Son yıllarda çocuklarda alerjik reaksiyonların artışı, sağlık uzmanlarını harekete geçirdi. Özellikle anafilaksi, yani ciddi ve hayati tehlike oluşturan alerjik reaksiyonlar, dünya genelinde alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

Bilimsel araştırmalar, gıda alerjilerinden çevresel faktörlere kadar pek çok etkenin bu artışı tetiklediğini gösterdi.

Uzmanlar, ailelerin ve sağlık sistemlerinin bu tehdide karşı acil önlemler alması gerektiğini vurguladı.

ANAFİLAKSİ: SESSİZ AMA ÖLÜMCÜL BİR TEHLİKE

Anafilaksi, alerjik bir reaksiyona bağlı olarak vücudun bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve hatta bilinç kaybı gibi ciddi belirtilerle kendini gösterebiliyor.

ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nün (NIAID) verilerine göre, çocuklarda anafilaksi vakaları son 20 yılda %50’den fazla artış gösterdi. Özellikle yer fıstığı, süt, yumurta ve deniz ürünleri gibi gıdalar, çocuklarda anafilaksiye yol açan başlıca tetikleyiciler arasında yer aldı.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: ERKEN TANI VE EĞİTİM HAYAT KURTARIR

Dünyaca ünlü alerji uzmanı Dr. Hugh Sampson, New York’taki Mount Sinai Hastanesi’nde yürüttüğü çalışmalarında, çocuklarda anafilaksi riskinin erken teşhisle azaltılabileceğini belirterek, “Anafilaksi, önlenebilir bir durum değil, ancak doğru müdahale ile kontrol altına alınabilir” dedi.

Sampson, epinefrin oto-enjektörlerinin (EpiPen) kullanımının yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.

Sampson’a göre, okullarda ve kreşlerde alerji yönetimi konusunda eğitilmiş personelin bulunması, acil durumlarda hayat kurtarıcı olabilir.

İngiltere’deki Imperial College London’dan immünoloji uzmanı Prof. Dr. Gideon Lack ise çevresel faktörlerin alerji artışındaki rolüne vurgu yaptı. Lack, “Hava kirliliği, kimyasal maddelere maruz kalma ve modern yaşam tarzı, çocukların bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bu da alerjik reaksiyonların daha sık ve şiddetli görülmesine yol açıyor” dedi.

Lack’in liderliğinde yapılan bir araştırma, erken yaşta alerjenlere kontrollü maruz kalmanın, alerji riskini azaltabileceğini ortaya koydu.

UZMANLAR, ANAFİLAKSİ RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN ÇOK YÖNLÜ BİR YAKLAŞIM ÖNERDİ:

Erken Teşhis: Çocuklarda alerji testlerinin rutin sağlık kontrollerine dahil edilmesi.

Eğitim ve Farkındalık: Okullarda öğretmen ve personelin anafilaksi yönetimi konusunda eğitilmesi.

Acil Müdahale Araçları: Epinefrin oto-enjektörlerinin erişilebilirliğinin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması.

Çevresel Faktörlerin Azaltılması: Hava kirliliği ve kimyasal maddelere maruziyetin en aza indirilmesi.

HAREKETE GEÇME ZAMANI

Çocuklarda alerji ve anafilaksi tehdidi, sadece tıbbi bir sorun olmaktan çıkıp toplumsal bir sorumluluk haline geldi.

Uzmanlar, ailelerin, sağlık çalışanlarının ve eğitim kurumlarının iş birliğiyle bu sorunun üstesinden gelinebileceğini belirtti.

Anafilaksi gibi ciddi bir durum karşısında hazırlıklı olmak, bir çocuğun hayatını kurtarabilir.

Toplum olarak bu tehdide karşı bilinçlenmek ve önlem almak, geleceğimizi korumak için atılacak en önemli adımlardan biri.