Mide kanaması belirtileriyle doktora başvuran hastaların bir kısmında, beklenmedik bir şekilde kolon kanseri teşhisi konuldu.
Karın ağrısı, kanlı dışkı, bulantı ve halsizlik gibi mide kanamasıyla ilişkilendirilen belirtiler, bazen kalın bağırsakta başlayan bu ciddi hastalığın habercisi olabildi.
Bilimsel çalışmalar ve dünya çapındaki uzmanlar, bu belirtilerin örtüşmesi nedeniyle erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Peki, mide kanaması şüphesini kolon kanseri teşhisine dönüştüren bu benzerliklerin ardında neler yatıyor? İşte bilimsel gerçekler ve uzman görüşleriyle dolu çarpıcı bir dosya...
BELİRTİLERİN ÖRTÜŞMESİ: TEHLİKELİ BİR KESİŞİM
Mide kanaması, gastrointestinal sistemde (yemek borusu, mide, bağırsaklar) kanama meydana geldiğinde ortaya çıkan bir durum. Genellikle peptik ülser, gastrit, ilaç yan etkileri veya nadiren mide kanseriyle ilişkilendiriliyor. Ancak, kolon kanseri de benzer semptomlarla kendini gösterebildi.
ABD’deki Mayo Clinic’ten gastroenterolog Dr. John Kisiel, “Kolon kanseri, dışkıda kan, karın ağrısı ve açıklanamayan halsizlik gibi belirtilerle mide kanamasına çok benzer bir tablo çizebilir. Bu örtüşme, hastaların yanlış yönlendirilmesine neden olabiliyor” dedi.
The Lancet Gastroenterology & Hepatology’de yayımlanan bir çalışma, kolon kanseri hastalarının %30’unun ilk olarak mide kanaması belirtileriyle doktora başvurduğunu ortaya koydu. Özellikle dışkıda parlak kırmızı veya siyah renkli kan, her iki durumda da ortak bir bulgu.
KOLON KANSERİNİN SİNSİ BELİRTİLERİ
Kolon kanseri, kalın bağırsak veya rektumda anormal hücre büyümesiyle ortaya çıkıyor ve genellikle poliplerden kaynaklandı. Erken evrede belirti vermeyebilen bu hastalık, ilerledikçe mide kanamasıyla karışabilecek semptomlar üretti.
İngiltere’deki King’s College London’dan onkolog Prof. David Cunningham, “Kolon kanseri, bağırsak duvarında kanamaya neden olduğunda, bu kan dışkıda görünebilir ve hastalar bunu mide kanaması sanabilir. Ayrıca, tümörün neden olduğu inflamasyon, karın ağrısı ve bulantıyı tetikleyebilir” açıklamasında bulundu.
Journal of Clinical Oncology’de yayımlanan bir araştırma, kolon kanseri hastalarının %25’inde dışkıda gizli kanın erken bir belirti olarak saptandığını gösterdi. Kolonoskopi, bu tür kanamaların kaynağını tespit etmede altın standart olarak kabul edildi.
NEDEN YANLIŞ YÖNLENDİRME OLUYOR?
Mide kanaması ve kolon kanseri belirtilerinin örtüşmesi, hastaların ve bazen doktorların ilk etapta yanlış bir teşhise yönelmesine neden olabiliyor.
Örneğin, kanlı kusma mide kanamasının klasik bir belirtisi olsa da, kolon kanserinde dışkıda kan daha sık görüldü. Ancak, siyah, katran benzeri dışkı (melena) her iki durumda da ortaya çıkabiliyor.
Cleveland Clinic’ten gastroenterolog Dr. Christine Lee, “Melena, üst gastrointestinal kanamayı işaret etse de, kolon kanserinde yavaş kanamalar da bu tabloyu oluşturabilir. Bu nedenle, endoskopi ve kolonoskopi gibi kapsamlı tetkikler şart” dedi.
BİLİMSEL VERİLER: ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Kolon kanseri, erken evrede yakalandığında tedavi başarısı yüksek bir hastalık. Ancak, belirtilerin mide kanamasıyla karışması, teşhisi zorlaştırabiliyor. World Journal of Gastroenterology’de yayımlanan bir inceleme, 50 yaş üstü bireylerde dışkıda kan veya açıklanamayan karın ağrısı gibi belirtilerin kolon kanseri için acil tarama gerektirdiğini vurguladı. Kolonoskopi, hem polipleri tespit edip çıkarmada hem de kanseri erken evrede yakalamada en etkili yöntem.
Dışkıda gizli kan testi, basit ama etkili bir tarama aracı. Ancak, kanama tespit edilirse, mutlaka kolonoskopi yapılmalı. Ailede kolon kanseri öyküsü olanlar, riskin 1,7 ila 2,7 kat arttığını bilmeli ve düzenli tarama yaptırmalı.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: BELİRTİLERİ HAFİFE ALMAYIN
Uzmanlar, mide kanaması şüphesiyle ortaya çıkan belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Harvard Tıp Fakültesi’nden gastroenterolog Dr. Sapna Syngal, “Dışkıda kan, karın ağrısı, kilo kaybı veya halsizlik gibi belirtiler, hem mide kanamasında hem de kolon kanserinde görülebilir. Bu nedenle, kendi kendine teşhis koymaya çalışmak yerine, bir uzmana başvurmak hayati önem taşır” dedi.
New England Journal of Medicine’de yayımlanan bir çalışma, kolon kanseri vakalarının %40’ının belirtilerin hafife alınması nedeniyle geç teşhis edildiğini gösterdi. Özellikle 50 yaş üstü bireylerin, aile öyküsü olsun ya da olmasın, düzenli kolonoskopi yaptırması önerildi.
RİSK FAKTÖRLERİ VE ÖNLEME YOLLARI
Kolon kanseri riskini artıran faktörler arasında yaş, genetik yatkınlık, aşırı kırmızı et tüketimi, işlenmiş gıdalar, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımı yer aldı.
Akdeniz tipi beslenme, yani sebze, meyve ve tam tahıl ağırlıklı bir diyet, kolon kanseri riskini %20-30 oranında azaltabiliyor.
Prof. Cunningham, “Lifli gıdalar, bağırsak sağlığını destekler ve kanser riskini düşürür. Ayrıca, düzenli egzersiz ve alkol tüketiminin sınırlandırılması da koruyucu etkiye sahip” dedi.
The American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir çalışma, yüksek lifli diyetlerin kolon kanseri riskini %25 azalttığını doğruladı.
NE YAPMALI? ERKEN TEŞHİS İÇİN ADIM ATIN
Mide kanaması belirtileriyle doktora başvuranlar, kolon kanseri ihtimalini göz ardı etmemeli.
Kanlı dışkı, karın ağrısı, bulantı, halsizlik veya kilo kaybı gibi belirtiler, ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.
Uzmanlar, bu tür belirtilerle karşılaşanların vakit kaybetmeden bir gastroenterolog veya genel cerraha başvurmasını önerdi.
Kolonoskopi, dışkıda gizli kan testi ve görüntüleme yöntemleri, doğru teşhis için kritik.
Dr. Kisiel, “Erken teşhis, kolon kanserinde %90’ın üzerinde tedavi başarısı sağlar. Belirtileri görmezden gelmek, tedaviyi zorlaştırabilir” uyarısında bulundu.
BELİRTİLER SİZİ YANILTMASIN
Mide kanaması şüphesiyle başlayan bir süreç, kolon kanseri teşhisiyle sonuçlanabilir. Bu iki durumun belirtileri arasındaki örtüşme, hem hastalar hem de doktorlar için bir tuzak oluşturudu.
Bilimsel çalışmalar ve uzman görüşleri, erken teşhisin önemini açıkça ortaya koydu.