YouTube yayınındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 22 Haziran’dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı'ya dört yıl iki ay hapis cezası verildi. Mahkeme Altaylı'nın tutukluluğuna devam kararı verdi.

Tutuklu yargılanmaya devam edeceğini öğrenen Altaylı, kararın ardından elindeki kağıtları fırlatarak salondan ayrıldı. Cezanın 2 yıl 8 ay yatarı olduğu, Altaylı'nın tutuklu bulunduğu sürenin göz önünde tutulacağı öğrenildi. Bugün Silivri’de ikinci kez hâkim karşısına çıkan Altaylı hakkında 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezası talep ediliyordu.

Altaylı ise bir süredir YouTube yayınlarını gerçekleştirmiyordu. Ancak mahkeme kararı sonrası Şule Aydın, Altaylı’nın YouTube yayınlarına devam edeceğini açıklamıştı.

‘BAVULUMU HAZIRLAMAMIŞTIM’

‘Fatih Altaylı Yorumlayamıyor’ yeniden başladı. Altaylı, mahkeme gününde yaşananları anlattı. Altaylı, Bavulumu hazırlamamıştım. Perşembe günü kantin listesi yapıp vermiştim. Ziyaretime gelen avukatlar tahliye edileceğimi düşünüyordu ancak ben inanmıyordum. Avukatlarım çok iyi bir savunma yaptı. Ancak karar önceden alınmıştı. En yüksek ceza verildi. Altıda birlik indirim ise iyi niyetten değil, Yargıtay'a gitmemi engellemek için bilinçli bir hamleydi” ifadelerini kullandı.

İtiraz hakkının olduğunu belirten Altaylı, “Ama umudum az, belli ki soğuk bir hücrede uzun bir süre geçireceğim” dedi. Kendisi hakkında verilen karara dair ‘hukuki değil, siyasi’ dedi.

Mahkemede elindeki kağıtları yere fırlatmasına dair Altaylı, "Zaten benim de duruşma sonunda elimdeki savunma metnini, içtihat kararlarını yere fırlatmamın nedeni buydu. Adaleti yere ben fırlatmadım. Adalet yere düşürüldüğü için ben de savunmamı yere fırlattım. Ama ben siyasete kırgın değilim. Siyasetçiye karşı vatandaşı koruma görevi yargıdadır. Yargıya kırgın ve kızgınım. Bu kararı verenler vicdanen huzur içindelerse hakkım helali hoş olsun. Ama inanmadıkları bir karara imza attılarsa, bana yaşattıklarını umarım onlar da yaşar.” şeklinde konuştu.

ALTAYLI’NIN ELİ ALÇIYA ALINMIŞ

Altaylı süreç içerisinde sağlık problemleri yaşadı bir olayı da izleyicilerine aktardı. Altaylı şunları dile getirdi:

“Tam bunlarla uğraşırken bir süre önce açık havada spora çıkarıldığım sırada halı sahada tek başıma top oynarken bileğim burkuldu. Çok kötü düştüm, kafamı minyatür kale direğine çarptım. Sağ elimi çatlattım. Dizimde büyük bir yara oluştu. Ayak bileğim arası morardı. Hemen revire götürdüler. Birkaç pansumandan sonra odama döndüm, ama saat başı gelip kontrol ettiler. Elim fazla şişince Silivri Cezaevi Kampüsü Hastanesi'ne sevk edildim. Kafatasımın, boynumun, elimin, kolumun röntgenleri çekildi. Elim alçıya alındı. Ama yemek yapmamı, bulaşık yıkamamı, temizlik yapmamı engellediği için üç gün sonra alçıyı çıkarttırdım. Şimdi iyiyim. Dizim de yavaş yavaş iyileşiyor. Morluklar azaldı, hatta geçti. Ama bir süre bayağı sıkıntı çektim.”

NE OLMUŞTU?

Gazeteci Fatih Altaylı bir YouTube yayınında Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasına ilişkin kamuoyu eğilimini yorumlamıştı.

Altaylı videoda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ömür boyunca Cumhurbaşkanlığına devam etsin mi? Halkın yüzde 70'i buna karşıymış. Bu oran çok da şaşırtıcı değil. Çünkü şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmenin bir kısmı dışında böyle bir fikri destekleyen kimse yok. Bu millet, geçmişte padişahını boğmuş bir millettir. Hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman... Boğulan, suikaste kurban giden, ya da intihar ettiği öne sürülen çok sayıda Osmanlı padişahı var” ifadelerini kullanmıştı.

Bu sözler Cumhurbaşkanı başdanışmanı Oktay Saral tarafından hedef gösterilmiş, 21 Haziran sabahında Saral, sosyal medya hesabından Altaylı'yı hedef alan sözler söylemişti.

Saral, Fatih Altaylı'nın programından bir bölüm kesit paylaşarak "Altaylıııı!Suyun ısınmaya başladı" ifadelerine yer vermişti.

Altaylı aynı gün gözaltına alınmış ve ertesi gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Silivri'ye sevk edilmişti.

Altaylı hakkında resen başlatılan soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “müşteki” sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Altaylı’ya Türk Ceza Kanunu’ndaki “Cumhurbaşkanına fiili saldırıdan bahisle tehdit” düzenlemesine atıf yapılarak, yalnızca tehdit suçundan 2 yıla kadar hapis öngören klasik düzenleme yerine, ağır ceza mahkemesinde “5 yıldan az olmamak kaydıyla” hapis cezası talep ediliyor. Altaylı'nın 3 Ekim'de görülen ilk duruşmasından karar çıkmamış, dava bugüne ertelenmişti.