Kronik uyku yetersizliği ve ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketimi, bilişsel gerilemeyi hızlandıran en büyük risk faktörleri olarak dikkat çekti.
Modern yaşamın sıradan bir parçası gibi görünen ancak beynin erken yaşlanmasına yol açan iki kilit alışkanlık, uluslararası bilim camiasının odağına oturdu. Yapılan geniş çaplı araştırmalar ve yabancı uzman görüşleri, özellikle kronik uyku yetersizliği ve yüksek oranda ultra işlenmiş gıda tüketiminin bilişsel fonksiyonlarda belirgin bir düşüşe neden olduğunu gösterdi.
BİLİMSEL VERİLER UYKU BORCUNA İŞARET ETTİ
Araştırmacılar, düzenli ve kaliteli uykunun sadece fiziksel dinlenme değil, beynin kendini toksinlerden arındırma süreci için de hayati öneme sahip olduğunu ifade etti. Adelaide Uyku Sağlığı Enstitüsü'nden araştırma görevlisi Bastien Lechat, uykunun hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için "temel" olduğunu vurguladı. Lechat, yüksek sıcaklıkların dahi uyku kalitesini düşürerek biliş, ruh hali ve bağışıklık fonksiyonları üzerindeki kümülatif etkisine dikkat çekti.
Nörobilimciler tarafından yayımlanan tıbbi dergilerdeki araştırmalar, düzenli olarak altı saatten az uyuyan bireylerin daha yavaş tepki süreleri, zayıf konsantrasyon ve azalmış problem çözme yeteneği sergilediklerini kaydetti.
Uzmanlar, kronik uyku yoksunluğunun ilerleyen yaşlarda Alzheimer hastalığı riskini dahi artırabileceğini dile getirdi. Cleveland Clinic'ten doktorlar, yetersiz uykunun karar verme, öğrenme ve hafıza güçlüğüne yol açtığını; hatta sinirlilik gibi kişilik değişikliklerine neden olabileceğini bildirdi.
ULTRA İŞLENMİŞ GIDALAR BEYNİ TÜKETTİ
Beynin erken yaşlanmasındaki ikinci büyük tehdit ise batı diyetlerinin vazgeçilmezi haline gelen ultra işlenmiş gıdalar (UPF) oldu. Brezilya São Paulo Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Geriatri Bölümü'nden Yardımcı Profesör Claudia Suemoto, on yılı aşkın bir süre boyunca 10 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Brezilya Yetişkin Sağlığı Boylamsal Çalışması'nın (ELSA-Brasil) sonuçlarını aktardı.
Prof. Dr. Suemoto, günlük kalorinin yüzde 20'sinden fazlasını ultra işlenmiş gıdalardan alan katılımcıların, bu gıdalardan daha az tüketenlere kıyasla küresel bilişsel fonksiyonda yüzde 28, yönetici fonksiyonda ise yüzde 25 daha hızlı bir gerileme yaşadıklarını belirtti.
Uzmanlar, sosis, şekerli içecekler ve hazır yiyecekler gibi yüksek oranda işlenmiş bu gıdaların genellikle yüksek şeker, tuz ve yağ içerdiğini, bunların da vücutta ve beyinde sistemik iltihaplanmayı tetiklediğini ifade etti. Helsinki Üniversitesi'nden doktora araştırmacısı Arsene Kanyamibwa ise ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketimi ile hipotalamus ve amigdala gibi yeme davranışını düzenleyen beyin bölgelerindeki yapısal değişiklikler arasında bir bağlantı gözlemlediklerini, bunun da aşırı yeme döngüsüne yol açabileceğini ifade etti. Dr. Kanyamibwa, bu etkinin sadece obezite veya iltihaplanma ile açıklanamayacağını, gıdaların içindeki emülgatörler ve diğer katkı maddelerinin de rol oynadığını dile getirdi.
Uzmanlar, beynin yaşlanma sürecini yavaşlatmak için bireylerin bu iki "zararsız gibi görünen" alışkanlıktan acilen uzaklaşması gerektiğini güçlü bir şekilde ifade etti.