Gebelik, bir kadının hayatındaki en özel dönemlerden biri olsa da, kalp hastalığı olan anne adayları için bu süreç ciddi riskler barındırdı. Uzmanlar, kalp hastalığı bulunan kadınların gebelik planlamadan önce mutlaka kardiyolojik değerlendirmeden geçmesi gerektiğini vurguladı.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nuri Cömert, “Bazı kalp hastalıkları, gebelik sürecinde anne ve bebek sağlığını ciddi şekilde riske atabilir. Bu nedenle gebelik öncesi detaylı muayene ve multidisipliner bir yaklaşım hayati önem taşıyor” dedi.
GEBELİKTE KALBİN YÜKÜ ARTIYOR
Gebelik, kalp ve damar sistemi üzerinde önemli değişikliklere yol açıyor. Gebeliğin 5. haftasından itibaren kalp atım hızı artarken, kan hacmi yaklaşık %50 oranında yükseliyor. Bu durum, kalbin iş yükünü artırarak özellikle mevcut kalp hastalığı olan kadınlarda komplikasyon riskini yükseltti.
Dr. Cömert, “Gebelikte kan basıncı %10 düşerken, hormonal değişiklikler damar duvarlarını zayıflatıyor. Bu fizyolojik değişiklikler, kalp hastalığı olan anne adaylarında ciddi sorunlara yol açabilir” uyarısında bulundu.
Uluslararası alanda yapılan araştırmalar da bu riskleri doğruluyor. Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından yayımlanan bir çalışmada, kalp hastalığı olan gebelerde kalp yetersizliği, aritmi ve tromboembolik komplikasyon riskinin arttığı belirtildi.
Çalışmaya göre, özellikle siyanotik konjenital kalp hastalıkları gibi doğumsal anomaliler, gebelikte anne ve bebek için hayati riskler oluşturdu.
HANGİ KALP HASTALIKLARI GEBELİĞİ ENGELLİYOR?
Bazı kalp hastalıkları, gebelik için kesin bir engel teşkil ediyor. Uzmanlar, özellikle siyanotik konjenital kalp hastalıkları, ileri evre kalp yetersizliği, ciddi kapak darlıkları ve pulmoner hipertansiyon gibi durumların gebeliği yüksek riskli hale getirdiğini belirterek, “Gündelik aktivitelerde bile nefes darlığı çeken veya ciddi kalp yetersizliği olan hastaların gebe kalmaları sakıncalıdır” diyen Cömert, bu tür durumlarda gebeliğin anne ve bebek sağlığı için tehlikeli olabileceğini vurguladı.
İngiltere’den Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sarah Clarke, bu konuda yaptığı bir açıklamada, “Kalp hastalığı olan kadınların gebelik planlaması, bir kardiyolog, kadın doğum uzmanı ve anne adayının iş birliğiyle yürütülmelidir. Özellikle yüksek riskli vakalarda, gebeliğin sonlandırılması veya korunma yöntemleri hakkında çiftlerin bilgilendirilmesi gerekiyor” dedi.
Clarke, gebelik öncesi risk değerlendirmesinin, komplikasyonları önlemede kritik bir adım olduğunu ifade etti.
GEBELİK ÖNCESİ VE SIRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Uzmanlar, kalp hastalığı olan kadınların gebelik öncesinde mutlaka kardiyolojik muayeneden geçmesini önerdi. Özellikle 35 yaş üstü ileri yaş gebeliği planlayanlar, ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunanlar ve diyabet, hipertansiyon gibi risk faktörlerine sahip olanlar için bu muayeneler büyük önem taşıyor. Gebelik sürecinde ise kalp hastalarının yakın takip altında olması gerekiyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, “Gebelikte kalp ve damar sisteminin yükü neredeyse 1,5 kat artar. Bu nedenle kalp hastası gebeler, kardiyolog ve kadın doğum uzmanı iş birliğiyle takip edilmelidir” dedi.
Uzmanlar, gebelikte görülen hafif nefes darlığı, yorgunluk veya bacaklarda şişlik gibi belirtilerin normal olabileceğini, ancak ciddi şikayetlerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ekledi.
BEBEKLERDE KALP HASTALIĞI RİSKİ
Kalp hastalığı olan annelerin bebeklerinde de doğumsal kalp anomalisi riski artıyor. Genel nüfusta her 1000 bebekten 8’inde doğumsal kalp hastalığı görülürken, bu oran kalp hastası annelerin bebeklerinde %5-6’ya, Marfan sendromu gibi genetik hastalıklarda ise %50’ye kadar yükselebiliyor.
Gebeliğin 19-22. haftaları arasında fetal ekokardiyografi ile bebeğin kalbi incelenebiliyor. Bu yöntem, anne ve bebeğe zarar vermeden kalp anomalilerini tespit etmede etkili bir yol sundu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR NE SÖYLÜYOR?
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, kalp hastalığı olan gebelerde risk yönetiminin önemine dikkat çekti.
Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin (ESC) 2020 yılında yayımladığı bir raporda, kalp hastalığı olan gebelerin %20’sinde komplikasyon geliştiği, bu oranının siyanotik kalp hastalıklarında %50’ye ulaştığı belirtildi. Ayrıca, İngiltere’de yapılan bir araştırma, kalp hastası gebelerde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskinin sağlıklı gebelerden 2 kat fazla olduğunu gösterdi.
UZMANLARDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kalp hastalığı olan kadınların gebelik sürecinde güvenli bir şekilde ilerleyebilmesi için uzmanlar, multidisipliner bir yaklaşımı şart koştu.
ABD’li Kardiyolog Dr. Michael Ackerman, “Riskli gebeler için kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturulmalı. İlaç kullanımı, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişiklikleri, gebeliğin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasında kilit rol oynuyor” dedi. Ackerman, özellikle ritim bozukluğu olan hastaların gebelik öncesi ablasyon tedavisiyle risklerinin azaltılabileceğini vurguladı.