Tüm dünyada kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada gelen ölüm nedenlerinden biri olan inme (felç) riskini azaltmak için bilimsel çalışmalar dört ana önleyici adımı işaret etti.
Uzmanlar, değiştirilebilir risk faktörlerine odaklanarak inmenin önüne geçilebileceği konusunda fikir birliğine vardı.
Yeni bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, önlenebilir risk faktörlerine odaklanarak inme olasılığını ciddi oranda düşüren dört temel stratejiyi gözler önüne serdi.
1. Kan Basıncını Sıkı Kontrol Altında Tutmak
Hipertansiyon, tüm inme vakalarının neredeyse %90'a varan kısmında tanımlanan en önemli risk faktörü olarak öne çıktı.
Amerikan Kalp Derneği (AHA) Kardiyovasküler Hastalıklar Direktörü Dr. Robert J. Fahey, "Kan basıncının etkin kontrolü, inme riskini %40'a kadar önleyebilecek en güçlü müdahaledir" ifadesini kullandı.
Bilimsel kılavuzlar, tuz alımının kısıtlanması, kilo kaybı ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerinin, antihipertansif tedaviyle birlikte uygulanmasının kritik önem taşıdığını belirtti.
2. Dengeli Beslenmede Akdeniz Modeli ve Tuz Kısıtlaması
Diyetin inme riski üzerindeki etkisi, son dönemdeki araştırmaların merkezinde yer aldı.
Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Profesörü Dr. Linda S. Spence, özellikle Akdeniz diyetine uygun, sebze, tam tahıl, meyve ve zeytinyağı ağırlıklı bir beslenme düzeninin benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Spence, "Yüksek tuz alımı ile vasküler hastalıklar arasında doğrudan bir ilişki tespit edildi. Günlük tuz tüketimini Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği gibi 5 gramın altına düşürmek, inme önlemede temel bir adımdır" şeklinde konuştu. Ayrıca kırmızı et ve işlenmiş gıdaların sınırlandırılması gerektiği de bilimsel verilerle desteklendi.
3. Düzenli Fiziksel Aktivite ve Hareketsiz Yaşamdan Kaçınma
Fiziksel aktivitenin inme riskini yarı yarıya azaltabileceğine dair bulgular, koruyucu hekimlik açısından dönüm noktası oldu.
Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan Epidemiyolog Dr. Marcus R. Klein, "Haftada en az üç ila dört gün, günde 40 dakika orta ila şiddetli aerobik fiziksel aktivite, sadece vücut ağırlığını değil, aynı zamanda kan şekeri ve kolesterol düzeylerini de olumlu yönde etkiliyor" açıklamasını yaptı.
AHA'nın kılavuzu, uzun süreli hareketsiz davranışların inme riskini artırdığını gösteren yüksek kaliteli verilere dayanarak, hastaların sedanter (hareketsiz) davranışlardan kaçınmaları yönünde yeni bir tavsiye yayımladığını duyurdu.
4. Tütün Kullanımını Tamamen Bırakmak ve Virüslerden Korunma
Sigara kullanımı, inme riskini içmeyenlere oranla iki ila dört kat artırıcı en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden biri olarak tanımlandı.
Bilimsel çalışmalar, sigarayı bıraktıktan sonra bile fazla riskin düşmesinin iki ila dört yıl sürebildiğini ortaya koydu.
Yeni küresel bir inceleme çalışması, influenza (grip), COVID-19, HIV ve hepatit C gibi yaygın virüslerin, enfeksiyon sonrası ilk ay içinde kalp krizi ve inme riskini önemli ölçüde artırdığını gözler önüne serdi.
Johns Hopkins Tıp Fakültesi'nden Kardiyolog Dr. Alistair P. Finch, bu bulgular üzerine, "Aşılama gibi enfeksiyonları önleyici tedbirlerin, gelecekteki kardiyovasküler sağlığı korumak için kritik bir strateji olabileceği görüldü" dedi.
Dr. Finch, bu yaklaşımın, inme riskini azaltma çabalarına yeni bir boyut kattığını ifade etti.