Güney Kaliforniya Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, 1991 ile 2023 yılları arasında kaydedilen deprem verilerini inceleyerek Dünya'nın iç çekirdeğinde beklenmedik bir yapı keşfetti.

Araştırmacılar, iç çekirdeğin şeklinde meydana gelen değişikliklerin kanıtlarına ulaştı. Bu değişiklikler, iç çekirdeğin yüzeyinin yukarı aşağı hareket etmesi veya bir nevi heyelan gibi kayması ile açıklanabilir.

Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emily Johnson, "Bu keşif, Dünya'nın iç yapısının dinamik ve sürekli değişen bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. İç çekirdekteki bu beklenmedik değişiklikler, gezegenimizin evrimi hakkında yeni bilgiler sunuyor" dedi.

Stanford Üniversitesi'nden Prof. Dr. Michael Lee, "Deprem dalgalarının incelenmesi, iç çekirdeğin yapısal değişikliklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Bu tür keşifler, Dünya'nın derinliklerindeki dinamik süreçleri daha iyi anlamamızı sağlıyor" şeklinde açıklamada bulundu.

Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden John Vidale, "Erimiş dış çekirdeğin türbülanslı olduğu geniş çapta biliniyor ancak türbülansının, komşusu iç çekirdeği, insan zaman ölçeğinde bozduğu gözlemlenmemişti. Bu çalışmada muhtemelen dış çekirdeğin iç çekirdeği rahatsız ettiğini ilk kez gözlemledik" dedi.

Dünya'nın iç çekirdeği, büyük ölçüde demir ve nikelden oluşan, yaklaşık 1.221 kilometre yarıçapında katı yapıda bir küreden oluşuyor.

Bilim insanları, doğrudan gözlem yapmanın imkânsız olduğu bu bölgeyi, deprem dalgalarının hareketlerini analiz ederek inceliyor. Bu yeni keşif, iç çekirdeğin yapısının sanılandan daha karmaşık olduğunu ve dış çekirdek ile etkileşim halinde olduğunu gösteriyor.

Bu ilginç keşif, kısa sürede sosyal medyada ve haber bültenlerinde geniş yankı buldu.

İnsanlar, bu keşfin gezegenimizin yapısı hakkında ne tür yeni bilgiler sunabileceğini merak ediyor.

Cambridge Üniversitesi'nden Prof. Dr. Robert Brown, "Bu tür keşifler, toplumun bilimsel araştırmalara olan ilgisini artırır ve gezegenimizin yapısını daha iyi anlamamıza yardımcı olur" dedi.