Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultayının iptali açtığı davada bugün kritik gelişmeler yaşanıyor. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek duruşmada çıkacak karar merakla bekleniyor.
HERKESİN GÖZÜ BUGÜN ÇIKACAK KARARDA
Kritik davada mahkeme heyetinin önünde davanın reddi, bir önceki duruşmada olduğu gibi erteleme, çağrı heyeti atama ve mutlak butlan kararı verme gibi olasılıklar var.
Kurmaylar, mahkeme öncesinde “Ters bir karar beklemiyoruz, endişemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.
Bazı kurmaylar ise mahkemeden “erteleme” beklediklerini belirtirken, çıkacak karar ya da erteleme tarihine göre yol haritası belirleyeceklerini ifade etti.
İDDİALAR NELERDİ?
4-5 Kasım 2023'te Ankara Spor Salonu'nda yapılan CHP 38. Olağan Kurultayı'nda Divan Başkanı olarak görev yapan Ekrem İmamoğlu ve diğer şüphelilerin ortak hareket ederek, kurultayda oy kullanan bazı delegelere yönelik çeşitli usulsüz faaliyetlerde bulunduğu öne sürüldü.
Bu kapsamda bazı delegelere para verildiği, bazılarına farklı il ve ilçelerde belediye başkanlığı ya da belediye meclis üyeliği adaylıklarının teklif edildiği iddia edildi.
İddianamede ayrıca bazı delegeler ile yakınlarının CHP'li belediyeler ve bu belediyelere bağlı şirket ya da iştiraklerde işe alındığı, bazı delegelere de market alışveriş kartı dağıtıldığı öne sürüldü.
İKİ AKADEMİSYENİN MÜTALAASI DAVA DOSYASINDA
Öte yandan “Mutlak butlan” kararı çıkma ihtimâli üzerinden tartışmaların sürdüğü davaya ilişkin olarak, ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer ile anayasa hukukçusu Dr. Volkan Aslan'ın hazırladığı bilimsel mütalaa dosyaya sunuldu.
Sözüer ve Aslan’ın bilimsel mütalaasında, "Asliye Hukuk Mahkemelerinin Siyasi Partiler Kanunu’ndaki açık hükümlere rağmen kendilerini, görevli sayıp siyasi partilerin kurultaylardaki seçimlerle ilgili kendilerini görevli sayıp davalara bakmalarının Anayasa ve siyasi partiler mevzuatında öngörülen seçim yargısını ortadan kaldıracak nitelikte bir sonuç doğuracağı, bu nedenle görevsizlik kararının verilmesi gerektiği" belirtildi.
Mütalaada, "Somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyım, tedbir v.b. kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerin engellemeyeceği" sonucuna varıldı.