Kadın sağlığının korunması ve geliştirilmesinde en önemli adımlardan biri olan düzenli jinekolojik muayeneler, uzman isimler tarafından bir kez daha vurgulanarak hayati bir zorunluluk olarak nitelendirildi.
Bilimsel araştırmalar ve güncel tıp kılavuzları, her yıl gerçekleştirilen bu rutin kontrollerin, üreme sistemi kanserleri ve diğer ciddi hastalıkların erken evrede teşhisini sağlayarak, kadınların yaşam süresi ve kalitesini doğrudan etkilediğini ortaya koydu.
Jinekolojik kontroller, sadece mevcut bir şikayete cevap vermekten öte, koruyucu sağlık hizmeti açısından kritik bir rol üstlendi. Özellikle rahim ağzı, rahim içi ve yumurtalık kanserleri gibi sinsi ilerleyen hastalıkların öncü lezyonlarını veya erken evrelerini saptamak, tedavi başarısını kökten değiştirdi.
SERVİKS KANSERİNDE ÇIĞIR AÇAN ÖNLEME VERİLERİ
Jinekolojik onkoloji cerrahisi uzmanları, düzenli tarama testlerinin önemine dikkat çekerek, "Serviks (rahim ağzı) kanseri, önlenebilir nadir kanser türlerinden biri. Dünya genelinde yayımlanan bilimsel çalışmalar, Pap Smear ve HPV DNA testleri ile gerçekleştirilen toplumsal taramaların, serviks kanserinden ölümleri yaklaşık yüzde 75 oranında düşürebildiğini gösteriyor. Bu başarı, erken teşhisin değil, kanser gelişmeden önceki öncü lezyonların saptanmasıyla elde edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki güncel tarama programlarına göre, 30-65 yaş arasındaki kadınların 5 yılda bir HPV testi ve smear testi (co-test) yaptırması önerildi.
Uzmanlar, cinsel aktifliğin başlamasından itibaren veya 21 yaşından itibaren rutin jinekolojik muayene ve hekim değerlendirmesi ile yılda bir kez pelvik ultrasonografinin, genel üreme sağlığı takibinde olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
YUMURTALIK VE RAHİM İÇİ KANSERİ RİSKLERİ
Jinekolojik kontroller sırasında gerçekleştirilen pelvik ultrasonografi, yumurtalık kistleri, rahim miyomları ve rahim iç zarı (endometrium) kalınlığının takibi gibi pek çok hayati veriyi sundu.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, menopoz sonrası döneme özel bir vurgu yaparak şunları kaydetti:
"Özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda görülen anormal kanamalar, endometrium kanserinin ilk ve en önemli belirtisi olabilir. Yıllık vajinal ultrasonografi ile rahim iç tabakası kalınlığının ölçülmesi ve şüpheli durumlarda biyopsi yapılması, bu kanser türünün erken teşhisi için kritiktir."
Yumurtalık kanserinin maalesef henüz kanıtlanmış bir rutin tarama testi bulunmamasına rağmen, düzenli muayene sırasında saptanan herhangi bir kitle veya şüpheli durumun erken evrede incelenmeye alınması, bu kanser türünün sinsi ilerleyişine karşı en önemli savunma hattını oluşturdu.
KISIRLIK VE ENFEKSİYONLARIN ERKEN KONTROLÜ
Rutin kontrollerin sadece kanser taramalarıyla sınırlı kalmadığını belirten uzmanlar, adet düzensizlikleri, pelvik ağrı, vajinal enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) gibi sorunların da erken tanınarak kısırlık gibi uzun vadeli sonuçlara yol açmadan tedavi edilebileceğinin altını çizdi.
Uzmanlar, "Erken teşhis edilen bir CYBH veya kronikleşme eğilimindeki bir vajinal enfeksiyon, tedavi edilmediğinde pelvik inflamatuar hastalığa (PID) dönüşebilir ve bu durum tüplerde tıkanıklığa yol açarak kısırlığa neden olabilir. Düzenli jinekolojik 'Gözlem', bu riskleri en aza indirir" şeklinde konuştu.