CHP’deki son gelişmeleri ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki süreçte oynayacağı muhtemel rolü youTube kanalında değerlendiren gazeteci Hakan Aygün “Aynı Irmakta iki kez yıkanılmaz” gerçekliğine rağmen şartların CHP'yi mecburen aynı ırmağa aynı noktadan girmeye zorladığına dikkat çekti.

Ortada mecburi bir vaziyet olduğunun altını çizen Hakan Aygün, CHP’nin içinde bulunduğu durumu madde madde analiz ederek değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir şekilde yeniden CHP’nin başına gelecek olması bunu isteyip istememekle, mahkemeye gidip ifade verip vermemekle hatta ben bu görevi istemiyorum demesiyle, kurultayımız aktır paktır diye bildiğine bilmediğine şahitlik yapmasıyla da alakası yok.

Madde 1:

Kemal Bey zaten kurultaya para işinin çok fazla bulaştığını biliyor, ona inanıyor bence… Ama mahkemede itirafçı, ihbarcı durumuna düşmek de istemiyor. Adam partisini korumak için konuşmuyor diye takdir edileceği yerde; git konuş, git konuş diye boş yapıyorlar.

BU KADARINI KİMSE BEKLEMİYORDU

Madde 2:

Kemal Bey başlangıçta belki partinin başına dönerim diye düşündü eyvallah… Mevcutların çuvallayacağını düşündü, kendince orada bir sakatlıklar gördü veya bencilce öyle düşündü diyelim. Ama bu kadarını da beklemiyordu… Gelinen noktada Kemal Bey artık partinin darmadağın edildiğini ve bu gidişin çok daha kötü olabileceğini düşünüyor.

Saldım çayıra mevlam kayıra taktiğiyle gidiliyor, meydan okunuyor, ertesi sabah CHP’ye sürekli başka bir operasyon geliyor. Özgür Özel hariç neredeyse bütün CHP ve seçmeni dahil içeri tıkılacak. Özel’de dokunulmazlık var, o bağırıyor…

Tüm bu nedenle Kemal Bey partinin başına geri gelip gelip, düzeltip gitmek istiyor gibi geliyor bana.

Madde 3:

Artık araştırmalarda gösteriyor ki, her ne kadar İmamoğlu operasyonu siyasi amaçlıydı ise de iddiaların yenilir yutulur tarafı da yok. Yani her şey tertemiz diyecek elimizde bir karşı kanıt da yok. Sadece duygusal nedenlerle diyoruz ki; bu iş sahte bu itirafçılar sahte, bu rüşvetler sahte…

Yani bir süre sonra demeye başlayacak ki; hepsi yalan dolan da bir tanesi de mi değil?

Şu anda acilen CHP'nin içinde bir temiz eller operasyonu gerekiyor. Belki en azından böyle bir görüntünün verilmesi gerekiyor.

Kabul edilmesi gerekiyor ki CHP çok kötü yerden vuruldu. Çok çok kötü yerden vurdular. Yani olayımız bir Demirtaş bir Ümit Özdağ olayı gibi tamamen siyasi değil… Paradan puldan, bir partiyi veya siyasetçiyi en çok zedeleyecek yerden vuruldular. Yolsuzluk, rüşvet bu başka bir şey diye bu konuda bir şeyler yapılması gerekiyor

ŞARTLAR ÖZEL’İ KOLTUĞUYLA VEDALAŞMAYA ZORLUYOR

CHP'nin en azından geçmişte yaşadığı İSKİ benzeri yolsuzluk iddialarının etkisini azaltması gerekiyor. Bunun yolu da öncelikle CHP'de bir yönetim değişikliğinden geçiyor. Yani koşullar Özgür Özel'i de koltuğa veda etmeye zorluyor. Çünkü olan bitenle o da hem çok özdeşleşmiş halde hem de davalar da geliyor onun üzerine doğru. Görünen köy kılavuzu istemiyor, kendisi de görüyor.

Madde 4:

Bakın İmamoğlu işi önümüzdeki seçimlere kadar bitti. CHP İmamoğlu adayımız diye tepinip duruyorlar ama olayımız belli… İmamoğlu aday adayı olarak kalacak, asla önümüzdeki seçimlerde aday olamayacak. O şimdi hapisten çıkmaya bakıyor ya o da zor…

Acele İmamoğlu'na endeksli politikadan hafiften hafiften uzaklaşması gerekiyor Bunu da Özgür Bey'in yapması çok zor. Tamam İmamoğlu savunulacak yerde savunulsun ama körü körüne değil. Tamamen onun arkasına kitlenmemek gerekiyor. Tamamen ona endeksli bir CHP'den kurtulması gerekiyor.

kapak.jpeg

MANSUR YAVAŞ REALİTESİ YİNE ÖNE ÇIKIYOR

Bu kurultay davası başka bir yere doğru gidiyor. Fezlekeler Meclis’te bekliyor. Özgür Bey, Tayyip Bey'in deyişiyle İmamoğlu’nun posta güvercini gibi davranmaya devam ediyor. İmamoğlu'nun sosyal medyası gibi Özgür Bey'e de kapatma gelebilir.

Bence madde 4'ü biraz daha açmam gerekirse CHP'ye yeni bir aday gerekiyor.

Benim gördüğüm cumhurbaşkanı adayı ileride koşullar ne olur bilmiyorum ama Kılıçdaroğlu, niyetinde değil bunu daha önce de beyan etti. CHP'yi güvenli bir limana sokup, güvenli bir şekilde seçimlere gideceği rotayı çizmek istiyor aslında.

Son kurultayı kaybetmeden yüzde 48'de cumhurbaşkanlığı kaybettikten sonra da niyeti buydu. Özellikle 3-4 ay var yerel seçimlere ben o zamana kadar yapılanmayla yolunu açayım dedi. Belki de kafasında İmamoğlu vardı veliaht olarak. Fakat horozlar erken öttü. Erken öten horozu da keserler ve kesildi.

Yani Kemal Bey bundan bir buçuk yıl önce yapmak istediğini şimdi yapmaya çalışacak gibi görünüyor. Kısmet belki de onaymış demek ki. Belki bu ay sonunda bence burada da Mansur Yavaş ve parlamenter sistem bu konuda yine öne çıkıyor. Kılıçdaroğlu'nun geri gelmesi Mansur Yavaş realitesinin de kabullenilmesi için şart gibi görünüyor.

CHP İÇİN ŞU ANDA TEK YOL KILIÇDAROĞLU

Biz 1970'lerde tek yol devrim diye slogan atardık. Babamgil tayfası da ne yapsınlar hepsi CHP'li, Ecevitçi, umudumuz Ecevit diye slogan atardı… Devrim falan olmadı, tabii Ecevit de umudumuz olamadı.

Ama mecburduk o sloganları atmaya. Öyle arzuluyorduk, öyle bir değişim olsun istiyorduk Türkiye'de. Şimdi ise ne arzuladığımızın çok önemi yok bence.

Yani umudumuz Kılıçdaroğlu olabilirdi, olmayabilir de ama olayımız şu; tüm yollar mecburen Kılıçdaroğlu'na çıkıyor. Bu sefer tüm yollar CHP'de ne yapsan, ne etsen Kılıçdaroğlu'na çıkıyor.

Bugünkü CHP yönetiminde bir akıl olsa, ille bir mahkeme kararlarını diğer şeyleri, hamleleri beklemez. Direkt Kemal Bey’le; Biz bu işi nasıl otururuz çözeriz, bu sorunu nasıl aşarız, nasıl işbirliği yaparız diye el altından görüşmeleri lazım. Bunlar Hikmet abiyle, Murat abiyle, Altan abiyle yapılacak işler değil. Bu sorunu Kılıçdaroğlu'yla çözmek zorundasın ve mahkeme kararı beklemeden…

Bence yapılması gereken budur. Yani dolaylı meydan okumalar yerine parti içinde başka bir şey kol kırılır yen içinde kalıp deyip başka bir akıllıcı şeye oturmanız lazım.

Kemal abiyle oturmanız lazım, bütün yollar siz isteseniz de istemeseniz de ona çıkıyor. Bari mecburen yapmak zorunda kalmayın, şimdi gönüllü yapıyormuş gibi yapın. Bunu acele içselleştirip sonrası için Kılıçdaroğlu'nun da tüm CHP'nin de hem yüreklendirilip hem de yol haritasını çizmesi için bir şekilde Kılıçdaroğlu'na herkesin yardımcı olması gerekiyor.

Bunun tüm CHP'lileri kapsamasını sağlamak gerekiyor. Seçilemeyecek aday diye adamın başını bir kere yediniz, gelemeyecek aday diye bari siz yemeyin ey CHP'liler. Bir daha tekrarlayayım; birileri (Meral Akşener) seçilemeyecek aday diye başını yedi, geri gelemeyecek aday diye de siz yemeyin. Burada Özgür Özel'e ve mecburen devrileceklere de tırnak içinde diyorum mahkeme kararı öyle olacak gibi görünüyor.

Kemal Bey'e de yaraları sarmak için çok görev düşüyor ama şu aşamayı bir aşmaları lazım. Sonra Kemal Bey'e de söyleyecek şeyleri olacaktır. Kemal Bey’in etrafında birleşmeleri gerekiyor CHP’lilerin, yani tek yol Kılıçdaroğlu, sonrasına da bakacağız.