Çocuklarda yemek yeme alışkanlıkları, ebeveynlerin en çok endişe duyduğu konuların başında geliyor. Ancak, seçici yeme (selective eating) ile iştahsızlık (loss of appetite) arasındaki fark, genellikle göz ardı edildi.
Uzmanlar, bu iki durumun farklı nedenlere dayandığını ve doğru teşhisin çocuk sağlığı için kritik olduğunu vurguladı.
Bilimsel araştırmalar ve alanında önde gelen uzmanların görüşleri, bu iki durumun hem nedenleri hem de çözüm yolları açısından ayrıştığını ortaya koydu.

SEÇİCİ YEME VE İŞTAHSIZLIK: FARK NEREDE?
Seçici yeme, çocukların belirli yiyeceklere karşı tutum geliştirmesi ve genellikle tat, doku ya da koku gibi nedenlerle bazı gıdaları reddetmesi olarak tanımlandı. Öte yandan iştahsızlık, çocuğun genel olarak yemek yeme isteğinin azalması ya da tamamen kaybolması anlamına geldi.
İngiltere’deki Great Ormond Street Çocuk Hastanesi’nden pediatrik beslenme uzmanı Dr. Lucy Cooke, “Seçici yeme, genellikle duyusal hassasiyetler ya da psikolojik faktörlerle ilişkilidir. İştahsızlık ise altta yatan fizyolojik ya da tıbbi bir durumun habercisi olabilir” dedi.
Beyni güçlendiren iki süper besin! Nöroloji uzmanları önerdi
Journal of Pediatric Gastroenterology and Nutrition dergisinde yayımlanan bir çalışma, seçici yeme davranışının çocuklarda %20-35 oranında görüldüğünü, ancak iştahsızlığın daha ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğini gösterdi.
Örneğin, demir eksikliği anemisi, çinko eksikliği ya da gastrointestinal sorunlar iştahsızlığın yaygın nedenleri arasında yer aldı. Öte yandan, seçici yeme genellikle davranışsal bir sorun olarak ortaya çıkıyor ve çocukların yeni tatlara ya da dokulara karşı direnç göstermesiyle ilişkilendirildi.

UZMANLARDAN EBEVEYNLERE TAVSİYELER
ABD’deki Boston Çocuk Hastanesi’nden çocuk psikoloğu Dr. Amanda L. Thompson, seçici yeme davranışının genellikle 2-6 yaş arasında ortaya çıktığını ve çoğu çocuğun bu dönemi zamanla aştığını belirtiyor. Ancak, ebeveynlerin bu durumu iştahsızlıkla karıştırması, gereksiz stres oluşturdu.
Dr. Thompson, “Ebeveynler, çocuklarının yemek yemediğini düşündüğünde panik yapmamalı. Öncelikle bir çocuk doktoruna danışarak altta yatan tıbbi nedenleri ekarte etmek önemli” dedi.
Beyni güçlendiren 8 mucizevi besin ortaya çıktı! nörologların sırrı bunlarda
Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Prof. Clare Collins ise, seçici yeme davranışına karşı sabırlı bir yaklaşım önerdi. Collins, “Çocukları yeni yiyeceklere zorlamak yerine, farklı tatları ve dokuları eğlenceli bir şekilde tanıtmak daha etkili. Örneğin, yemekleri oyunla birleştirmek ya da çocuğun yemek hazırlığına katılmasına izin vermek, bu davranışı azaltabilir” dedi.
Collins’in önerdiği yöntemler, Pediatrics dergisinde yayımlanan bir meta-analizde de desteklendi.
Araştırma, ebeveynlerin pozitif ve baskı yapmayan yaklaşımlarının, çocukların yemekle ilişkisini iyileştirdiğini ortaya koydu.

DOĞRU TEŞHİS HAYAT KURTARABİLİR
Seçici yeme ile iştahsızlık arasındaki karışıklık, sadece ebeveynlerin değil, bazı sağlık uzmanlarının bile doğru teşhis koymasını zorlaştırabildi.
The Lancet Child & Adolescent Health dergisinde yayımlanan bir makale, iştahsızlığın çölyak hastalığı, tiroid bozuklukları ya da psikolojik sorunlar gibi geniş bir yelpazede nedenlere bağlı olabileceğini gösterdi. Bu nedenle, çocuğun yemek yeme davranışındaki değişikliklerin dikkatle izlenmesi ve gerektiğinde bir uzmana danışılması büyük önem taşıdı.
Karaciğeri yok eden iki sinsi besin! Bilim uyardı
UZMANLAR, EBEVEYNLERE ŞU ÖNERİLERDE BULUNDU:
Sabırlı olun: Seçici yeme davranışını düzeltmek için baskı yapmak yerine, çocuğun yemekle olumlu bir ilişki kurmasına odaklanın.
Tıbbi değerlendirme yaptırın: İştahsızlık şüphesi varsa, bir çocuk doktoruna başvurarak altta yatan sağlık sorunlarını kontrol ettirin.
Yaratıcı sunumlar deneyin: Yemekleri renkli ve eğlenceli hale getirerek çocuğun ilgisini çekin.
Ailece yemek yiyin: Çocukların ebeveynlerini taklit etme eğiliminde olduğu biliniyor. Ailece yemek yemek, sağlıklı alışkanlıkların gelişmesine yardımcı olabilir.

BİLİNÇLİ EBEVEYNLİK ŞART
Çocuklarda seçici yeme ile iştahsızlık arasındaki farkı anlamak, hem çocukların sağlıklı gelişimi hem de ebeveynlerin huzuru için kritik bir öneme sahip.
Uzmanların ve bilimsel araştırmaların ortak görüşü, erken müdahale ve doğru teşhisin, bu sorunların çözümünde anahtar rol oynadığı yönünde.
Ebeveynlerin bilinçli bir yaklaşımla hareket etmesi, çocuklarının hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını korumada büyük fark oluşturdu.