Dilipak’tan hükümet medyasına: “AKP üzerinden çıkar hesabı yapan gruplar”

Dilipak’tan hükümet medyasına: “AKP üzerinden çıkar hesabı yapan gruplar”
Yeni Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak, hükümet lehine yayın yapan medya organları için, “AKP tabanını kontrol etmek ve böylece kendi siyasi geleceğini garanti altına almak isteyen, bir medya var” diye yazdı.

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, AKP'nin değil, AKP üzerinden çıkar hesabı yapan grupların medyası olduğunu öne sürdü. Dilipak, "Ya da AKP içinde güç sahibi olmak, AKP tabanını kontrol etmek ve böylece kendi siyasi geleceğini garanti altına almak isteyen, kendi dışındakilerin merkeze yaklaşması ve inisiyatif sahibi olmasını istemeyen bir medyaları var" ifadelerini kullandı. Dilipak'ın ‘Seçim havası’ başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

Söylenen söz kadar, söyleyen de önemli. Kim, ne söylüyor. Asıl sorumlu olan konuşmuyor, susuyorsa, ya da konuşmasında yuvarlak sözlerle, halkın duymak istediği sözler yerine yuvarlak laflarla konuyu geçiştiriyorsa, bundan hayırlı bir sonuç çıkmaz!

Troller konusu “Keskin sirke” örneğindeki gibi küpüne zarar vermeye başladı. Bunları kullanıcılarının başına bela olacaklar. Bumerang gibi fırlattıkları taş gelip kendi başlarına çarpacak. Unutmamak gerekir ki “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder”. Her eleştireni kazanmak yerine aşağılar ve hedefe koyarsanız size destek olacak kimse kalmaz sonra çevrenizde.

AKP medyası diye bir medya yok bana kalırsa. Yani CHP’nin Halk TV’si gibi bir TV’si, gazetesi yok. AKP üzerinden çıkar hesabı yapan grupların medyası var. Ya da AKP içinde güç sahibi olmak, AKP tabanını kontrol etmek ve böylece kendi siyasi geleceğini garanti altına almak isteyen, kendi dışındakilerin merkeze yaklaşması ve inisiyatif sahibi olmasını istemeyen bir medyaları var. Büyük kısmı samimiyetsiz, ucuz bir profesyonel meddahlık derdinde. Tek ses ya da koro halinde uygun adım bir yürüyüş kolu oluşturma derdindeler.

Kurşun askerlere benzeyen, toplumda karşılığı olmayan metin yazarları ile kamuoyu oluşturmazsınız! Parti ciddi bir kimlik erozyonu yaşar. Medya ve STK’ların parti ile ilişkileri çıkar ilişkisine dönüşür. Siyasi topluluk sivil toplumu satın alırsa sonuçta kazandığınızı zannettiğiniz noktada kaybettiğinizi anlarsınız. Bu akılla kaçtığınızı sandığınız şeye doğru koşmuş olursunuz.