Yeni bir araştırmaya göre, finansal zorluklar gibi kronik stres kaynakları karşısında günlük rutinleri sürdürebilmek, psikolojik dayanıklılığı artırıyor ve depresyon riskini azalttı.

Hong Kong'da The Education University of Hong Kong'dan Psikoloji Profesörü Wai-Kai Hou liderliğindeki bir çalışma, düşük gelirli ailelerde rutinlerin konsolidasyonu –yani mevcut alışkanlıkların yeniden yapılandırılması– yoluyla anksiyete belirtilerinin %30'a varan oranda düştüğünü ortaya koydu. Hou, "Stres altında rutinler, beyindeki HPA eksenini dengeleyerek vücudun 'savaş ya da kaç' tepkisini yumuşatır ve uzun vadeli adaptasyonu destekler" dedi.

Benzer şekilde, ABD'de Columbia Üniversitesi'nden Klinik Psikolog George A. Bonanno'nun önderliğindeki bir vignette tabanlı araştırma, 1.685 yetişkin üzerinde rutin esnekliğinin mental sağlıkla doğrudan ilişkili olduğunu gösterdi.

Katılımcılar, finansal baskı senaryolarında rutinlerini 'yerine koyma' veya 'ekleme' stratejileriyle uyarladıklarında, wellbeing skorlarında belirgin iyileşme yaşadı. Bonanno, "Rutinler, travmatik değişimlerde 'olağan sihir' gibi çalışır; sıradan ama güçlü bir kalkan oluşturur" diye açıkladı. Bu bulgular, International Journal of Environmental Research and Public Health'ta yayımlandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de, COVID-19 sonrası dönemde rutinlerin önemini vurgulayan rehberlerde, primer rutinler –uyku, beslenme ve hijyen gibi temel ihtiyaçlar– öncelikli tutulmasını önerdi.

WHO'nun mental sağlık direktörü Dr. Shekhar Saxena, "Karantina ve sosyal izolasyon gibi akut streslerde, rutinlerin bozulması anksiyete ve depresyonu tetikliyor; düzenli bir yapı ise beyindeki kortizol seviyelerini düşürerek adaptasyonu hızlandırıyor" şeklinde konuştu.

Araştırmalar, rutinlerin stres hormonlarını %20-25 oranında azalttığını doğruladı.

Harvard Tıp Fakültesi'nden stres araştırmacısı Dr. Herbert Benson ise, rahatlama yanıtını tetikleyen rutinlerin kronik stresi yönetmede etkili olduğunu belirtti. Benson'un 40 yıllık çalışmaları, meditasyon ve düzenli egzersiz gibi rutinlerin, kan basıncını 5 mmHg'ye kadar düşürdüğünü ve kalp hastalıkları riskini azalttığını kanıtladı.

"Rutinler, stresin yıkıcı etkisini tamponlar ve bireyi değişime karşı dirençli kılar" diyen Benson, özellikle pandemi sonrası dönemde bu stratejilerin vazgeçilmez olduğunu ekledi.

Sabah kahvesini haber izleyerek içmek, haftada üç kez 30 dakikalık yürüyüş planlamak veya yatmadan önce kitap okumak gibi küçük adımlar. Ontario Psychological Association'dan Klinik Psikolog Dr. Alexia Katsarou, "Rutinler, karar verme yükünü azaltarak zihinsel enerjiyi korur ve adaptasyonu doğal bir sürece dönüştürür" dedi.

Bir PLOS ONE çalışmasında Katsarou'nun ekibi, üniversite öğrencileri üzerinde stres yönetimi eğitiminin rutin entegrasyonuyla anksiyeteyi %40 azalttığını buldu.

Stresli bir dünyada rutinlere sarılmak, sadece hayatta kalmak değil, gelişmek için bir strateji. Araştırmalar gösteriyor ki, bu basit ama etkili yaklaşım, bireyleri daha dirençli kıldı.