Gerçekten işlenmişlik, tamamlanmışlık, hukukta herhangi suçlama için aslî zemindir. Sebep, alet ve ceset, üçü şeksiz şüphesiz biraraya getirilemezse cinayete nasıl hükmedilir? Malın eksildiği, yer değiştirdiği, düzgün ölçülüp tartılıp sayılmamışsa, hırsızlığa nasıl hükmedilir? Yanmış ve yıkılmış bina ortada değilse, kundaklamaya nasıl hükmedilir? Herhangi birinin şöyle oldu böyle yapıldı demesi (ifadesi) yeterli değildir. Böyle olduğu, gerçekten, maddeten ortada olmalıdır.
Corpus Delicti, Türk hukukunun, özellikle politik alana dair çekişmenin merkezine konumlanmaya sıkı-adaydır. “Ülkem soyuldu”, “mirîden çalındı”, “Hazine eksiltildi”, “Maliye hakkı istismar edildi” veya “eşitsizleştirildi”, “kamu kudreti paylaşıldı”, “kamu düzenini tesis ve koruma havale edildi”, “kamucu yetkiler kötüye kullanıldı”, bunları iddia etmek, ispatlamak, Corpus Delicti’yi, aslında, Corpus Delicti politik hukuk teknik ve etiğini gündeme getirecektir.
Ölçme, sayma, karşılaştırmalı kılma, tümü imkânsızlaştırıldığında Corpus Delicti, çok zordur. Çok zordur ama bu çerçevede yetersizlik, devlet olma ya da olamamanın, özelikle şahsiyetçiliği reddetmeyi merkeze alan milli-kaideli devletin temel işlev eşik değeridir. Corpus Delicti politik-hukuku işlevsellik kazanamamışsa, corpus (birlik) deliktir. Kaideli milli devlet olabilme, kamucu alanı hakikaten savunabilme hukuki mekaniği, Corpus Delicti’dir.
Adli vakıada işler nispi kolaydır. Politik sahada ortada ceset olsa da can havliyle hafif oynaştığında kimse ölü demeye cesaret edemeyecektir. Ölüm zamanı? Muamma addedilebilecektir? Hafif oynaşan ceset teslim edenin mi? Alanın mı elinde ölmüş sayılacak? Belli değildir. Corpus Delicti, kamucu değer, işlev ve alanların netliğini yitirdiği işleyişte hem güçleşir hem daha kritikleşir.
Misal askeriyede işler kolaydır; Mehmetçik en son içtima ile ayrı, bölük teslimi yapılacaksa istisnasız her bir şey, metreyle ölçerek, teraziyle tartarak, parmakla tek tek sayarak tespit edilir, devredilir devralınır. Bölük, tabur, alay, kolorduyu düşünün, mermi, tüfek, bomba, füze, tank ya da motor parçası eksik! Ederi ortadadır. Ya ülke? Nasıl sayılır, tartılır, ölçülür? Bunların tümünde bırakın objektiviteyi, belden metre raftan terazi alınmış, elden parmaklar kesilmişse ki öyledir, nasıl ölçülecek, tartılacak, sayılacak? Ölü mü? Canlı mı? O da ayrı meseledir.