Kırmızı elmayla karıştırmayın!

Babaannesine KIRMIZI parlak elmalar götüren Kırmızı Başlıklı Kız masalını bilmeyeniniz yoktur..

Özet geçeyim efendim..

Bir gün kırmızı başlıklı kız babaannesine elma götürmeye karar vermiş. KIRMIZI, parlak, büyük ve yuvarlak elmalarını götürürken, ormanda kötü kurtla karşılaşmış..Kurt, güzel sözlerle kandırdığı KIRMIZI başlıklı kızdan önce babaannesinin yanına ulaşıp, yaşlı kadını yemiş. Kırmızı başlıklı kız eve ulaştığındaysa, onu babaannesi kılığında karşılamış..

Kırmızı başlıklı kız, babaannesinin şeklini görünce sorulara başlamış;

-Babaanne burnun niye bu kadar büyük?

-O KIRMIZI elmaların kokusunu daha iyi alabilmek için..

-Kulakların niye bu kadar büyük?

-Seni daha iyi duyabilmek için..

-Ya gözlerin?

-Seni daha iyi görebilmek için..

Ve finali malumunuz.. Kurt babaannenin ardından, KIRMIZI elma getiren kırmızı başlıklı kızı da yemiş..

Evin oradan geçmekte olan oduncu sesleri duyup içeri girince kurdun ne yaptığını anlayıp, onu öldürmüş ve karnından da babaanne ile kırmızı başlıklı kızı çıkarmış..

Kırmızı başlıklı kız, artık KANDIRIKÇILARIN yalanlarına KANMAMASI gerektiğini anlamış..

**

Bu öyküyle daha çocukken uyardı aslında büyüklerimiz.. Gerçek niyetlerini saklayıp sizi KANDIRMAYA kalkarlar.. Ve karşınıza binbir başka suratla çıkabilirler.. Dikkat edin !

**

Bu öykü aklıma nereden geldi biliyor musunuz? Son günlerde bir 'KIZILELMA' furyasıdır gidiyor, biliyorsunuz..

Bir askerimiz, Oğuz Ata'dan bu yana Türk'ün menzili olan 'KIZILELMA'dan söz etti.. Bilen, bilmeyen pek sevindi..

Kızılelma Türk'ün 'Dünya hakimiyeti' hedef ve idealini sembolize eder..

**

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ ayaklar altına almış olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Bizim bir KIZILELMAMIZ var" deyince, içinde KIRMIZI ELMA ve KURT olan bu öykü düşüverdi aklıma..

Hikayede Kırmızı Başlıklı Kız'ın karşısına 'Kurt' çıkıyor...

Hikayede o kandırıkçı kurt babaanneyi yiyor, gerçekteyse Milliyetçiliği ayaklar altına almış olmasına rağmen, kurt edasında bir siyasetçi, bizi..

KANDIRILAN Kırmızı Başlıklı Kız babaannesine KIRMIZI PARLAK ELMA götürüyor.. Gerçekteyse bir siyasetçi bize KIZILELMA ikram ediyor..

Hikayede KANDIRILAN Kırmızı başlıklı kızdı, gerçekteyse biz..     

Oğuz Ata'dan beri Türk'ün büyük ideali, bildiğin, Tayyip Erdoğan'ın dilindeydi..

**

Bu masal ile gerçek bize bir şey anlatıyor..

Türk ve Türklük üzerine 30 yıllık siyasetinizi bildiğimiz için;

1-Türk Milliyetçiliği'ni ayaklar altına alıp, kafatasçılık diyen bir siyasetçi bugün KIZILELMA diyorsa, bu olsa olsa Kırmızı Başlıklı Kız'ın 'KIRMIZI ELMASI'dır olur..

2-KIZILELMA 'Kırmızı Elma' olmadığı gibi, her kurt da BOZKURT değildir..

Dolayısıyla, Kırmızı Başlıklı Kız'ın KIRMIZI elmalarıyla 'KIZILELMA'yı, gördüğünüz her kurtla da 'BOZKURT'u karıştırmamak lazım..

Daha bunun MANKURT'u var, ki, o da bir başka yazının konusu..

"AY ŞEKERİM, YİNE Mİ MİLLİYETÇİLİK!"

Dün, orduya saldırılırken fırsat bilip Türk Milliyetçiliğine saydırıyordu kalemşörler..

Dün, Cumhuriyetin kurumlarına saldırılırken, fırsat bilip Türk Milliyetçiliğine saydırıyordu kalemşörler..

Dün, 'Açılım' tiyatrosu oynanırken de fırsat bilip, Türk Milliyetçiliğine saldırıyordu aynı kalemşörler..

Şimdi birçoğu senden benden milliyetçi (!) Yersen.. İcap ettiği için öyle olduğunu biliyor ve yeniden 'Fıtrat"larına dönecekleri günü bekliyoruz..

**

Ben bu kalemşörlerin konjonktürel kıvırmalarına alışığım da, memleketin "anti-emperyalik entellerini" şaşkınlıkla izliyorum..

Kambersiz düğün olur mu? Girdiler hemen devreye..

Son eporasyonla Türkiye'de bir 'Milli' rüzgar esmeye başlayınca;

"Ay şekerim yine mi Milliyetçilik?" pozları başladı..

"Evet şekerim, yine Milliyetçilik.."

Gerçi bir anti-emperyalik olan senin de, anti-emperyalikliğinden dolayı az da olsa bulaşman lazım ama..

Vakıflarıyla beslendiğin Almanya, Dünya'nın en kritik bölgelerinde aktör olmak için çırpınır durur.. Amacı "Milleti için daha çok kazanmaktır.." Onun Milliyetçi tutumu seni rahatsız etmez.. İş Türk Milliyetçiliğine gelince, "Ay şekerim yine mi?"

Evet şekerim, yine..

**

Amerikalı 8 bin kilometre öteden gelip, Amerikan vatandaşları daha çok kazansın, daha refah içinde yaşasın diye etmediğini bırakmaz.. Onların güdümündeki bilmem ne derneklerinin, bilmem ne kuruluşlarının desteğiyle, sen kendi coğrafyanda yok hükmünde olmayı maharet sayarsın.. Beslendiğin damarın "Milliyetçi" pozisyonuna laf etmez, döner, seni ve geleceğini düşünen "Milliyetçi" bakışa yapıştırırsın lafı, "Ay şekerim yine mi?"

Evet şekerim, yine..

**

Kuzeyindeki Rus, binlerce yılın kadim medeniyetlerinin üzerinden tank gibi geçer, kendi milleti daha huzurlu ve zengin yaşayabilsin diye.. Sen, ondan beslenen gazetelerin, televizyonların gazıyla "Ulusalcılık" diye değiştirip künyeyi, sorarsın, "Ay şekerim yine mi Milliyetçilik?"

Evet şekerim, yine Milliyetçilik..

**

İngilizi aynı, Fransızı aynı.. Ve onların "Sosyal ve kültürel bütçelerinden" ve dahi "Fikri akımlarından" beslenen sen, onların, evrensel değerler, insan hakları, hakklar pozlarıyla perdeledikleri "Milli" kaygılarını "Modernite" sanıp, yapıştırırsın soruyu, "Yine mi Milliyetçilik.."

Evet şekerim, yine Milliyetçilik..

**

Çünkü senin "Enternasyonalizm" sandığın tiyatro, aslında güçlü olanların "Milliyetçiliğinin" sana attığı büyük kazıktır..

Artık, ya bu kazığı reddedip, yürüyüşünü doğrultmalısın.. Ya da altın ayrı, üstün ayrı oynayarak, yürümeye devam..

Kusura bakma şekerim..

Yazarın Diğer Yazıları