Yabancı bilim insanlarının son araştırmaları, masum görünen bu ürünün içerisinde ciddi hastalıklara yol açma potansiyeli taşıyan toksik kimyasallar bulunduğunu ortaya koydu.
Uzmanlar, özellikle üreme ve hormonal sistem üzerindeki geri dönülmez etkiler konusunda kaygılarını dile getirdi.
ACİL UYARI YAPILDI: O GÜNDELİK ÜRÜN VÜCUTTA ZEHİR BİRİKTİRİYORMUŞ!
Kadınların kişisel bakım ve hijyen amacıyla sıkça kullandığı, çantalardan eksik edilmeyen bazı kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin içeriğinde bulunan tehlikeli kimyasallar, uluslararası bilim camiasını alarma geçirdi. Son dönemde artan bilimsel araştırmalar ve yabancı uzmanların keskin uyarıları, bu gündelik ürünlerin uzun süreli kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini gözler önüne serdi.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR O MADDELERİ İŞARET ETTİ
Avrupa Birliği ve Amerika'da gerçekleştirilen kapsamlı analizler, özellikle makyaj malzemeleri, nemlendiriciler ve parfümler gibi ürünlerde sıklıkla rastlanan; Parabenler, Ftalatlar (Phthalates), Formaldehit Salıcılar ve bazı Ağır Metallerin (Kurşun, Kadmiyum) vücut için büyük bir risk teşkil ettiğini belgeledi.
ABD merkezli Çevre Çalışma Grubu (Environmental Working Group - EWG) tarafından yayımlanan bilimsel bir raporda, test edilen ruj markalarının yüzde 61'inde Kurşun kalıntısı bulunduğu ifade edildi.
Kurşun, sinir sistemi için toksik bir madde. Yine aynı raporda, birçok güneş kreminde bulunan Oksibenzon (Oxybenzone) maddesinin cilde kolayca nüfuz ettiği ve potansiyel bir hormonal bozucu olduğu vurgulandı.
YABANCI UZMANLARDAN KAYGI VEREN AÇIKLAMALAR
İngiltere'deki Reading Üniversitesi'nden Kanser Biyoloğu Dr. Philippa Darbre, yayımladığı bir çalışmayla kozmetik ürünlerde koruyucu olarak kullanılan Paraben maddesine dikkat çekti.
Dr. Darbre, meme kanseri hastalarından alınan biyopsi örneklerinde paraben kalıntılarına rastlandığını ifade etti ve bu koruyucu kimyasalların potansiyel kanserojen etkileri olabileceği endişesini dile getirdi.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Çevre Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Shanna Swan ise özellikle plastiklerin esnekliğini artırmak için kullanılan ve kozmetik ürünlerde de yer alan Ftalatların insan üreme sistemi üzerindeki zararlı etkilerine odaklandı.
Prof. Dr. Swan, ftalatlara maruz kalmanın kadınlarda ve erkeklerde hormonal dengeyi bozarak doğurganlık sorunlarına yol açabildiğini belirterek, "Bu kimyasallar, vücudun doğal östrojen dengesini taklit ederek endokrin sistemin işleyişini değiştiriyor. Kadınların günlük hayatta yoğun olarak kullandığı bazı ürünler, farkında olmadan bu riski artırdı" ifadelerini kullandı.
"DERİ YOLUYLA EMİLEN TEHLİKE DAHA BÜYÜK"
Uluslararası Toksikoloji Derneği eski Başkanı Dr. Klaus Knoerr, cilt yoluyla emilimin tehlikesine dikkat çekti.
Dr. Knoerr, "Derimiz, üzerine uygulanan her maddeyi emerek kana karışmasını sağlayan kompleks bir organ. Birçok uzman, deri yoluyla emilimin yutulmaktan daha tehlikeli olduğu konusunda hemfikirdir. Çünkü deri yoluyla emilen toksinler, karaciğer gibi filtre sistemlerinden geçmeden doğrudan kan dolaşımına geçerek daha hızlı ve yoğun bir etki oluşturuyor" şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği Güvenli Ürünler Sistemi (Safety Gate RAPEX) ise son dönemde sık sık uyarılar yayımlayarak, parfüm ve krem gibi ürünlerde kullanımı yasaklanan BMHCA (Lilial) gibi üreme sistemine zarar veren kimyasalların tespit edildiğini duyurdu.
Yetkililer, tüketicileri etiketleri dikkatle incelemeleri ve şüpheli ürünleri kullanmaktan kaçınmaları konusunda acil olarak uyardı.