Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Diyalogda bir olumlu bir olumsuz gelişme

Diyalogda bir olumlu bir olumsuz gelişme

Türkiye''nin, ilişkilerinin bozulduğu ülkelerle yeniden diyalog kurabilmek ve iş birliği yapabilmek için yaptığı girişimlerden biri olumlu yolda ilerlerken, bir diğerinin sıkıntıya girdiği görülmüştür.

Olaylar incelendiğinde ilişkilerin bozulmasının sebebi, başta dini ve mezhebi anlayışlardaki farklılıklar ile söz konusu ülkelerdeki olayların aşırı ve uygun olmayan söylemlerle tenkit edilmesindir. Hatta bu tepki ve söylemlerin iç politikaya alet edilmesi, muhatap ülkelerde hoşnutsuzluk yaratmış ve not edilmiştir.

Türkiye''nin tutumu, söz konusu ülkeler tarafından içişlerine karışılması olarak algılandığından ilişkiler bozulmuş ve Türkiye''nin boşalttığı alan, çıkar çatışması yaşadığı diğer ülkeler tarafından doldurulmuş, bu da aleyhimize sonuçlar doğurmuştur.

Mısır''la görüşmeler iyi yolda

Mısır''la ilişkilerimizin bozulmasının ana sebebi, "İhvan" anlayışıyla Müslüman Kardeşler''e verilen destek ve bu siyasi akımın iktidara gelmesiyle Mısır''ın laiklik karşıtı bir yola doğru gitmesi ve bunun da bir tehdit olarak algılanması sonucunda, Savunma Bakanı olan Sisi''nin yaptığı bir darbeyle iktidara gelmesi ve bunun Türkiye''deki yönetim tarafından kabul edilememesidir.

Sisi ve darbe konusunda yapılan tenkit ve söylemlerin dozunun yüksek olması, Mısır yönetiminde rahatsızlık ve hoşnutsuzluk yaratmış, Müslüman Kardeşler''e verilen desteğin de devam ettirilmesi, ilişkilerin en alt seviyeye düşmesine neden olmuştur. Müslüman Kardeşler''i kendisine tehdit olarak gören diğer Arap ülkeleriyle de, buna benzer veya diğer gerekçelerle ilişkiler bozulmuştur.

Özellikle Doğu Akdeniz''deki hak ve çıkarlarımızın, oluşan boşluk nedeniyle zarar görmesi ve bir kısım Arap ülkeleriyle de çıkarlarımızı sıkıntıya sokacak derecede ilişkilerimizin bozulması, bu durumun düzeltmesini gerekli hale getirmiştir.

Türkiye, "Değerli yalnızlığın" ve ülkelerin iç işlerine müdahale olarak da algılanan politikalarının ülke çıkarlarıyla bağdaşmadığını ve zarar verdiğini zaman geçtikçe anlamış, ilişkilerimizin bozulduğu ülkelerle diyalog kurarak, yeniden karşılıklı çıkara dayanan siyasi bir ortam yaratmak için girişimlere başlamıştır.

Bu girişimlerden biri de Mısır''la olmuş ve dışişleri bakanları seviyesine kadar gelen müzakerelerden olumlu sonuçlar alınabileceği görülmüştür.

Açıklamalardan, Mısır''la ilişkilerimizin yeniden düzelmesi amacıyla yapılan müzakerelerin liderler düzeyine ulaşabileceği, bu süreçte siyasi, ekonomi, savunma, enerji, ulaştırma ve diplomasi alanındaki temaslara gecikmeksizin başlanacağı anlaşılmıştır. Bu kapsamda Mısır Dışişleri Bakanı Türkiye''ye, Silahlı Kuvvetleri de Türkiye''de yapılacak 3 tatbikata davet edilmiştir.

Suriye''yle diyalog aksadı

Suriye''yle ilişkilerin bozulması da benzer sebeplere dayanmaktadır. Özellikle Suriye''nin iç durumuna müdahale teşebbüsleri tepkiyle karşılanmıştır.

Diyalog kurulmasına ilişkin alt seviyede başlayan görüşmeler ilerleme kaydetmiş, Rusya''nın da kolaylaştırıcı teşebbüsüyle, görüşmelerin Rusya, Türkiye ve Suriye''yle üçlü formatta yapılması kararlaştırılmıştır. İran da dışarda kalmama kaygısıyla bu platforma girmek istemiş, üçlü format dörtlüye dönüşmüştür.

Ancak işler yolunda giderken dışişleri bakanlarının yapacağı görüşmelere alt yapı oluşturması için, dışişleri bakan yardımcıları seviyesinde Moskova''da yapılacak toplantı iptal edilmiştir.

Her ne kadar toplantının teknik çalışmaların tamamlanamadığı gerekçesiyle ertelendiği/iptal edildiği açıklansa da, Esad''ın Rus TV ajansına verdiği demeçten asıl sebebin bu olmadığı anlaşılmıştır. Esad demecinde, Türkiye''yle müzakerelere ancak işgal ettiği topraklardan çekildikten sonra devam edebileceğini, aksi takdirde müzakerelerin göstermelik olmaktan ileri gidemeyeceğini ifade etmiştir.

Görüşmelerin yeniden başlayabilmesinin, Rusya''nın; Türkiye''nin güvenlik gerekçesiyle orada olduğu, Suriye yönetiminin topraklarının tümünde egemen hale gelmesi ve terör tehdidinin ortadan kalkmasını müteakip, kademeli olarak çekilebileceği hususunda Suriye''yi ikna etmesine bağlı olduğu değerlendirilmektedir. Hatta Türkiye''nin Suriye''yle egemenlik tesisinde iş birliği yapabileceğini ifade etmesi, sürece olumlu olarak yansıyabilir.

***

Türkiye''nin başlangıçta, gri alan bırakmadan, sanki hiç geri dönüşü olmayacakmış gibi, muhatap ülkelere karşı takındığı tavır ve söylemlerinin, ilgili ülkelerce not edildiğini hesaba katmaması, şimdi onların fazla istekli olmamasına ve şartlar ileri sürmesine neden olmaktadır.

Seçimlerden sonra yeni yönetimin de, devlet politikalarının devamlılığı anlayışıyla sürece kaldığı yerden devam edeceği düşünülmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları