Eğirdir Gölü'nde tehlike çanları çalıyor. Tam ortadan ikiye bölünüyor

Eğirdir Gölü'nde tehlike çanları çalıyor. Tam ortadan ikiye bölünüyor
Isparta'da bulunan Eğirdir Gölü'nde aşırı kirlilik ve su kaybı nedeniyle gölün en dar kısmı olan Kemer boğazının 1.8 kilometre olan genişliği, kuraklık nedeniyle 1.2 kilometreye düştü. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, "Böyle giderse gölün bu kısmı tamamıyla kuruyacak ve Eğirdir iki göl haline dönüşecek" uyarısında bulundu.

DHA'da yer alan habere göre, TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü için çok kritik bir uyarıda bulundu. Dr. Erol Kesici, gölde kimyasal ve sanayi atıklar ile aşırı su alımı, gölü besleyen kaynakların engellenmesi gibi nedenlerden dolayı hızla kirlendiğini ve su kaybı yaşandığını açıkladı.

8062bd5dbb7cc8b9fe9f6d86d9e1b9ae.jpg

"SU SEVİYESİ AZALAN YERDEN ARABAYLA GEÇİLİYOR"

Su kaybı ve kurumanın en etkili gözlemlendiği yerlerden birinin de gölün en dar noktası olan Kemer Boğazı mevkii olduğunu söyleyen Dr. Kesici, “Eğirdir Gölü'nün Hoyran çanağı ve Eğirdir çanağı arasındaki, gölün en dar kısmı olan Kemer Boğazı önceki yıllarda 1.8 kilometre genişliğinde iken, gölün en fazla koyu kuruması (göl yüzeyinin daralması) ve su seviyesi azalan kısmında karşıdan karşıya yüzmeden araçsız geçmek mümkün oldu. Ancak bataklık nedeniyle tehlikeli, iki kıyı genişliği 1.2 kilometreye kadar geriledi" dedi.

60c4c9c40f25c95d3eb0ce37b755257c.jpg 

GÖL BURADAN İKİYE BÖLÜNEBİLİR

Gelendost- Yenice ile Senirkent- Akkeçili arasındaki Kemer Boğazı'nın kurumasıyla kamışlık, sazlık istilasına uğradığına da dikkat çeken Dr. Kesici, kuruma devam ederse gölün bu noktadan ikiye bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Dr. Kesici, “1.2 kilometreye düşen alanda doğudan batıya teknelerin geçmesi adeta imkansızlaştı. Buralarda su seviyesinin yer yer 1 metrenin altına düşmesi ve alanın aşırı sazlıkla kaplanması nedeniyle balçık ve bataklık alanlar giderek arttı" diye konuştu.

b8225303bb980a32fdd8f76aaecb61fb.jpg

ÇAMAŞIR MAKİNESİ GİBİ KÖPÜRDÜ

Özellikle elma bahçeleri başta olmak üzere tarım arazilerinde kullanılan kimyasal atıkların göle ulaşıp, ciddi kirlilik yaşanmasına neden olduğunu belirten Dr. Kesici, bu sebeple de son günlerde gölde köpürmeler görülmeye başlandığını aktardı.

e27211349fdccb361698634cf0e025e0.jpg

AĞUSTOSA KADARKİ KAYIP 84 KİLOMETREKARE

En son ağustos ayında gölün birçok noktasında ölçümler yapan Dr. Erol Kesici, 520 kilometrekare olan göl yüzeyinin, geçen yılki ölçümlerde ortalama 84 kilometrekare kayıpla 436 kilometrekareye, su seviyesinin de ortalama 16 metreden 6 metreye düştüğünü belirledi. Ağustos ayında yeni bir ölçüm daha yapan Dr. Kesici, göl yüzeyindeki kaybın 100 kilometrekareye yaklaştığını ifade etti.

ee49d2e1d64202176cdd61061e7e95d3.jpg

KASIM ÖLÇÜMÜ KAYIP 110 KİLOMETREKAREYİ AŞTI

Eylül ve ekim ayları için tarımsal sulama dönemi olması nedeniyle vahşi tarımsal sulamaya karşı uyarılarda bulunan Dr. Kesici, yoğun tarımsal sulama dönemi sonrasında kasım ayında yeni ölçümler gerçekleştirdi. Dr. Kesici, bu ölçümlerde ise göl yüzeyindeki kaybın 110 kilometrekareye yükseldiğini ve göl yüzeyinin 410 kilometrekareye kadar düştüğünü açıkladı. Dr. Kesici, göldeki ortalama su seviyesinin ise 4 metrenin altına indiğini dile getirdi.

MEKANİK VE BİYOLOJİK YÖNTEMLİ TEMİZLİK

Göl dibinde biriken kimyasal ve sanayi atık sebebiyle biriken dip çamurlarının çıkarılması ve temizliğinin mutlaka bilim insanlarının yönetiminde, mekanik ve biyolojik yöntemlerle yapılması gerektiğini anlatan Dr. Kesici, “Son günlerde göl çevresi ve kıyılarında temel açma, hafriyat ve iş makineleriyle yapılan çalışmalar gölde kalan son canlı varlıkları bile yok edecek özelliğe sahip. Bu nedenle buradaki temizlik, İzmit, Haliç göllerindeki gibi yapılmalı" dedi.