İHA'ların gelişiminin ardında TAİ'nin başarısı yatmakta

İHA'ların gelişiminin ardında TAİ'nin başarısı yatmakta
Savunma Sanayiinde Neredeyiz?-5- TAİ'de 1990'dan itibaren yatırımlar yapılmaya başlandı ve yerli tasarım, üretim, teknolojik kabiliyet kazanmada mesafeler kazanıldı

5. İnsansız Hava Araçları (İHA)

Soğuk savaş sonrası asimetrik, belirsiz ve önceden tespiti zor tehditler süratle artmaya başladı. Bu tür tehditler karşısında keşif, gözetleme, görüntüleme, hedef tespiti ve hazır olma gibi konular öne çıktı. Özellikle Afganistan operasyonunda, terörle mücadelede İHA''ların önemi net bir şekilde anlaşıldı. Türkiye''de de erken fark edildi.

1989''da TSK''nın ihtiyacını karşılamak üzere, gece ve gündüz her türlü iklim şartlarında keşif, gözetleme, hedef tespiti ve atış tanzim görevine uygun "pilotsuz hava araç" şimdiki ismi " İnsansız Hava Aracı" (İHA) acil ihtiyaçtı. Stratejik bir araç olarak görülüyor ve terörle mücadele kapsamında kullanılacağı için dışardan teminde, üretici ülkeler isteksiz davranıyordu. Buna rağmen, daha önce belirtildiği gibi 14 adet hazır alım yapılmıştı. İHA''ların değerlendirme, geliştirme ve üretim çalışmalarının SSM tarafından yapılması İcra Komitesi''nce kararlaştırıldı. Bu karar çerçevesinde, İHA ile ilgili Ar-Ge''den başlayarak tasarım, teknolojik gelişme ve üretim için başlangıç olarak önemli bir kaynak desteği ile Türk Uzay Sanayi (TAİ)''ye görev verildi. Bu çerçevede TAİ''de 1990''dan itibaren yatırımlar yapılmaya başlandı ve yerli tasarım, üretim, teknolojik kabiliyet kazanmada mesafeler kazanıldı. 1990''da UAV-X1 programı başlatıldı, takip hedef uçağı KEKLİK, özgün hedef uçağı TURNA gibi hava araçlarının üretimleri gerçekleştirildi. O dönemde başlayan ANKA İnsansız Hava Aracı halen etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu aracın daha ilerisi AKSUNGUR stratejik seviyede İHA geliştirme çalışması da daha sonraları tamamlandı.

2000''li yıllarda özel sektör de bu alana girerek başarılı üretim yapmaya başladı ve önemli yer aldı. Kamuoyu bu çalışmaların başlangıcını, TAİ''nin yüksek başarısını bilmiyor. Özel sektörün, özellikle adı çok geçen Baykar''ın başarısı da bu devlet kurumunun başarısına eklenmiştir. Durum budur ve böyle görmek lazımdır.

6. Stratejik Nakliye Uçağı

Bağımsız Avrupa Grubu (IEPG) içinde yer alan Almanya, Belçika, Fransa, İtalya ve İspanya 1984''de ağır vasıtaları da taşıyacak stratejik nakliye uçağı geliştirme projesi için konsorsiyum kurdular. Bu ortaklığa 1988''de Türkiye de dâhil oldu. Tasarımdan üretime kadar her safhada çalışmalarda yer alma fırsatından Türkiye de yararlandı. TAİ de bu projede önemli seviyede üretime katıldı ve tecrübe kazandı. Özel sektörden de bu uçağa parça üreten firmalarımız vardı. A-400 stratejik nakliye uçağı seri üretime geçti ve ortak ülkelere verilmeye başlandı.

7. Uçaklar İçin Güç Paketleri (Motor) Üretimi

F-16 Savaş Uçaklarının önemli bölümü olan Jet Motor Üretimi için, F-16 gövde üretimi tesislerine paralel olarak, TUSAŞ Motor Sanayi ve General Electric ortaklığı ile Eskişehir''de TEI (Turkish Engine Industry) kurulmuştu. Bu firma da zamanla F-16 motor parçası yanında sivil uçak parçaları da üreterek tecrübe kazandı. Uçak motor bakım-onarım alanına da girdi ve NATO sistemi içinde bu alanda iş almaya hak kazandı.

TEI, ileri aşamalara geçerek AR-GE, tasarım ve üretim çalışmalarına girdi. Yerli helikopter motoru üretim safhasına ulaşmış bir büyük kamu ağırlıklı firmasıdır.

DENİZ ARAÇLARI

Türkiye''de deniz araçları üretiminin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Osmanlı Devleti, İmparatorluk olarak devrin süper gücü hüviyetiyle denizciliğe ve bunun gereği olarak da tersane ve gemi inşa tesislerine büyük önem vermiştir. Osmanlı''dan sonra Türkiye Cumhuriyeti''ne intikal eden tersaneler modernize edilerek kullanılmaya devam edildi. Özellikle Haliç ve Gölcük Tersaneleri bu çerçevede zikredilebilir. Savunma Sanayi Müsteşarlığı''nın kuruluşundan itibaren ele alınan projeler de şunlardır:

1. Mayın Avlama Gemisi

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DKK)''nın ihtiyacı olan Mayın Avlama Gemisi 1989''da gündeme geldi. Bu konuda gerekli çalışmanın yapılması o yıl kararlaştırıldı. SSM, 6 adet mayın avlama gemisi ve bu gemilerle ilgili sonar mayın nötralize, komuta kontrol ve seyrüsefer sistemleri, bunların entegrasyonları ile ilgili iç ve dış ortaklıkları da araştırarak yerli üretim çalışması başlattı. Netice de SSM koordinatörlüğünde proje yerli ve yabancı katkılarla tamamlanarak 6 mayın avlama gemisi DKK''nın envanterine girdi.

Bu projeden de önemli tecrübeler kazanıldı ve daha sonraki dönemlerde Korvet Tipi Millî Gemi (MİLGEM) projesinin yerli tasarım, geliştirme ve inşasında bu tecrübeden yararlanıldı.

2. Denizde İkmal Gemisi

Deniz Kuvvetlerinin yüzer birliklerinin denizde kalış sürelerini uzatmak ve savaş zamanı harekât tesirini arttırmak gerekiyordu. Bu proje de yerli imalat imkânları dikkate alınarak SSM''ce ele alındı. 1991''de karara bağlandı ve yapılan ihaleyi kazanan STFA-SEDEF Gemi Endüstrisi A.Ş. kazandı. 27 ay içinde tamamlanarak DKK''na teslim edildi.

3. Sahil Güvenlik Botları

Sahil Güvenlik Komutanlığı''nın ihtiyacı kapsamında 1991''de ele alınan bu proje de yerli imkânlar çerçevesinde üretilmek üzere planlandı. 10 adet 70-100 tonluk, 14 adet 180-220 tonluk botların yurt içinde tasarımı, prototip imali ve seri üretimi, ihale ile yerli firmalarca gerçekleştirildi.

4. Uzun Ufuk Projesi

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı''nca, operasyon alanının sürekli ve gerçek zamanlı gözetlenmesi ve ufuk ötesi atış imkanı kazanılması amacıyla bir "mimari proje" hazırlanmasına SSM-DKK''lığı koordinatörlüğünde başlandı. Projenin hazırlığına TÜBİTAK''ın da dâhil edilmesi öngörüldü.

Çok karmaşık elektronik donanım isteyen bu proje ben müsteşarlıktan ayrıldıktan sonra da devam etti. Bu proje ile de yerli geliştirme ve üretimlerle önemli kazanımlar elde edildi.

YARIN: Türkiye mutlaka F-35 ortaklığına dönmeli ve bunun için karşılıklı mutabakat sağlanmalıdır.