Fenerbahçe, bu sezon saha içinde kaybettiği kadar saha dışında da çok şey kaybetti.
Şampiyonluk hayalleri erken bitti, umutlar hayal kırıklığına dönüştü.
Artık ortada sadece rakamlar, istatistikler ve bir türlü değişmeyen bir gerçek var: Kötü yönetilen bir kulüp ve hayal kırıklığına alışmış bir taraftar kitlesi.
5 derbi, 4 yenilgi, 1 beraberlik; yenilen gol 7, atılan gol sadece 2…
Kadıköy’de 3 derbi, 3 yenilgi…
İşte Jose Mourinho’nun Fenerbahçe’si.
Bu sene gerçekten çok farklı bir Fenerbahçe izledik. Ama öyle böyle değil.
Ligde 2. sırada görünmesi, yani diğer bir deyişle 17 takımın daha üstünde ligi götürmesi kimseyi aldatmasın.
Kimse bu sezonun başında Jose Mourinho’lu Fenerbahçe'den böyle bir performans beklemiyordu.
Ne bu sezon oynanan derbileri ne de hedef maçları kimse böyle hayal etmiyordu.
Çünkü yedek kulübesinde duran adam “The Special One” dediğimiz adamdı.
En azından biz şimdiye kadar öyle biliyorduk.
Aslında sezon içinde ufak ufak bazı sinyaller vermişti.
Türkiye'yi ne kadar önemsediğini, ligi ve derbileri ne kadar ciddiye aldığını, taraftarı ne kadar sahiplendiğini ve basına karşı tavrını…
Bunların hepsini zaten gördük.
Bu akşam oynanan Beşiktaş maçından sonra, “Ben kötü futbol oynattım.” demek yerine, “Şampiyonluğu elimle verdim.” demek yerine “Şampiyonluğu kimin kazanacağı lig başlamadan belli olmuştu.” açıklamasını yaptı.
Ya hoca, adama demezler mi:
“Sen bir sahada rüştünü ispat et, ondan sonra konuşalım bunları.”
Dediğim gibi, zaten Mourinho'nun aklı Türkiye’de ya da Fenerbahçe’de değil.
Bugün Yağız Sabuncuoğlu bir paylaşımında Mourinho’ya “Talip var mı?” sorusuna,
“Var. Arabistan'dan iki takım. Biri alt ligde (üste çıktı çıkıyor), diğeri Pro Lig’de.” şeklinde cevap verdi.
Hafızayı biraz zorlayınca takımlardan birini bulmak zor değil.
Mourinho, Fenerbahçe'ye imza attıktan hemen sonra, Instagram'dan Suudi takımı FC Qadsiah’ı takip etmeye başlamıştı. Ama akıllı adammış; az önce kontrol ettim, takipten çıkarmış.
Belki iki takımdan biri odur, belki değildir.
Ama adamın aklının Suudi Arabistan’da olduğu artık bariz bir şekilde ortada.
Ne diyelim hoca, hayırlı uğurlu olsun.
İnşallah tazminatın için çok sevdiğin Suudi Arabistan ligini bekletmezsin.
Ancak tabii ki de bu uzun süreli başarısızlığın bütün faturasını sadece Mourinho’ya kesmek doğru olmaz.
Bugün sokaktan 10 tane Fenerbahçeli çevirsen, 10’unun da söyleyeceği şey ortada:
Fenerbahçe yönetiminin acilen istifa etmesi gerekiyor.
Böyle giderse, Fenerbahçe'nin geleceği sadece eski hatıralardan ibaret olacak.
Yıllar geçtikçe başarıya olan özlem büyüyecek ama elde kalan yalnızca anılar olacak.
O yüzden değişim artık bir seçenek değil bir zorunluluk.