Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından yayımlanan ve Maryland Üniversitesi’nin GLAD Laboratuvarı verileriyle desteklenen son bilimsel araştırmalar, küresel orman krizinin boyutlarını gözler önüne serdi. 2024 yılı, tropikal birincil ormanlar başta olmak üzere dünya genelindeki ormanlık alanlar için tarihin en ağır kayıplarının yaşandığı yıl olarak kayıtlara geçti.
Tropikal birincil ormanlardaki kayıp, bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat artarak gezegenin 2030 yılına kadar sıfır ormansızlaşma hedefine ulaşma yolunda ne denli geride kaldığını açıkça ortaya koydu.
TROPİKAL ORMANLARDA İKİ KAT ARTIŞ
Global Forest Watch (Küresel Orman Gözlemcisi) platformunda paylaşılan verilere göre, sadece tropikal el değmemiş ormanlarda bir yıl içinde yaklaşık 6,7 milyon hektar orman yok oldu. Bu rakam, 2023’teki kaybın neredeyse iki katı büyüklüğünde bir alana tekabül etti. Bilim insanları, bu yıkımın her dakika ortalama 18 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanlık alanın yeryüzünden silinmesi anlamına geldiğini ifade etti.
Daha önceki yıllarda orman kaybının başlıca itici gücü tarımsal genişleme olurken, 2024’te ilk kez bu tahribatın en büyük nedeni orman yangınları oldu. İklim değişikliği ve El Niño gibi doğal iklim olaylarının tetiklediği şiddetli kuraklıkların, yangınların yayılma hızını ve söndürülme zorluğunu katladığı belirtildi. Araştırmacılar, yangınların toplam orman kaybının yaklaşık yarısını oluşturduğunu ve 2023 yılına kıyasla tropikal birincil orman kaybını beş kat artırdığını rapor etti.
UZMANLARDAN KRİTİK DEĞERLENDİRMELER
Yaşanan bu felaket tablosu, uluslararası bilim camiasında derin endişeye yol açtı. NASA Jet İtki Laboratuvarı'ndan (JPL) tanınmış bilim insanı Dr. Sassan Saatchi, mevcut durumun ciddiyetini vurguladı. Dr. Saatchi, "Ormanları yok eden süreçteki hız kesmeme, bizi 2030 yılına kadar sıfır ormansızlaşma taahhüdünden çok uzaklaştırdı. Her ne kadar bazı ülkelerde ormansızlaşma oranlarını düşürme çabaları gözlense de, toplam orman kaybı hâlâ kabul edilemeyecek kadar yüksek seviyelerde," değerlendirmesinde bulundu.
World Resources Institute (WRI) bünyesinde çalışan Araştırma Görevlisi Michelle Sims ise, yeni teknolojilerle elde edilen verilerin artık sadece ormanların nerede yok olduğunu değil, neden yok olduğunu da gösterdiğini belirtti. Sims, "Artık orman kaybının arkasındaki kalıcı arazi kullanım değişikliklerini ve tarımsal genişlemeyi çok daha iyi anlıyoruz. Bu bilgi, kalan ormanları korumak ve zarar görmüş alanları eski haline getirmek için ulusal ve yerel düzeyde daha akıllı ve etkili adımlar atmak için kritik öneme sahiptir" ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) en son Küresel Orman Kaynakları Değerlendirmesi de, küresel ormansızlaşmanın 2015-2025 döneminde yıllık ortalama 10,9 milyon hektar seviyesinde seyrettiğini kaydetti. Bu düşüşe rağmen, FAO Ormancılık Direktörü Zhimin Wu, yıllık orman kaybı oranının "hala çok yüksek" olduğu uyarısını yineledi ve orman ekosistemlerinin ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini dile getirdi.
Bilim insanları, bu devasa orman kaybının atmosfere yaklaşık 3,1 milyar metrik ton karbon salınımına yol açtığına dikkat çekti. Bu miktar, ABD enerji sektörünün yıllık emisyonlarının yaklaşık yüzde 150'sine denk gelmesiyle, orman tahribatının küresel iklim krizi üzerindeki ağır etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.