Tüm dünyada bilim camiasının gündemine oturan beslenme ve immün sistem ilişkisi, Harvard Üniversitesi’nden önemli bir isim olan Beslenme ve Epidemiyoloji Profesörü Dr. Frank Hu’nun dikkat çektiği dört ana kural etrafında şekillendi.

Obezitenin yalnızca metabolik hastalıklar değil, aynı zamanda kronik iltihaplanmayı artırarak bağışıklık sistemini baskıladığını belirten bilim insanları, hem formda kalmanın hem de enfeksiyonlara karşı korunmanın yolunun, disiplinli beslenme seçimlerinden geçtiğini ifade etti.

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR KANITLADI: KİLO KONTROLÜ, İLTİHABI AZALTMANIN ANAHTARI

Son yıllarda yapılan kapsamlı bilimsel çalışmalar, vücuttaki aşırı yağ dokusunun, bağışıklık hücrelerinin işlevini bozan ve kronik düşük seviyeli iltihaplanmaya yol açan sinyal molekülleri saldığını gösterdi. Bu durum, bireyleri enfeksiyonlara ve kronik hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirdi.

1. Kural: İşlenmiş Gıda ve Şekerli İçecekler Sınırlandırılmalı

Dr. Hu, kilo artışının temel nedenlerinden biri olan işlenmiş gıdalar ve ilave şeker içeren içeceklerin tüketiminin minimuma indirilmesi gerektiğini vurguladı.

Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) ödüllü araştırmacılarından olan Hu, bu tür ürünlerin sık tüketiminin, vücuttaki ani kan şekeri yükselmelerine ve sonrasında oluşan hızlı düşüşlere yol açarak hem kilo dengelemesini zorlaştırdığını hem de bağışıklık tepkisini olumsuz etkilediğini belirtti.

2. Kural: Tam Gıdalara Öncelik Verildi

Bağışıklık sisteminin doğru çalışması için gerekli mikro besinlerin, lif ve antioksidanların en iyi kaynağının tam gıdalar olduğunu söyleyen uzmanlar, taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar ve baklagillerin diyete ağırlıklı olarak eklenmesi gerektiğini bildirdi.

Akdeniz diyetinin popüler diyetler arasında hem kilo yönetimi hem de iltihaplanmayı azaltma açısından öne çıktığı, bilimsel yayınlarda güçlü bir şekilde yer aldı.

3. Kural: Kaliteli Yağlar ve Protein İhmal Edilmedi

Dr. Hu, yağların düşman değil, doğru seçildiğinde bağışıklık ve doygunluk için kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Özellikle omega-3 yağ asitleri açısından zengin somon ve sardalya gibi yağlı balıklar ile zeytinyağı gibi tekli doymamış yağların, kronik iltihaplanmayı düşürmeye yardımcı olduğunu ve bu sayede immün sistemin daha iyi yanıt vermesini desteklediğini ifade etti.

Yeterli protein alımının ise bağışıklık hücrelerinin onarımı ve işlevi için şart olduğunun altı çizildi.

4. Kural: "Ne Zaman Yediğin" Artık Kritik Önemde

Salk Biyolojik Çalışmalar Enstitüsü’nden Profesör Dr. Satchidananda Panda, beslenme saatlerinin önemine dikkat çeken araştırmalarıyla tanındı.

Aralıklı oruç (intermittent fasting) üzerine yaptığı çalışmalarla adını duyuran Dr. Panda, yiyecek tüketiminin günün 8-10 saatlik kısa bir zaman dilimine sığdırılmasının, vücudun sirkadiyen ritmini desteklediğini ve metabolik sağlığı iyileştirdiğini gösterdi.

Panda, zaman kısıtlı beslenmenin, kilo kontrolüne yardımcı olmanın yanı sıra, hücrelerin yenilenme mekanizması olan "otofaji"yi tetikleyerek bağışıklık sisteminin sağlıklı kalmasına da katkı sağladığını dile getirdi.

Bu dört temel kuralın, sadece kısa süreli bir diyet değil, kalıcı bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulayan uluslararası uzmanlar, disiplinli bir beslenme yaklaşımının hem ideal kiloyu sağlamada hem de güçlü bir bağışıklık oluşturmada kilit rol oynadığını ifade ettiler.