"Her 59 çocuktan 1’i otizm riski altında"

"Her 59 çocuktan 1’i otizm riski altında"
TOHUM Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, otizmin her 59 çocuktan 1’inde görüldüğünü belirtti.

Yeditepe Üniversitesi, Türkiye’nin iddialı projelerini gerçekleştiren şirketler ve yarattıkları değerle adını dünyaya duyurmuş sivil toplum kuruluşlarını Sosyal Sorumluluk Zirvesi’nde buluşturdu. Twitch yayıncılarından Cantuğ ‘Unlost’ Özsoy, Nisan ayında gerçekleştirdiği Tohum Otizm Vakfı’na özel bağış yayınını katılımcılarla paylaşırken, TOHUM Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer ise, otizmde farkındalığın önemine vurgu yaptı. Özer, günümüzde otizmin görülme sıklığının çok hızlı arttığını, şu an Türkiye’de her 59 çocuktan 1’inin otizm riski ile dünyaya geldiğini ve bu rakamın 1985 yılında 2 bin 500 olduğunu belirtti.

BELİRTİLER 6’INCI AYDAN SONRA ORTAYA ÇIKIYOR

Artık ileri tekniklerle bireylerin otizmli olduğunun anlaşıldığını ifade eden Betül Selcen Özer, çevresel faktörlerin de bu süreçleri tetiklediğini dile getirdi.

Otizmin genetik temelli olduğunun kabul edildiğini ancak henüz otizmin nedeninin kesin sonuçlarının bilinmediğini söyleyen Özer, “Otizmin tek çaresi erken tanı ve hemen akabinde yoğun sürekli özel eğitimdir. Otizmli çocuklar 18 ayda tanı alabilirlerse ve hemen 3-5 yaş arası yoğun sürekli özel eğitime ulaşabilirlerse otizmden etkilenme derecelerine göre yüzde 50’si hayatlarına bizler gibi bağımsız birer birey olarak devam edebiliyor. Otizmli çocukların sadece yüzde 10’u savant dediğimiz üstün becerili, üstün bellek, matematik hesabı, duyduğu müziği çalabilme gibi özelliklere sahip oluyor. Yüzde 90’ınında böyle üstün yetenekler olmayabiliyor” diye konuştu.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Otizmi belirleyen 8 önemli belirti olduğuna dikkat çeken Özer, ailelere şu uyarılarda bulundu:


 

“Otizmli çocuklar sizinle göz kontağı kurmuyorlar, en çok görülen belirtilerden birisi bu. Ya da ismini söylüyorsunuz ve size dönüp bakmıyor. İşitmesinde bir sorun olduğundan değil, sizinle sosyalleşmediği için böyle yapıyor. Parmak uçlarında yürümek, sallanmak, çırpınmak gibi bir takım davranışlar sergileyebiliyorlar. Aynı yemeği yemek, aynı yoldan yürümek, aynı tişörtü giymek gibi takıntılı davranışları olabiliyor. Parmağıyla istediği şeyi işaret edemiyor. Bir çocuk konuşamasa bile parmağıyla istediği şeyi işaret edebilir ama otizmli çocuk sizi alıp, aracı olarak kullanır ve istediği şeye götürür. Bu da tipik belirtilerden biridir. Dönen nesnelere karşı aşırı ilgisi vardır. Her çocuk çamaşır makinesini izler ama bütün gününü çamaşır makinesinin karşısında izleyerek geçiriyorsa bir sıkıntı vardır. Oyuncaklarla akranlarının oynadığı gibi oynamazlar. Kız çocuk bebeği yedirir, saçını tarar ama otizmli bir kız çocuk sadece bebeğin gözünü açıp kapayabilir. Bebeğiyle amacına uygun oynamayabilir. Bir de konuşmada gerilik yaşayabilir. Bazı sözcükleri anlamsızca tekrarlama gibi durumlar da otizmin belirtileri arasındadır. Bizde ‘erkek çocuk geç konuşur’ denir ancak erkek çocuklarda otizm 4 kat daha fazla görülüyor. Bu yüzden ailelerin bu belirtileri gözlemlediği zaman hiç vakit kaybetmeden bir çocuk ergen psikiyatristine başvurması gerekiyor.