Sanatçı Seren Serengil, 13 Aralık 2024 tarihinde evinin önünde, komşusu olan ve İsmailağa Cemaati'nin önemli isimlerinden Cübbeli Ahmet'in korumalarının bulunduğu aracın kendisini ezmeye çalıştığını öne sürerek şikâyette bulunmuştu.

"BEYAZ ARAÇ HIZLA YOLA GİRDİ"

Birgün Gazetesi'nden İsmail Arı'nın haberine göre; Seren Serengil, şikâyetinde, 13 Aralık 2024 günü saat 17.45-18.15 sıralarında evinin önünde olduğunu ve bir taksi şoförüyle sohbet ederken, hızla yaklaşan beyaz bir aracı fark ettiğini belirtti. Aracın kendisine doğru hızla geldiğini gören Serengil, durmasını istemek için elini kaldırsa da, araç hızını kesmeden ona doğru yaklaşmaya devam etti. Serengil, arabanın üzerine doğru gelmesi nedeniyle kendini yolun kenarına atmak zorunda kaldığını ifade etti.

Serengil, "Eğer yolun kenarına kaçmasaydım, araç bana çarpacaktı ve bu çarpma sonucu hayatımı kaybedebilirdim" dedi. O sırada, aracın kime ait olduğunu öğrenmek için güvenlik görevlisini aradığını, güvenliğin de "Bu araç, Cübbeli'nin korumalarına ait. Cübbeli sokağa çıktığı zaman ona eşlik ediyorlar fakat bunlar polis" dediğini aktardı.

CÜBBELİ AHMET’İN AZMETTİRDİĞİNİ İDDİA ETTİ

Seren Serengil, bu olaydan sonra, araç sürücüsünün ve bu olayda azmettirenin Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü olduğunu düşündüğünü belirtti. "Cemaat oluşumlarının yasak olduğunu, polislerin bile böyle kişileri korumayacağını" söylediğini de ifade eden Serengil, olaydan dolayı Cübbeli Ahmet ve korumalarından şikâyetçi oldu.

SAVCILIK DOSYAYI 7 GÜNDE KAPATTI

Seren Serengil’in şikâyeti üzerine Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma başlatıldı. "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçundan başlatılan soruşturma, 7 gün sonra, 20 Aralık 2024 tarihinde savcı tarafından "Kovuşturmaya yer yok" kararıyla kapatıldı. Savcılık, kameraların aracın hızla sokağa girdiğini, ancak araç sürücüsünün, Serengil ve yanındaki kişilerin yanından geçerken hızını kestiğini belirtti.

KORUMALARIN İFADESİ ALINMADI

Savcılığın kararında, Cübbeli Ahmet'in korumalarının ifadesinin alınmadığı dikkat çekti. Ayrıca, yapılan açıklamada, aracın arka stop lambalarına bakıldığında frene basıldığı ve hızın kesildiği bilgisi yer aldı.

seren-001.jpg

NELER OLMUŞTU?

2024'ün Ekim ayında İstanbul Acarkent’te köpekleri zehirlenen Seren Serengil, İsmailağa Cemaati'nden Cübbeli Ahmet’ten şikayetçi olmuştu. Evinin önünde arabasından indikten sonra bir arabanın üzerine kırdığını ve çok hızlı geldiğini söyleyen Seren Serengil bu arabanın Cübbeli Ahmet Hoca'ya ait olduğunu iddia etmişti.

Serengil, emniyete gidip şikayetçi oldmuştu ve 'Tarikatlara ve cemaatlere karşı olduğum için, köpekleri de bunlar toplattı için bunlar bana düşmanlar.' ifadelerini kullanmıştı.

"CÜBBELİ AHMET HOCA'NIN KORUMALARI..."

Serengil olayın ardından evinin önünde yaptığı yayında, "Şu anda evimin kapısındayım, eve girerken Cübbeli Ahmet'in arabası beni ezmeye kalktı. Daha önceden de yapıyorlardı ama önemsemedim. Şu anda polisler burada. Köpeklerimle arabadan indim eve giriyordum. Hızla bir araba geldi, beni gördü, çünkü biliyor benim burada oturduğumu, komşuyuz." demişti.

"CÜBBELİ'NİN KORUMALARININ POLİS OLDUĞUNU SÖYLEDİLER"

Serengil, "Hızla bir araba geldi bana vurmaya kalktı. Dur dedim, kendimi atmasaydım bana vuracaklardı. E Kapısı Güvenlik, 'Bu araba Cübbeli'nin arabası, korumaları' dediler. Cübbeli'nin korumalarının polis olduğunu söylediler. Bu adamlar buradan ellerini kollarını sallayarak gidecekler" diye konuşmuştu.

"CÜBBELİ'NİN KORUMASI BENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI"

Serengil şunları kaydetmişti:

"Cübbeli'nin koruması beni öldürmeye çalıştı. Hayatım tehlikede. Daha önceden de hayvanlarımı zehirlediler. Bunları da istemediğimi söylediğim için bana düşman kesildiler. Polis arkadaşları da buradalar."

"HAYATIM TEHLİKEDE"

"E Kapısı'nın güvenliği 'Cübbeli'nin korumaları polis' dedi. Bütün kamera kayıtlarını istiyorum. Ben bu evde bir kadın olarak tek başıma yaşıyorum. Hayatım bu şekilde tehlikede. Ölsem de umrumda değil, ben bunlarla ömrüm boyunca savaş vereceğim. Böyle bir şey yapmaya kimsenin hakkı yok. Bakalım neler olacak."

"KORUMASI NASIL POLİS OLABİLİR?"

Daha sonra karakola giden Serengil orada yaptığı açıklamada da, "Şu anda Paşabahçe Karakolu'nun önündeyim. İfademi verdim. Kamera görüntülerini istedik fakat Acarkent Sitesi'nden uzaktan bir kamera görüntüsü vermişler. Halbuki benim evin önünü gösteren kamera var." demişti.

Serengil sözlerini şöyle sürdürmüştü:

-Bana vursaydı ölmüştüm şu anda. Güvenliği aradım, arabanın kimin olduğunu sordum. Bu cemaatlerin oluşumu yasak nasıl koruması polis olabilir.

-Kamera görüntülerinde açıkça görüyorum. Bu insanlarla benim husumetim var. Geçen sene benim sokak köpeklerim zehirlendi. Aynı zamanda sokak köpeklerim zehirlenirken kendi evimde baktığım cins köpeğim de zehirlendi.

-Karısı devamlı benim evimin önünden geçip "Bu hayvanlar burayı pisletiyor, bunları istemiyoruz, iğreniyoruz" gibi sataşmaları oluyordu. Benimle muhatap olmasın diye kaç kere güvenliği uyardım.

-Benim evimin önü çıkmaz sokak, o arabanın bir yere varmak için o kadar hızlı gitmesi mümkün değil. Elimi kaldırıyorum durdurmak için, asla durmuyor, üzerime araba sürüyor.

"TARİKATLARIN OLUŞUMU YASAK, BİR ŞEY YAPILMALI DEDİĞİM İÇİN BANA DÜŞMANLAR"

-Tarikatların 'Hayvanlar haramdır, hepsi öldürülsün' gibi söylemleri oldu. Sizin esas oluşumunuz yasak, ilk önce sizin için bir şeyler yapılmalı dediğim için bana düşmanlar.