El ayak ağız hastalığı (EAAH), özellikle 5 yaş altı çocuklarda sık görülen, bulaşıcı bir viral enfeksiyon.

Ateş, boğaz ağrısı, ağız içinde ağrılı yaralar ve el-ayaklarda döküntülerle kendini gösteren bu hastalık, kreş ve okul gibi toplu alanlarda hızla yayılabildi.

ABD’li pediatri uzmanı Prof. Dr. William Schaffner ve İngiltere’den Prof. Dr. Paul Heath gibi önde gelen uzmanlar, hastalığın genellikle hafif seyretmesine rağmen, nadir durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabileceği konusunda uyardı.

Son bilimsel araştırmalar, erken tanı ve hijyen önlemlerinin hastalığın yayılmasını önlemede kritik olduğunu ortaya koydu.

EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI NEDİR?

El ayak ağız hastalığı, enterovirüs ailesine ait coxsackievirus A16, A6 ve enterovirüs 71 (EV-A71) gibi virüslerin neden olduğu bir enfeksiyon. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne göre, hastalık özellikle yaz ve sonbahar aylarında artış gösteriyor, tropikal bölgelerde ve hijyen koşullarının yetersiz olduğu alanlarda daha şiddetli seyretti. Hastalık, damlacık yoluyla (hapşırma, öksürme), dışkı teması veya kontamine yüzeylere dokunma ile bulaştı.

Prof. Dr. William Schaffner, Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yaptığı açıklamada, “EAAH, çocukların toplu bulunduğu ortamlarda adeta bir yangın gibi yayılabilir. Kreşlerde hijyen kurallarına uyulmaması, hastalığın kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor” dedi.

The Lancet Infectious Diseases’te yayınlanan bir çalışma, EV-A71’in bazı vakalarda nörolojik komplikasyonlara (örneğin, menenjit veya ensefalit) yol açabileceğini gösterdi.

BELİRTİLER: ATEŞTEN DÖKÜNTÜYE

Hastalığın kuluçka süresi 3-6 gün arasında değişiyor. İlk belirtiler genellikle ateş, boğaz ağrısı, halsizlik ve iştahsızlık oldu. Ateşin başlamasından 1-2 gün sonra ağız içinde ağrılı yaralar (herpangina) ve el-ayaklarda kırmızı lekeler veya kabarcıklar ortaya çıktı. Döküntüler bazen diz, dirsek, kalça veya genital bölgede de görülebildi.

İngiltere’deki Imperial College London’dan Prof. Dr. Paul Heath, “Ağız yaraları, çocuklarda yemek yemeyi ve sıvı almayı zorlaştırabilir, bu da dehidrasyon riskini artırır” dedi.

Journal of Pediatrics’te yayınlanan bir araştırma, EAAH’nin %10’unda dehidrasyonun hastaneye yatış gerektirecek kadar ciddi olduğunu bildirdi.

Risk Grupları ve Komplikasyonlar

EAAH, 2-10 yaş arası çocuklarda, özellikle 5 yaş altında daha sık görülüyor. Ancak yetişkinler ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler de risk altında. Hamile kadınlarda hastalığın genellikle ciddi bir etkisi olmasa da, gebeliğin ilk üç ayında yüksek ateş düşüğe, doğum öncesi enfeksiyon ise yenidoğanlarda hastalığa neden olabiliyor.

Nadiren, viral menenjit, ensefalit veya miyelit gibi ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. Emerging Infectious Diseases’te yayınlanan bir makale, EV-A71 ile ilişkili nörolojik komplikasyonların Asya-Pasifik bölgesinde artığını ve erken müdahalenin önemini vurguladı.

TEDAVİ: SEMPTOMLARI HAFİFLETMEK ANA HEDEF

EAAH için spesifik bir antiviral tedavi bulunmuyor; hastalık genellikle 7-10 gün içinde kendi kendine iyileşiyor. Tedavi, semptomları hafifletmeye odaklanıyor. Ateş ve ağrı için asetaminofen veya ibuprofen gibi ilaçlar, ağız yaraları için tuzlu su gargarası öneriliyor. Prof. Dr. Schaffner, “Çocukların bol sıvı alması kritik. Asitli içeceklerden (örneğin, portakal suyu) kaçınılmalı, çünkü bu yaraları tahriş edebilir” dedi.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Filiz Bakar, “Ağız yaraları nedeniyle iştah kaybı yaygın. Çorba, püre gibi yumuşak gıdalar ve bol su, çocuğun rahatlamasını sağlar” önerisinde bulunuyor. Ciddi dehidrasyon veya nörolojik belirtiler durumunda hastanede intravenöz sıvı tedavisi gerekebiliyor.

KORUNMA: HİJYEN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Hastalığın bulaşıcılığı, özellikle ilk haftada çok yüksek. Virüs, semptomlar geçse bile haftalarca dışkıda kalabiliyor. Uzmanlar, şu önlemleri önerdi:

El hijyeni: Eller, en az 20 saniye sabunla yıkanmalı. Çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılmalı.

Temasın azaltılması: Hasta çocuklar, ateş ve ağız yaraları iyileşene kadar kreş veya okula gönderilmemeli.

Dezenfeksiyon: Oyuncaklar, kapı kolları ve ortak yüzeyler düzenli olarak temizlenmeli.

Havuz hijyeni: Enfekte havuz sularının yutulması bulaş riskini artırıyor.

Prof. Dr. Heath, “Maske kullanımı, damlacık yoluyla bulaşmayı azaltabilir. Ayrıca, çocukların ellerini ağızlarına götürmemesi için bilinçlendirilmesi önemli” diyor.

BİLİMSEL UFUK: AŞI VE TEDAVİ ÇALIŞMALARI

Asya’da EV-A71’e karşı geliştirilen bazı aşılar umut vadediyor, ancak bunlar küresel kullanıma henüz sunulmadı. The New England Journal of Medicine’da yayınlanan bir çalışma, EV-A71 aşısının nörolojik komplikasyonları %80 oranında azalttığını gösterdi. Prof. Dr. Schaffner, “Aşı çalışmaları, özellikle yüksek riskli bölgelerde hastalığın yükünü azaltabilir” diyor.

AİLELERE ÇAĞRI: ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIR

El ayak ağız hastalığı genellikle hafif seyretse de, ihmale gelmez. Eğer çocuğunuzda yüksek ateş, şiddetli ağız ağrısı, dehidrasyon belirtileri (örneğin, ağız [sayı ile] idrar yapma, ağız kuruluğu) veya nörolojik belirtiler (örneğin, huzursuzluk, nöbet) varsa, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmanız önerildi.

Prof. Dr. Bakar, “Ebeveynler, belirtileri ciddiye almalı ve hijyen kurallarına titizlikle uymalı” dedi.

El ayak ağız hastalığı, basit önlemlerle kontrol altına alınabilir. Çocuklarınızı korumak için ellerinizi sık sık yıkayın, hasta çocukları izole edin ve çevrenizi temiz tutun. Sağlığınız, küçük adımlarla büyük fark oluşturdu.