Erciyes'in suyundan içenler

Benim Şehrim'de son kent Kayseri ve sunucusu Gökay Otyam'dı. Bu önemli şehrimizin özelliklerini saymakla bitiremeyiz. Pek çok medeniyeti barındıran tarihî ağırlıkları bir yana, ekonomik nitelikleri çok fazladır. Bir de bu kentin insanlarının yaratıcılığı ve çalışkanlığı dillere destandır.

Mustafa Çelik'in Belediye Başkanlığı'nı yaptığı şehrin farklılıklarını anlatışı çok hoştu. "Kayseri hem göç alan hem göç veren bir merkezdir"deyişine hak vermemek mümkün değil. Gerçekten de "Erciyes'in suyunu içenler"in Türkiye'ye katkılarını açıkça görmekteyiz. Bu müteşebbis insanların İstanbul hakimiyeti ise ortada. Çalışkan insanları anlatmak için küçük bir örnek verebilirim. Soğanlı'da yapılan bez bebeklerin öyküsünü anlatmak yeterli: Bir asır kadar önce yaşlı kadın torununa minik bir bez bebek yapıyor. O küçük kız bunu turistin birine dolarla satıyor. Sonrası mı?.. O gün bugün seri imalat devam ediyor. Geçmişten başka örnekler verirken iki merhum, Sakıp Sabancı ve Kadir Has'a değinebilirim. Megakentte yıldızlaşmış olsalar da kökleri Kayseri'den gelmektedir.

Vefa örnekleri

Bir de bu şehrin insanlarının kendilerine has özelliklerinden söz edeceğim. Kayserili candandır. Vefalıdır. Öğrencilikten gazeteciliğime kadar bu şehirden yetişmiş tüm insanlardan daima iyilik görmüşümdür. Hangisinden yardım istesem koşarak gelip yanımda olmuşlardır. Bu vesileyle Fikret Helvacıoğlu'nu asla unutamam. Bana katkılarını son nefesime kadar hatırlayacağım.

***

Bilgisizlik yarışması

Kim Milyoner Olmak İster'in tutkunları var. Bunları yakından tanıyorum. Bu aralar yarışmanın yenilerinden çok tekrarları yayımlanıyor. Bazen özet notu altında derlemeler seyrediyoruz. Bunlardan birini ele almak istiyorum. Genç yarışmacı koltuğa oturdu ve "Dünyayı değiştirmeyi hedefliyorum" diye konuştu. Hedeflediği paranın 60 bin TL olduğunu açıklayınca amacı için fazla küçük kaldığını düşündüm. "Potur"un hangi giyecek grubuna girdiğini bilemedi. Öğretmen ablasını telefona bağlattı. O da şapka olduğunu söyledi. Bu kez seyirci jokerini kullandı. Stüdyodakiler de kesin bir tercihte bulunamadı. Yarı yarıyayı da harcadı. Nihayet poturun pantolon olduğunda karar kıldı.

Sıra sesli soruya geldi. Ünlü şarkıcı Dean Martin'in kendinden tanınmış şarkısı "Sway" çalındı. Bizim dünyayı değiştirme heveslisi genç mambo olan şarkıya salsa diyerek arkasına bile bakmadan gitti. Hemen her yarışmacıya verilen 1000 TL'lik çeki alabildi.

Doğrusu insan böyle bir yarışmacıyı izledikten sonra gerçekten üzülüyor. Bilgisi yok ama sallamacılık çok.

***

Muhteşem bir boksör

Seyfi Tatar, boksumuzun önemli isimlerindendi. 38 defa ayyıldızlı formayı giyen sporcumuz tüm boks kuruluşları tarafından "en teknik boksör" unvanına layık görülmüştü. 12 kez Türkiye, 5 kez Balkan Şampiyonluğu kazanmıştı. Ayrıca Akdeniz Oyunları'nda da çok başarıları var. En büyük talihsizliği spor yaptığı dönemde sadece rakipleriyle mücadelede kalmamasıydı. Karşısında hep "demirperde hakemleri"ni buldu. Düşünün 1968 Meksika Olimpiyatları'nda finale yükselmesi gerekirken bu mafya ekibinin kurbanı oldu. Bulgar Mihailov'u tüm raundlar boyunca dövdü. Buna rağmen 3-2 mağlup ilan edilince ortalık birbirine girdi. Olimpiyat tarihinde ilk defa bir boksörün hakkı yendiği  için tam 1,5 saat müsabakalara ara verildi. Meksikalı seyirciler bile ringe tırmandılar. Pek çok uluslararası turnuvada da benzer haksızlıklara uğradı.

İsmini yaşatmak

Seyfi Tatar'ı üç yıl önce kaybettik. Başta eşi Yasemin Tatar olmak üzere çocuklarının tek istekleri var. Onun adının hiç olmazsa bir salona verilip isminin yaşatılması. Bu konu TRT Spor'daki Orhan Ayhan'la programında gündeme taşındı. Ümidim bu haklı isteğin yerine getirilmesi. Tatar'ı anarken Türk Boksu'na büyük hizmetler verenler de unutulmadı. Ahmet Cömert, Caner Doğaneli, Metin Ünüvar, Vural İnan ve diğer isimlerin hatırlanması güzeldi.

***

Spor ve kültür

Serhan Asker'i  yıllar önce TRT'de çalışırken tanıdım. Çok başarılı spor muhabiriydi. Dostluğumuz uzun süre devam etti. Nedense bir anda irtibatımız koptu. Üç gün önce onu Halk TV'de görünce mutlu oldum. İşlediği konular "Dünyayı değiştiren filozoflar" gibi bilgi birikimi isteyen konulardı.

Serhan'a bu tip programlar yakışıyor. Sebebi belli: "İyi okuyan, çok bilgi sahibi biri." Bir başka avantajı ise dünyayı fazla gezmesi. Kendisine yeni ekranında başarılar dilerim.

GÜNÜN SÖZÜ

Değer verilen ve saygı gösterilen şeylerin standardı düştükçe kendi karakter bütünlüğümüz de  aşınmaya başlar.  Lily Tomlin

Yazarın Diğer Yazıları