Önce İstanbul sonra da Balıkesir'deki depremler, çocukların ruh dünyasında derin izler bıraktı.
Bilimsel araştırmalar, depremlerin çocuklar üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerinin uzun vadeli olabileceğini gösterdi.
Uzmanlar, erken müdahalenin çocukların geleceğini kurtarabileceğini vurguladı.
ÇOCUKLAR NEDEN DAHA SAVUNMASIZ?
Depremler, fiziksel yıkımın ötesinde, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkiler bırakıyor.
Çocukların bilişsel ve duygusal gelişimlerinin hassas bir döneminde olmaları, onları travmalara karşı daha savunmasız kıldı.
Harvard Üniversitesi’nden çocuk psikiyatristi Dr. Ann La Greca, “Çocuklar, deprem gibi travmatik olayları yetişkinlerden farklı işler. Ebeveyn kaybı, evsizlik ya da okul düzeninin bozulması, çocuklarda güvensizlik ve korku hislerini kalıcı hale getirebilir” dedi.
La Greca, özellikle 3-6 yaş arasındaki çocukların depremi “kendi suçları” gibi algılayabileceğini, bu durumun özsaygı sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Child and Youth Care Forum’da yayınlanan bir çalışma, deprem sonrası çocuklarda post-travmatik stres bozukluğu (PTSB) belirtilerinin kronikleşebileceğini ve erken müdahale olmazsa uzun vadeli ruhsal sorunlara yol açabileceğini ortaya koydu.
Türkiye’de yapılan araştırmalar, deprem sonrası çocuklarda PTSB, anksiyete ve depresyon oranlarının %20-40 arasında arttığını gösterdi.
İngiltere’deki King’s College London’dan Prof. Dr. Andrea Danese, depremin çocuklar üzerindeki fiziksel etkilerine de dikkat çekti:
“Stres, kortizol seviyelerini artırarak bağışıklık sistemini baskılar. Bu, çocuklarda enfeksiyonlara yatkınlığı artırabilir.”
Danese’nin işaret ettiği bir sistematik inceleme, çocukluk çağında travma yaşayan bireylerin yetişkinlikte kronik hastalık riskinin %30 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
UZMANLARDAN AİLELERE ÖNERİLER
Uzmanlar, çocukların deprem travmasından korunması ve iyileşmesi için erken müdahalenin kritik olduğunu vurguladı.
Uzmanlar, deprem sonrası çocuklarda duygusal gerilemeler, alt ıslatma ve uyku bozuklukları gibi belirtilerin geçici olduğunu, ancak ailelerin sabır ve sevgiyle yaklaşması gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, “Çocuklara yaşlarına uygun oyunlar oynatmak, duygularını ifade etmelerine yardımcı olur. Balon şişirme, top oynama veya kuklalarla hikaye anlatma gibi aktiviteler, çocukların kaygılarını azaltır” dedi. Ayrıca, çocukların küçük karar alma süreçlerine dahil edilmesi ve günlük rutinlerin oluşturulması, güven duygusunu güçlendirdi.
UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, 6 Şubat 2023 depremlerinin Türkiye ve Suriye’deki çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekti:
“Depremler, milyonlarca çocuğun hayatını altüst etti. Evler, okullar ve sağlık merkezleri yıkıldı. Çocuklar güvende olma duygusunu yitirdi.”
Russell, Türkiye’de 3,2 milyon çocuğun hâlâ temel hizmetlere erişemediğini, Suriye’de ise 7,5 milyon çocuğun insani yardıma muhtaç olduğunu vurguladı.
UNICEF, 1,7 milyon çocuğa ulaşmayı planlıyor ve bu kapsamda 116 milyon dolarlık fon çağrısında bulunuyor.
POLİTİKA YAPICILARA ÇAĞRI
Araştırmalar, deprem sonrası çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının ve eğitimin devamlılığının öncelikli olduğunu gösterdi.
Teknolojik araçlarla uzaktan eğitim, okul düzeninin bozulmasını önleyebilir. Temiz su ve beslenme gibi temel ihtiyaçların sağlanması, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığını destekledi.
Prof. Dr. Danese, “Toplum temelli destek programları, çocukların yalnızlık ve çaresizlik hislerini azaltır. Ailelere de psikolojik destek sunulmalı” dedi.
ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN HAREKETE GEÇME ZAMANI
Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, depremlerin çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerini açıkça ortaya koydu.
Erken müdahale ve toplumsal destekle bu yaralar sarılabilir. Çocukların geleceğini korumak için bireyler, okullar ve devlet, el birliğiyle hareket etmesi önerildi. Çünkü deprem, sadece binaları değil, çocukların hayallerini ve ruhlarını da sarstı.