Siyasetin çok yoğun olduğu bu dönemde, Türkiye için sigorta niteliğinde olan Kıbrıs'ta ciddi gelişmeler yaşandığını belirten Halaçoğlu, her ne kadar bugün için Kıbrıs görüşmeleri kilitlenmişse de gelecek günlerde muhtemelen bu görüşmelere yeniden başlanacağını söyledi. Halaçoğlu, Kıbrıs'ta çok önemli bir dönemin arifesinde olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsviçre'deki toplantının konusu topraktı ve amacı da toprak başlığını aşarak Beşli Konferans tarihinin belirlenmesiydi. Yunanistan, henüz toprak başlığı görüşmeleri tamamlanmadan Türkiye'nin garantörlük hakkında geri adım atması koşulunu dayattığı için müzakereler çökmüş görünüyor. Hepimiz biliyoruz ki, şimdi Türkiye'nin müzakerelerdeki aksama nedeniyle suçlanması süreci başlayacak, Türkiye'ye daha fazla esneklik göstermesi için baskı uygulanacak. İyi de bu kaçıncı esnekliktir, nereye kadar bu esneklik devam edecektir? Düne kadar AB için Kıbrıs'ta çözümün şart olduğu söylenmekte ve bir adım önde olma da dahil tüm yük Türkiye ve Kıbrıs Türküne yüklenmekteydi. Şimdi AB üyeliğinin önemi başka nedenlerle göz ardı edilebiliyorsa nasıl olur da Kıbrıs konusunda hala taraflardan sadece birine bu denli baskı yapılabilmektedir?"
UYARMAK İSTİYORUZ
"Rum tarafı masada alabileceği her şeyi, maalesef Sayın Akıncı yetki ve haklarının ötesine geçtiği için fazlasıyla aldı" diyen Halaçoğlu, "Şimdi sıra garantörlük meselesini kendileri için çözmeye geldi. Türk Hükümeti'ni uyarmak istiyoruz. Garantörlük hakkı ile bir kez oynadığınız takdirde, o artık uluslararası anlaşmadan kaynaklı bir hak olmaktan ve asli görevini yerine getirmekten çıkar. Biz bu garantörlük hakkındaki değişim söyleminin FETÖ/PDY'nin parçası olup da henüz hala devletin yakasından sıyrılamamışların Türkiye ve Kıbrıs Türküne dönük düşmanca bir hamlesinin bir ürünü olduğuna inanıyoruz, inanmak istiyoruz. Zira aksini düşünmek mümkün değil" ifadelerini kullandı. Halaçoğlu, hükümetten, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı Ankara'ya davet edip gerekli temasları yapmasını isteyerek, "Ege'de adalarımızın Yunan işgaline girmesine ses çıkarılmaması, yine Kıbrıs'ta şehit kanları ile alınmış toprakların Rumlara terk edilmesi vatana ihanet olacaktır" dedi.
