Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

CHP-MHP kavgası kimin işine yaradı?

Meclis Başkanlığı seçimleri ‘jet hızı’ ile sona erdi; ama ‘ortaya çıkan sonuç’ üzerindeki tartışmalar her geçen gün biraz daha alevlenerek devam ediyor.

Saray Ağası’na yakınlığı ile bilinen bir ismin Meclis Başkanlığı koltuğuna oturması ile ‘yasamanın’, ‘yürütmenin’ dayatmalarından kurtulma şansı biraz daha azaldı.

‘Meclis denetiminin’ devreye girmesi ve ‘17/25 Aralık’ yolsuzluk dosyalarının tozlu raflardan indirilerek yeniden açılması bir dönem daha askıya alındı.

Meclis’in ülkeyi ‘fabrika ayarlarına’ geri döndürme ihtimali tamamen ortadan kalktı.

Şimdi CHP ve MHP ya ‘AKP’nin koyduğu kırmızı çizgiler’ çerçevesinde tıpış tıpış giderek yeni bir teslimiyet hükümetine ‘koltuk değneği’ olacaklar, ya da Saray Ağası’nın taktikleri doğrultusunda yeniden ‘erken seçime’ gidecekler.

Meclis Başkanlığı seçimine ilişkin ‘yüksek rakımlı’ tepelerde neler döndüğü halen esrarını koruyor, ancak ‘alçak rakımlı’ tepelerde tedavülde olan iki senaryo şöyle:

 * * *

CHP SENARYOSU:

AKP, MHP ile örtülü bir koalisyon kurabileceğinin sinyallerini seçim öncesinde verdi.

Saray Ağası, bir taraftan ‘çözüm sürecine’ karşı tavır alarak ‘milliyetçi’ oylara oynarken diğer taraftan CHP ve HDP’ye yüklendi, ama MHP’ye fazla dokunmadı.

Bugüne kadar söylemlerinde AKP karşıtı gibi görünen ama eylemlerinde hep ‘AKP ile birlikte’ hareket eden Devlet Bahçeli de seçim gecesindeki sert çıkışları ile aslında “Bütün seçenekleri deneyin, sonra bana gelin’ mesajı verdi.

Bir zamanlar Hasip Kaplan’ın sırtını okşayıp ‘çiçek bahçesinden’ bahseden, Ahmet Türk’ün, Selahattin Demirtaş’ın elini sıkmakta sakınca görmeyen Bahçeli, ne oldu da bir anda partisini ‘HDP karşıtlığı’ eksenine oturttu?

Bahçeli, kendi seçmenine dahi izah edemeyeceği ‘kaotik bir icraata’ daha imza attı.

CHP, kendi adayını çekip MHP adayına destek verseydi eğer, ‘bir oyunun figüranı’ olarak AKP’nin MHP ile yakacağı ateşe odun taşımış olacaktı.

* * * 

MHP SENARYOSU:

Saray Ağası, bir zamanlar kendisini ‘kuyudan’ çekip alan ve ‘kayıkçı kavgaları’ ile zinde tutan eski oyun arkadaşı Deniz Baykal’ı ayağına çağırarak ‘AKP ile CHP arasında kurulacak koalisyon için altyapı oluşturması’ için talimat verdi.

CHP, MHP’nin bütün itirazlarına, hatta “Başka bir ismi aday gösterin açık destek verelim” şeklindeki çağrılarına rağmen, Baykal’ı aday göstermekten vazgeçmedi.

AKP, son anda bir pürüz çıkmaz da CHP ile koalisyon kurabilirse eğer, MHP’nin çözüm süreci ile ilgili eleştirilerine “Sen de PKK uzantısı saydığın kişiler ile aynı safta yer almadın mı?” şeklinde karşılık verecekti.

Eğer kuramazsa, bu defa “MHP, PKK uzantısı ilan ettiği kişiler ile aynı safta yer aldı; ‘dinsiz’ bir partinin kaset operasyonu ile gitmiş olan adayını Meclis Başkanı seçtirdi” diye karalama kampanyalarına başlayacaktı.

MHP, kendisini ileride ‘barajın altına’ sürükleyebilecek çok büyük bir oyunu bozdu.

* * *

Hangi senaryo doğru olursa olsun ‘büyük oyunda’ nihai kazanan Saray Ağası oldu.

Siyasette ‘hamasi nutuklardan’ çok ‘oyun kuruculuğun’ ne kadar önemli olduğunu bir kez daha cümle aleme gösteren hazret, ilk günkü ‘bozgun havasının’ şaşkınlığını üzerinden atarak ‘siyasi arenaya’ muhteşem bir dönüş yaptı.

‘İnisiyatifi’ yeniden ele geçirerek, hem ‘ofsayta’ düşürdüğü Deniz Baykal’ı tarihe gömdü, hem de CHP’de ve MHP’de ‘derin çatlağa’ yol açan ‘çok kritik’ bir gol attı.

Hazret, ‘tartışmalı görüşme’ sayesinde, her dara düştüğünde ‘yardımına’ koşmasına rağmen, ‘kaset operasyonuna’ uğradığı dönemde “Ne özeli, genel, genel” diyerek istifasına zemin hazırladığı Deniz Baykal’a son bir kazık daha attı.

Aynı zamanda kamuoyunda “Acaba yeni bir gizli pazarlık mı yapıldı?” şeklinde bir algı oluşturarak, ‘yolsuzluk dosyalarının’ yeniden açılması için ‘ortak hareket etmeye’ hazırlanan muhalefet partilerini ‘tuzağa’ düşürdü.

* * *

İki senaryodan hangisinin doğru olduğunu, CHP’nin ve MHP’nin tavırları belirleyecek.

Ola ki CHP, üzerinde yürütülen onca ‘karalama’ operasyonlarına rağmen, ‘erken seçime gitmeme’ bahanesi ile AKP ile bir koalisyon kuracak olursa MHP senaryosunun gerçek olduğu ortaya çıkacak.

Yok eğer MHP, şart koştuğu ‘kırmızı çizgileri’ çiğneyerek “Ülke şartları böyle gerektiriyor” bahanesi ile AKP ile bir hükümet kuracak olursa bu kez CHP senaryosu geçerlilik kazanacak.

Yazarın Diğer Yazıları