siyaset üretmek, milleti ayrıştırmak; “toprak, bayrak” gibi kutsalları pazarlık konusu yaparak gündem kurmak, asla meşru değildir. Kim ne söylerse söylesin, bu yolun sonu yoktur. Bölünmeye gidecek bu yol kapalıdır!

Bu çağda hâlâ “biz dışlandık”, “biz azınlığız”, “biz farklıyız” naraları atılıyorsa, önce elinizdeki güce bakın. Bugün pek çok yerde yönetici koltuklarında etnik çeşitlilik zaten mevcut. Bu ülkede herkes okuyor, çalışıyor, seçiliyor, atanıyor. Ama mesele sadece temsiliyet değil, mesele niyet!

Eğer niyetiniz kardeşlikse, hukuk içinde hak arayışına kimsenin itirazı olmaz. Ama eğer zihinlerde hâlâ ayrı bir bayrak, ayrı bir vatan, ayrı bir sınır varsa; kusura bakmayın, bu millet buna razı gelmez. Ne doğusunda ne batısında…

Bu milletin hafızası derindir, feraseti büyüktür. Dün Çanakkale’de, Sakarya’da omuz omuza duranlar, bugün de yan yanadır. Ama siz hâlâ milleti kimlik kodlarına ayırmakta ısrar ederseniz, bu toprakların ruhuna ters düşersiniz. Bu milletin sabrını sınamayın.

Benim gönlüm barıştan, birlikten, kardeşlikten yanadır. Ama bu birlik, zorlama değil, karşılıklı sadakat üzerine kurulmalıdır. Devlete küsen değil, devleti kucaklayan kazanır. Fitne değil, fikir konuşulmalıdır. Ve unutulmamalıdır ki; bu coğrafyada bölünmeye açılan her kapı, önce o kapıyı aralayanı yutar!

Sözün özü: Bu yol, bu akıl, bu söylem; çıkmaz sokaktır.
Ve bu yol kapalıdır, efendi!