İşte Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmeden önce yazdığı iki yazı

İşte Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmeden önce yazdığı iki yazı
Bugün Türk siyaset bilimci, siyasetçi, yazar ve öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın suikaste kurban gidişinin 22. yıl dönümü... Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmeden önce yazdığı iki yazı dikkat çekiyor.

Ankara''da 21 Ekim 1999 günü evinin önünde uğradığı bombalı saldırı ile katledilen gazeteci yazarı Ahmet Taner Kışlalı, ölümünün 22. yıl dönümünde anılıyor.

Türkiye bundan 22 yıl önce önemli bir siyasetçiyi kaybetti. Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 tarihinde saat 09.40’da Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Faili hala bulunamayan Kışlalı, cinayetten kısa bir süre önce Akit gazetesi tarafından hedef gösterilmişti.

13 Mayıs 1999 tarihinde Akit Gazetesi “Halkı Köpeğe Benzetti” manşetiyle hedef alınan Kışlalı’nın fotoğrafının üstüne çarpı koyan Akit, “Zorba Kemalist Gemi Azıya Aldı” ifadelerini kullanmıştı.

Bu manşetten 5 ay sonra Ankara’daki evinden okula gitmek için yola çıkan Kışlalı aracına konulan bombayla katledildi ve binlerce kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

İşte Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmeden önce yazdığı yazı

Kışlalı bu son yazısında Fethullah Gülen’i işaret etmişti..

TANRI’YI KİM KULLANIR?

Giordano Bruno ne güzel söylemiş:
“Kötüler Tanrı’yı, Tanrı ise iyileri kullanır!..”

Tanrı peygamberleri kullanmış.
Read More Bilge kişileri kullanmış. ..
Atatürk ve benzeri devrimcileri kullanmış…

Ya Tanrı’yı kimler kullanmış?

Gerilere gitmeye ne hacet!.. Ne demiş Türkiye’deki Nurcuların önderi Mehmet Kutlular: ’’- 28 Şubat sürecinin planları Gölcük’teki Deniz Kuvvetleri’nde yapıldı. Depremin üssü de orası. Depremin olmasında başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması da rol oynadı…’’ Hem de bunları camide, Said-i Nursi için düzenlenen mevlitte söylemiş.

Türkiye’deki Nurcuların aslında iki önderi var. Birisi Mehmet Kutlular, ötekisi ise Fethullah Gülen. Said-i Nursi Atatürk’ü “deccal” ilan etmiş. Cumhuriyete karşı savaş vermiş. Ama ilkin Demokrat Parti’yi yönetenlerden, arkasından da Sayın Demirel ’den büyük saygı görmüş. ’’İade-i itibar’’ ı sağlanmış. Derken sahneye Prof. Şerif Mardin gibi, özellikle Amerikalılar nezdinde büyük saygınlığı olan bilim adamları çıkmışlar. Said-i Nursi’yi peygamberlik düzeyine çıkaran, mucizeler yarattığını öne süren, ’’Anadolu aydınlanmasının öncüsü’’ gibi gösteren, övücü kaynakları alıp karşıt kaynaklara sırt çeviren, çok ’’bilimsel’’ (!) incelemeler döktürmüşler.

Ardından, Sayın Mardin’in Türkiye Bilimler Akademisi’ne üye yapılması için baskılar başlamış. İç ve ’’dış’’ baskılar… Özellikle de basındaki bazı numaracı cumhuriyetçiler tarafından desteklenen ve körüklenen baskılar.

Ve bu arada Fethullah Hoca almış başını gitmiş. Işık evleri.. Öğrenci yurtları.. Özel okullar.. Devletin köşe başlarına kadar uzanan bir imparatorluk.. Devletin okullarına devletçe ’’tavsiye’’ edilen cumhuriyet ve çağ karşıtı kitaplar. Papa ile sağlanan görüşme.. Devletin dış temsilcilerince havaalanlarında karşılanmalar.. Elçiliklerde konuk edilmeler. Niçin? ’’Ilımlı İslam’’ olduğu için. Müslümanları ’’cumhuriyet ile barıştıracağı’’ için!

Bir yanda Mehmet Kutlular. 17 yaşındaki kızı dört yıl önce eroinden ölmüş. Depremi, ’’türban’’ ı vesile edip, Tanrı’yı en ilkel bir şekilde kullanmaya çalışıyor. Öte yanda Fethullah Gülen. Son yıllarda, kamu önünde ağzından tek bir cumhuriyet karşıtı söz çıkmamış. Devlet büyükleriyle iyi ilişkiler kurmuş. Ordu dışında hemen tüm önemli kurumlarda önemli ’’mevziler’’ elde etmiş. ABD’nin ’’etkin’’ desteğini sağlamış. Görünüşte Atatürk’e ve cumhuriyete saygılı. Ama tüm eğitim ağı ile, cumhuriyetin temellerini ağır ağır kemiriyor. Amacına ürkütmeden, acıtmadan ulaşma yöntemini seçmiş. Kutlular ve Gülen. İkisi de Nurcu.. İnançları ve amaçları aynı, yöntemleri ayrı. Hangisini seçersiniz?.. Kırk katırı mı, kırk satırı mı? Hakkındaki bilgilerimiz arttıkça, Sayın Gülen beni korkutuyor. Bay Kutlular’a ise gönülden teşekkür etmek istiyorum. En körlerin bile gözünü açmak konusundaki katkıları için! Tanrı’nın kullandıkları ile Tanrı’yı kullananları daha iyi ayırmamızı kolaylaştırdığı için!

Ahmet Taner Kışlalı/Cumhuriyet

1 Mayıs 1994’te yazdığı yazı

Onlardan sorular

AHMET TANER KIŞLALI KİMDİR?

Ahmet Taner Kışlalı, Ziraat bankası veznedarı Hüsnü Bey ile Kilis Kemaliye İlkokulu öğretmeni Lütfiye Hanım’ın oğludur. 10 Temmuz 1939 doğumlu olan Kışlalı ilk ve orta okulu Kilis’te, liseyi ise İstanbul’da Kabataş Erkek Lisesi’nde okumuştur. Liseden mezuniyeti sonrası Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin kazanan Ahmet Taner Kışlalı öğrenciliği sırasında Yeni Gün gazetesinde spor muhabirliği de yapmış ayrıca 1962-63 yıllarında gazetenin yazı işleri müdürlüğü görevinde de bulunmuştur.

Paris Üniversitesi’nde anayasa hukuku ve siyaset bilimi dalında Modern Türkiye’de Siyasi Güçler başlıklı doktorasını yapan Ahmet Taner Kışlalı 1968 yılında Fransa’da tanıştığı Nicole (Nilgün Kışlalı) ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı Altınay ve Dolunay oldu.

Hacettepe Üniversitesi’nde siyaset sosyolojisi alanında öğretim üyeliğine başladı ama askerlik dönüşü üniversiteye kabul edilmedi. Bunun üzerine Ahmet Taner Kışlalı siyasal Bilgiler Fakültesi’ne geçti ve 1972 yılında burada doçent oldu.

1971-1977 yılları arasında Yankı dergisinde yazdığı yazılarla CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in dikkatini çeken Kışlalı 1977 yılında CHP’den İzmir milletvekili seçildi. 1978 yılında da Bülent Ecevit hükümetinde kültür bakanı oldu. Kültür Bakanlığınca Ulusal Kültür dergisini yayımlattı.

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde siyaset bilimi dersleri vermeye başlayan Kışlalı 1988 yılında profesör oldu. 1991 sonunda Cumhuriyet gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları yazmaya başladı. 1995 yılında Antalya yolunda birlikte geçirdikleri trafik kazasında eşini kaybetti. 1997 yılında ikinci evliliğini Nilüfer Kışlalı’yla yaptı. Bu evlilikten üçüncü kızı Nilhan Nur dünyaya gelmiştir.

Ahmet Taner Kışlalı 21 Ekim 1999 tarihinde saat 09.40’da Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Kışlalı suikastının faili bulunamamıştır.

Türkiye bugün ölümünün 22.yılında sosyal medyada #AhmetKışlalı hastagiyle Ahmet Kışlalı''yı andı.

"Siyasi Suikast"

Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Orhan Uğuroğlu, Ahmet Taner Kışlalı''yı ölümünün 22. yılında  ''"Siyasi Suikast" hastagiyle ''saygıyla...''diyerek andı.  

İşte Orhan Uğuroğlu''nun #SiyasiSuikast hastagiyle yaptığı paylaşım;

"Siyasi Suikast mı: Evet... Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu, bilim insanı, gazeteci ve yazar Ahmet Taner Kışlalı’yı 21 Ekim 1999 tarihinde "Siyasi Suikast" ile katledilişinin yıl dönümünde saygıyla anıyorum Kahrolsun karanlık güçler, yaşasın demokrasi #SiyasiSuikast

İlgili Haberler