Son yıllarda tüm dünyada hızla yayılan diyabet hastalığı, küresel bir sağlık krizine dönüştü. Özellikle tip 2 diyabetin yaygınlığı, uzmanların "sessiz salgın" tanımlaması yapmasına neden oldu.
Yapılan araştırmalar, toplumda her 5 kişiden 1'inin diyabet hastası olduğunun farkında olmadan yaşamını sürdürdüğünü gözler önüne serdi.
KRİTİK BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLDİ
Diyabetin en belirgin ve sık rastlanan semptomları arasında yer alan bulanık görme, aşırı susama (polidipsi) ve sık idrara çıkma (poliüri) gibi kritik sinyallerin genellikle yorgunluk veya yaşlanmaya bağlanarak göz ardı edildiği bildirildi.
Harvard Tıp Okulu'ndan endokrinoloji uzmanı Prof. Dr. David M. Nathan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Erken tanı konulamayan her vaka, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği ve görme kaybı riskini katlanarak artırdı. Diyabet öncesi ve erken evre diyabet taramaları, önümüzdeki 10 yılın en hayati sağlık stratejisi olmalı" ifadelerini kullandı.
RİSK ALTINDA OLANLAR KİMLER?
Küresel Epidemiyoloji Çalışmaları, özellikle aşağıdaki grupların yüksek risk altında olduğunu vurguladı:
-Ailesinde diyabet öyküsü bulunanlar,
-Obezite ve aşırı kilolu bireyler,
-Fiziksel aktivitesi yetersiz olanlar,
-45 yaş ve üzeri yetişkinler.
Imperial College London'da halk sağlığı alanında çalışan Dr. Sarah E. Wild, özellikle Batı tipi beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştığı bölgelerde vaka sayılarının dramatik bir şekilde yükseldiğini kaydetti.
Dr. Wild, "Yüksek şekerli ve işlenmiş gıdalara dayalı diyet, tip 2 diyabetin başlıca tetikleyicisi oldu. Hükümetler, beslenme politikalarını acilen gözden geçirmelidir" yorumunda bulundu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR ALARM VERDİ
The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı bir meta-analiz, küresel diyabet prevalansının $1980$'den bu yana dörde katlandığını ortaya koydu.
Araştırmanın baş yazarı Prof. Dr. Stephen Colagiuri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde diyabetin birincil ölüm nedenleri arasına girdiğini belirtti ve "Bu sadece bir yaşam tarzı hastalığı değil, acil müdahale gerektiren bir küresel krizdir" diyerek uyardı.
Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verileri de benzer şekilde, dünya genelinde milyonlarca kişinin ya prediyabet aşamasında olduğunu ya da teşhis edilmemiş diyabetle yaşadığını doğruladı.
Uzmanlar, halkın bilinçlendirilmesi ve basit kan şekeri testlerinin yaygınlaştırılması çağrısı yaparak, hastalığın yıkıcı sonuçlarının bu şekilde önüne geçilebileceğini ifade etti.