"Gülen'in yemek artıkları için..."

"Gülen'in yemek artıkları için..."
FETÖ'nün GATA'daki yapılanmasına ilişkin iddianamede, örgüt üyesi tabip albayların FETÖ elebaşı Gülen'i mehdi olarak gördükleri ve yemek artıkları için birbirleriyle yarıştıkları anlatıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki (GATA) yapılanmasına ilişkin iddianamede, örgüt üyesi tabip albayların FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i mehdi olarak gördükleri ve yemek artıkları için birbirleriyle yarıştıkları anlatıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 104 şüpheli hakkında hazırlanan FETÖ'nün GATA'daki yapılanmasına ilişkin iddianamede, GATA'da görevli albay rütbesine yükselmiş subayların Gülen'e nasıl biat ettikleri çarpıcı bir örneklegözler önüne serildi. İddianamede yer verilen iki ayrı ihbar mektubunda GATA'ya sızmış FETÖ'cülerin örgütün elebaşı Gülen'le yedikleri bir yemekte yaşananlar anlatıldı. Buna göre, GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi Bilim Dalı'nda görevli bir grup, 1996 yılı yaz aylarında Harbiye Askeri Müzesi'nde düzenlenen Askeri Tıp Kongresine katılmak üzere İstanbul'a gitti. Kongre toplantılarının bitmesinin ardından sanıklardan eski doç. albay Turan F. ve Abdulkadir T'nin aralarında bulunduğu bazı kişiler, Gülen ile yemek yemek üzere Altunizade'deki FEM dershanesine geçti.

"SANKİ ZEMZEM SUYU İÇİYOR GİBİYDİ"

İhbarcılardan biri yemekte yaşananları şöyle anlattı: 

"Ziyaretçiler salonda beklerken bir süre sonra Gülen beyaz cubbesi ve vaiz sarığıyla salona girdi. Herkes ayağaa kalktı ve hocanın yerleşmesini bekledi, sonra hep birlikte yere oturduk. Etraf çok kalabalıktı. Hoca kendisine ayrılmış sahne gibi bir yerde koltukta oturuyordu. Etrafında birkaç kişi daha ondan daha düşük düzeyli sandalyedeydi. Geri kalan herkes yerde oturuyordu. Daha sonra 6-8 kişilik yer sofraları oluşturuldu. Turan F, Abdulkadir T. ve ben, bize gösterilen yer sofrasına oturduk. Biz yemeğe başlamıştık ki soframıza Fetullah Gülen geldi, bizler ayağa kalkarak ona yer verdik, sıraları sıklaştırdık. Neredeyse benim karşıma düşüyordu. Hep beraber aynı kaptan İzmir köfte yemeğini yedik. Gülen, salatadan yedi, dikkat ettim bir köfteyi tam yedi, bir köfteyi ise yarım bıraktı. Bir bardak suyun yarısını içti, yarısını bıraktı. Ekmeğin de yine bir kısmını yarım bıraktı. Belki on dakika, belki daha az sofrada bizle yemek yedi. Daha sonra bize 'afiyet olsun' diyerek, sofradan ayrıldı. O sofradan ayrılır ayrılmaz, Abdulkadir T'de garip bir telaş başladı. Sofrada Gülen'in hemen yanında oturan tanımadığım genç de öyle bir telaşla atıldı. Abdulkadir T, bir hamlede hocadan artık kalan su dolu bardağı ve yarım İzmir köfteyi kaptı, dualar ve salavatlar çekerek köfteyi yedi ve üzerine suyu içti. Sanki zemzem suyu içiyor gibiydi. Yüzünde kimseye kaptırmadan ele geçirdiği ganimetin hazzı vardı."

Gördüklerine çok şaşırdığını belirten ihbarcı, Turan F'nin kendisine "Hocanın kerametine nail olmak için yapıyorlar. Hoca pek fazla yemek yemez. Herkesle de yemeğe oturmaz. Ama askerleri çok seviyor, o yüzden bizim soframıza geldi." dediğini aktardı.

İhbarcı, yemekten ayrılıp orduevine döndükten sonra Gülen'in yanına gittiğinden haberdar olan bazı kişilerin kendisine karşı tavrının olumlu şekilde değiştiğini, bu kişilerin değişik tarihlerde Gülen'den mehdi olarak söz ettiklerini kaydetti.

İlgili Haberler