Erdoğan'dan referandum açıklaması

Erdoğan'dan referandum açıklaması
Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ın kuzeyindeki referandum sorusuna "Duygusal çıkışlarla açıklamalar yaparsak, bu yanlış olur" diyerek yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti sonrası İstanbul’a dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Irak'ın kuzeyinde 25 Eylül'de yapılması planlanan sözde bağımsızlık referandumu ile ilgili bir soruya, "Duygusal çıkışlar yapmak doğru olmaz" yanıtını verdi.

Dönüş uçağında bulunan Hürriyet yazarı Vahap Munyar'ın haberine göre, Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"DUYGUSAL ÇIKIŞLAR DOĞRU OLMAZ"

-Türkiye’nin uyarılarına rağmen Kuzey Irak’taki yönetimin referandum kararının üzerine bir de Barzani’nin savaş beyanı basında yer aldı. Ayrıca Türkmenler’in ABD’de kalma veya vatandaşlık taahhüdü ile göç için teşvik söz konusu olduğu söyleniyor. Böyle bir ortamda Türkiye’nin alternatif formülleri var mı?

"Duygusal çıkışlar yapmak doğru olmaz. O iddiaları etraflıca Dışişleri’nden dinlememiz, doğru bilgileri almamız lazım. İddialar nedir, ne derece doğrudur? Bunları bir görmemiz, okumamız lazım. Değerlendirme ancak ondan sonra yapılabilir. Duygusal çıkışlarla açıklamalar yaparsak, bu yanlış olur. Ama bizler Türkmen kardeşlerimize oraları terk etmelerini asla tavsiye etmeyiz. Onlar kendi topraklarında kalmalıdır. Geçenlerde ziyaretime geldiler. “Biz, bu topraklarda doğduk, bu topraklarda ölürüz. Dedelerimizin bize vasiyeti var” dediler. Ben onların o duygulu ifadelerini unutamam. Biz de tabii ki üzerimize ne düşerse sonuna kadar onu yaparız."

S-400 AÇIKLAMASI

-S-400’lerin satın alınmasıyla ilgili nihai durum nedir? Dış basında Türkiye’nin bu satın almadan vazgeçebileceğine ilişkin bazı haberler, yorumlar yer alıyor.

"S-400 ile ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak kredi ile ilgili devam edecek bir süreçtir. Gerek Sayın Putin, gerekse şahsımın bu konuda kararlılığımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayii veya savunmasıyla ilgili bağımsızlık ilkelerini veya bağımsız kararını herhalde kimsenin tartışmaya hakkı yoktur. Biz kendi bağımsızlığımızla ilgili kararımızı kendimiz veririz; ülkemizi savunmak için koruma tedbirlerini de, güvenlik tedbirlerini de kendimiz almakla mükellefiz. Eğer bir yerlerden bu noktada herhangi bir savunma unsurunu tedarikte zorluk çekiyorsak, girişimlerimiz çoğu kez engellemelere takılıyorsa biz ne yapacağız, başımızın çaresine bakacağız. Mesela, insansız hava araçlarını maalesef dostlardan alamıyorduk biz, çok da yüksek paralar istiyorlardı, bedava da istemiyorduk üstelik. Terör örgütüne tank, top, zırhlı araçlar veriyorlar; ama biz parasıyla istediğimiz halde bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edemiyoruz. Sonuçta ne oldu? Hamdolsun insansız hava aracını da kendi ülkemin insanı üretir hale geldi, silahlısını da üretir hale geldi. Son bir haftada 90 terörist öldürüldü."

İlgili Haberler