Dengeli bir diyetin insan sağlığı üzerindeki etkisi, bilim dünyasının en çok araştırılan konularından biri olmaya devam ediyor.

Son yıllarda yapılan kapsamlı çalışmalar, doğru beslenmenin yalnızca kilo kontrolüyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda bağışıklık sisteminden beyin fonksiyonlarına kadar birçok fizyolojik mekanizmayı doğrudan etkilediğini ortaya koydu.

Uzmanlar, dengeli beslenmenin kronik hastalıkların önlenmesinde ve genel yaşam kalitesinin artırılmasında kritik bir rol oynadığını belirtti.

BİLİMSEL BULGULAR NE DİYOR?

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan beslenme uzmanı Dr. Walter Willett, dengeli bir diyetin kalp-damar hastalıkları, diyabet ve hatta bazı kanser türlerinin riskini azalttığını vurguladı. Willett, “Beslenme, genetik faktörlerle birlikte çalışarak vücudun savunma mekanizmalarını güçlendiriyor. Özellikle Akdeniz diyeti gibi antioksidan açısından zengin beslenme modelleri, inflamasyonu azaltarak hücre sağlığını destekliyor” dedi.

The Lancet dergisinde yayımlanan bir meta-analiz, Akdeniz diyetine bağlı kalan bireylerde kardiyovasküler hastalık riskinin %25’e kadar düştüğünü gösterdi.

İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden nörobilimci Dr. Susan Jebb ise beslenmenin beyin sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Omega-3 yağ asitleri ve B vitamini açısından zengin bir diyet, bilişsel gerilemeyi yavaşlatabilir ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini azaltabilir” dedi.

Nature Neuroscience’ta yayımlanan bir çalışma, düzenli olarak balık, sebze ve tam tahıl tüketen bireylerde beyin gri madde hacminin korunduğunu ortaya koydu.

BAĞIŞIKLIK VE METABOLİZMA ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Dengeli beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi de göz ardı edilemediği bildirildi.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden immünolog Dr. Lisa Coussens, “Bağırsak mikrobiyomu, beslenme alışkanlıklarımızla şekilleniyor. Lif açısından zengin bir diyet, bağırsak florasını güçlendirerek bağışıklık yanıtını iyileştiriyor” dedi.

Cell Metabolism dergisinde yayımlanan bir araştırma, yüksek lifli diyetlerin bağırsak mikrobiyomunu düzenleyerek inflamatuar hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan oluşturduğunu doğruladı.

Metabolik sağlık açısından ise, dengeli bir diyet insülin duyarlılığını artırarak tip 2 diyabet riskini azalttı.

American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir çalışma, şekerli içeceklerin ve işlenmiş karbonhidratların tüketimini azaltan bireylerde kan şekeri regülasyonunun %30’a kadar iyileştiğini gösterdi.

Dr. Willett, “Basit karbonhidratları tam tahıllarla değiştirmek, metabolik sendrom riskini dramatik bir şekilde düşürüyor” diye ekledi.

UZMANLARDAN ÖNERİLER

Uzmanlar, dengeli bir diyetin sadece ne yediğimizle değil, nasıl yediğimizle de ilgili olduğunu vurguladı. Dr. Jebb, “Porsiyon kontrolü, yemeklerin düzenli saatlerde tüketilmesi ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması, sağlıklı beslenmenin temel taşlarıdır” dedi.

Bireylerin diyetlerini yaşam tarzlarına ve kültürel alışkanlıklarına göre uyarlaması gerektiğini belirten Dr. Coussens, “Herkese uyan tek bir diyet modeli yok. Önemli olan, sürdürülebilir ve besin açısından zengin bir yaklaşım benimsemek” dedi.

TABAĞINIZDAKİ GÜÇ

Bilimsel araştırmalar, dengeli beslenmenin insan vücudundaki fizyolojik süreçleri destekleyen bir anahtar olduğunu açıkça ortaya koydu.

Kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına, bağışıklık sisteminden metabolik dengeye kadar, tabağınızdaki seçimler sağlığınızı şekillendirdi.

Uzmanlar, bireyleri bilinçli beslenme alışkanlıkları geliştirmeye ve bilimsel temelli önerilere kulak vermeye çağırdı.