Yumurta, embriyo ve yumurtalık dokusu dondurma teknikleri, kemoterapi ve radyoterapinin yıkıcı etkilerine karşı bir kalkan oluşturdu.

Dünya çapında önde gelen uzmanlar, bu yeni yaklaşımın, kanseri yenen kadınlara annelik kapısını yeniden araladığını ifade etti.

Meme kanseri tanısı alan doğurganlık çağındaki kadınların üreme fonksiyonlarını korumasına yönelik bilimsel ilerlemeler, tıp dünyasında çığır açtı. Erken tanı ve gelişmiş tedavi yöntemleri sayesinde hayatta kalma oranlarının yükselmesiyle birlikte, hastaların yaşam kalitesine odaklanan bu yeni yaklaşımlar, uluslararası kılavuzlara girdi ve standart bakımın bir parçası hâline geldi.

UZMANLAR VURGULADI: TEDAVİDEN ÖNCE HAREKETE GEÇMEK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin yumurtalık rezervine zarar vererek erken menopoza ve kısırlığa yol açma riski bulunuyordu. Ancak, son dönemde geliştirilen oosit (yumurta), embriyo ve yumurtalık dokusu dondurma (kriyoprezervasyon) teknikleri, bu riskin önüne geçti.

Edinburgh Üniversitesi Klinik Üreme Bilimleri Profesörü Prof. Dr. Richard A. Anderson, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Fertilite koruması, artık kanser tedavisinin temel bir bileşenidir. Özellikle kemoterapiye başlamadan önce yumurta veya embriyo dondurma, genç hastalar için en etkili ve en uygun çözümü sunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Prof. Anderson, bu yöntemlerin, kanserli hücrelerin büyümesini hızlandıracağına dair geçmişteki endişelerin, güncel bilimsel verilerle ortadan kalktığını da sözlerine ekledi.

YUMURTALIK DOKUSU DONDURMA YÜKSELEN BİR TEKNİK

Özellikle ergenlik dönemindeki veya acil tedavi gerektiren genç hastalar için zaman kaybetmeksizin uygulanabilen yumurtalık dokusu dondurma (OTC) yöntemi dikkat çekti.

Amerikan Üreme Tıbbı Derneği (ASRM) Kılavuz Komitesi üyesi Dr. Susan K. F. Smith, "Yumurtalık dokusunun dondurularak saklanması ve daha sonra hastaya geri nakledilmesi, sadece doğurganlığı geri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda hormon salınımını yeniden başlatarak erken menopoz semptomlarını da önleyebiliyor. Bu, özellikle östrojen reseptörü pozitif tümörlere sahip hastalarda bile güvenli bir seçenek olarak kabul edildi" şeklinde bir görüş bildirdi.

BİLİMSEL VERİLER UMUDU GÜÇLENDİRDİ

Uluslararası Kanser ve Fertilite Derneği tarafından yapılan güncel araştırmalar, meme kanseri tedavisi sonrası gebelik denemelerinin nüks riskini önemli ölçüde artırmadığını gösterdi. Ayrıca, dondurulan yumurta ve embriyolar kullanılarak elde edilen gebeliklerde, sağlıklı doğum oranlarının genel popülasyonla benzer düzeyde olduğu bilimsel olarak kaydedildi. Bu veriler, hastaların hem tedavilerini başarıyla tamamlamalarına hem de gelecekteki aile kurma hayallerine ulaşmalarına olanak sağladı.
Fertilite koruma danışmanlığının, genç meme kanseri hastalarına tanı anında sunulması zorunlu bir adım olarak uluslararası klinik kılavuzlarda yerini aldı.

Tıp uzmanları, multidisipliner bir yaklaşımla, onkoloji ve üreme sağlığı uzmanlarının iş birliği içinde çalışmasının, hasta sonuçlarını iyileştirmede kilit rol oynadığını vurguladı.