Cep telefonları, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi, ancak yaydıkları elektromanyetik radyasyonun sağlık üzerindeki etkileri hâlâ tartışma konusu. Dünya genelinde milyonlarca insanın her gün saatlerce kullandığı bu cihazların, özellikle beyin tümörü gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği endişesi, bilim dünyasını ikiye bölüyor. Türk ve uluslararası uzmanlar, cep telefonu kullanımının potansiyel risklerini değerlendirirken, yeni araştırmalar bu konuda daha fazla dikkat gerektiğini ortaya koyuyor.
Cep telefonlarının yaydığı iyonize olmayan radyasyonun (RF-EMF) sağlık üzerindeki etkilerinin hâlâ tam olarak anlaşılmadığını belirtildi. Cep telefonları, düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yayar. Bu dalgalar, DNA’yı doğrudan kırabilecek iyonize radyasyon kadar güçlü değil, ancak uzun süreli maruziyetin beyin dokusu üzerindeki etkileri tartışılıyor. Özellikle gliom ve akustik nörinom gibi beyin tümörleriyle ilişkilendiriliyor. Anacak, özellikle çocukların hassas beyin dokularının daha büyük risk altında olduğunu vurguluyor.
Uluslararası alanda da benzer kaygılar dile getiriliyor. ABD’deki Ulusal Kanser Enstitüsü’nden (NCI) epidemiyolog Dr. Martha Linet, cep telefonu kullanımının beyin tümörü riskini artırdığına dair kesin bir kanıt bulunmadığını, ancak uzun vadeli etkilerin hâlâ araştırıldığını söylüyor. Linet, “20-30 yıllık yoğun cep telefonu kullanımı üzerine veriler henüz sınırlı. Ancak, özellikle genç yaşta başlayan yoğun kullanım, potansiyel bir risk oluşturabilir” diyor. International Journal of Environmental Research and Public Health’te yayımlanan bir meta-analiz, cep telefonu kullanımının 10 yıldan uzun süre devam etmesi durumunda gliom riskini %20 artırabileceğini öne sürdü.
Cep telefonlarının sağlık etkileri üzerine yapılan araştırmalar, çelişkili sonuçlar ortaya koyuyor.