Dünya genelinde sağlıklı yaşamın ve kalp-damar hastalıklarından korunmanın temel taşı olarak görülen fiziksel aktivite, New York'taki önde gelen kardiyologlar ve bilim insanları tarafından farklı bir mercek altına alındı.

Yapılan bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, yüksek düzeydeki hareketliliğin, altta yatan ciddi kalp sorunlarının tipik belirtilerini maskeleyebileceği endişesini gündeme getirdi. Bu durum, kişilerin kendilerini sağlıklı zannederek riskli aktiviteler yapmasına ve hayati tehlikeyle karşılaşmasına neden olabileceği belirtildi.

BİLİMSEL VERİLERLE DESTEKLENEN RİSK

Amerika Kardiyoloji Koleji'nin (ACC) eski başkanı ve Mayo Clinic'in ünlü kardiyoloğu Dr. Thomas G. Allison, aktif bir yaşam tarzının koruyucu etkisini vurgulamakla birlikte, bazı durumlarda bu durumun ters tepebileceğine dikkat çekti.

Dr. Allison, yayımlanan bilimsel çalışmaların, düzenli olarak yüksek yoğunluklu egzersiz yapan bireylerde iskemik kalp hastalığı gibi durumların, normalde ortaya çıkması gereken nefes darlığı veya göğüs ağrısı gibi semptomları daha geç ve daha az şiddetli göstermesine yol açabileceğini ifade etti.

European Heart Journal'da yer alan bir araştırma, düzenli egzersizin kalp yetmezliği veya koroner arter tıkanıklığı gibi durumların belirtilerini geciktirdiğini veya gizlediğini gözler önüne serdi.

Araştırmacılar, iyi antrenmanlı bir kalbin, hastalığa rağmen daha verimli çalışmaya devam edebilmesi nedeniyle semptom eşiğinin yükseldiğini vurguladı.

YABANCI UZMANLARDAN NET UYARI

Londra'daki St. George's Hastanesi'nden Spor Kardiyolojisi uzmanı Prof. Dr. Sanjay Sharma, özellikle profesyonel sporcular ve yüksek performanslı amatörler için bu durumun kritik bir tehdit oluşturduğunu açıkladı.

Prof. Sharma, "Yoğun egzersiz yapan bir kişi, vücudunun adaptasyonu sayesinde, normalde kalbi sorunlu olan birinin kaldıramayacağı bir yükün altından kalkabilir. Ancak bu, sorunun ortadan kalktığı anlamına gelmez, sadece perdelenmesi demektir" sözlerini aktardı.

Bu görüşü destekleyen bir diğer isim ise, Boston'daki Massachusetts General Hospital Kardiyoloji Bölümü'nden Dr. Aaron Baggish oldu.

Dr. Baggish, aktif bireylerin "sağlıklı hissetme" durumunu aşırı yorumlayabildiklerini ve düzenli olarak kendilerini zorladıkları için normal dışı yorgunluk, hafif çarpıntı gibi uyarı sinyallerini göz ardı ettiklerini belirtti.

Dr. Baggish, bu durumun ancak kalp krizi gibi ciddi bir olayla ortaya çıkabileceği riskini dile getirdi.

Uzmanlar, genel popülasyon için düzenli egzersizin faydalarının risklerinden kat kat fazla olduğunu yinelemekle birlikte, aile öyküsünde kalp hastalığı bulunan, göğüste rahatsızlık veya açıklanamayan senkop (bayılma) gibi belirtiler yaşayan aktif bireylerin, kapsamlı bir kardiyolojik taramadan geçmeleri gerektiğini vurguladı.

Taramalarda sıklıkla atlanan, Efor Ekokardiyografi veya Kardiyak MR gibi ileri görüntüleme yöntemlerinin önemi, uluslararası kardiyoloji çevrelerinde yükseldi.