İBB iddianamesinde savcılığın “58. eylemde” anlattığı olayda Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin müşteki olarak yer aldı.
Olay Fiba Holding’e ait Mehtabiye Köşkü’nün restorasyonuyla ilgili gerekli izinlerin alınması konusunda gerçekleşen görüşmelerlerle ilgili. Tutuklanıp daha sonra etkin pişmanlıktan faydalanıp tahliye olan Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Yakup Öner ifadesinde şunları söylemişti:
“ 2022 yılında Murat Özyeğin beni arayıp Boğaziçi İmar Müdürlüğünde bir konusunun olduğunu bu konuyla ilgili hangi yetkiliyle görüşmesi gerektiğini sorduğunda, konuyu bana anlatabileceğini ben hem başkana hem de Boğaziçi İmar Müdürlüğünde durumu anlatabileceğimi ifade ettim.
Bana İstinye’de bulunan Mehtabiye Köşküyle ilgili bahçede çevre temizliği yaptığını ancak buna Boğaziçi İmar Müdürlüğü ekiplerinin köşke gelerek duruma engel olduklarını belirtti. Ben de konuyla ilgili Boğaziçi İmar Müdürlüğüyle görüşüp kendisine dönüş yapacağımı söyledim. Boğaziçi İmar Müdürlüğünden talep ettiğim görüşte bahçenin temizlenirken belli noktalarda ciddi boyutta olmayan tesfiyeler yapıldığı, doğal sit alanı olması sebebiyle arazinin tesfiye edilemeyeceğini bu nedenle temizlik çalışmasına müdahil olduklarını ve arazinin eski haline getirildiğini belirttiler. Murat Özyeğin bundan bir süre sonra Mehtabiye Köşkünün restorasyon proje tadilatını kuruma sunduklarını belirtip işlemleri hızlandırabilmemiz için bizden destek talep etti. (…) Gelen raporda restütisyon projesine uygun proje yapıldığını ancak bir ilave bodrum talep edildiğini, talep edilen bodrumun yapı izdüşümünün üstünde bir boyutta olduğunu belirtip bunun uygun görülmediğini bu sebeple projede revizyon istediklerini, revizyon projesini beklediklerini söylediler. Murat Özyeğin ile yapmış olduğumuz görüşmede yasal bir engel olmadığını belirtip bizden destek talep etti. Ben de her ne kadar yasal olarak verilebiliyor olsa da izdüşümün ötesindeki bodrumun ranta yönelik işlem olacağı düşüncesiyle uygun olmayacağını belirttim. Bu konuda başkanın da aynı fikirde olduğunu söyledim. Projeyi bu doğrultuda revize edip kuruma tekrar sundular. Bunun üzerine son durumu başkana tekrar ilettim. Ekrem İmamoğlu da 400 bin dolarlık ayni yardım desteği istememi söyledi. Ben Murat Özyeğin ile görüştüğümde bu durumu kendisine ilettim. Ancak bunun mümkün olmadığını, şirketten böyle bir para çıkışı yapamayacaklarını, bu nedenle bu desteği veremeyeceğini söyledi. Ben de konuyu tekrar başkana ilettim. Bir süre sonra başkan bana ben Murat Bey ile görüştüm bir problem yok, süreci hızlandırmasını söyle Boğaziçi'ne diye talimat verdi. Ben de Elçin Beye durumu ilettim. Sonrasında proje onaylanıp kurula gönderildi diye biliyorum.”
ÖZYEĞİN ŞİKAYETÇİ OLMUYOR, AMA ŞİKAYETÇİ
Yakup Öner’in ifadesinde bir para verilmediği ifade edilse de Murat Özyeğin’in ifadesi müşteki sıfatıyla alındı. Murat Özyeğin ifadesinde kimseden şikayetçi de olmadı. Murat Özyeğin’in ifadesi şöyle:
“Yakup Öner’in ifadesinde belirttiği bir diğer husus ise Mehtabiye Köşkü’dür. Mehtabiye Köşkü grubumuza 2012 yılında intikal etmiştir. 2013 yılında 1980’lerde yanmış olan bu köşkün tekrar ihya edilmesi konusunda çalışmalarımıza başladık. Yıllarca Osmanlı Arşivleri, İTÜ ve Mimar Sinan hocaları ile birlikte orijinaline en uygun şekilde köşkün ihyası için çalışmalar yaptık. Buradaki bizim ana muhatabımız buranın ikinci derece tarihi eser olması dolayısıyla Anıtlar Kurulu idi. Çevre Şehircilik Bakanlığı da doğal sit alanı olması dolayısıyla her aşamada devredeydi. 2023 yılının Mayıs ayında Anıtlar Kurulu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın izinleri çıkmıştı. Son izin için Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden onay bekleniyordu. Bu iki kurumdan almış olduğumuz izinler çerçevesinde 2023 yılı ortalarında Swiss Otel’den dolayı tanışıklığım olan Yakup Öner’i aradım ve projenin ruhsatlandırılmasını ilerletmek amacıyla Boğaziçi İmar’da kendisinden bir iletişim bilgisi rica ettim. Kendisi de bu konuyla kendisinin ilgilenebileceğini söyledi. Daha sonra Yakup Öner benden belediyeye bir hayır müessesesi yaptırmayı değerlendirip değerlendirmeyeceğimi sordu. Ben de zaten çok yoğun bir şekilde hayır islerimizi yaptığımızı, bu hususa bağlı bir ayni veya nakdi yardım yapamayacağımızı ilettim. Bu görüşmeden sonra dosyamıza bir süre bir işlem yapılmadı. Diğer kurumlardaki izinlerin çıkmasından yaklaşık 4 veya 5 ay sonra Ekrem İmamoğlu ile bir etkinlikte karşılaşmam üzerine kendisine bu köşkü ihya etmek istediğimizi, tüm izinlerin hazır olduğunu, sadece Boğaziçi İmar iznimizin kaldığını söyleyince kendisi tamam ilgileneceğim dedi. Bunu takip eden birkaç hafta içerisinde izinlerimizin çıkmış olduğunu çalışma arkadaşlarımızdan öğrendim. Yakup Öner’in ifadesinde bahsetmiş olduğu Ekrem İmamoğlu ile yaptığını beyan ettiği görüşmeler hakkında benim herhangi bir bilgim yoktur.”
İBB iddianamesinde Makyol da şüpheliGündem