Korona etkileri sürüyor. Birçok insanda bu sendrom görülüyor

Korona etkileri sürüyor. Birçok insanda bu sendrom görülüyor
Etkileri devam eden korona virüsün beraberinde Languishing adı verilen sendroma sebep oldu. Uzmanlardan bu sendromla ilgili açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Covid-19 salgını, 2019 yılında başladığından beri dünyayı etkilemeye devam ediyor.

Virüs nedeniyle insanlar sosyal hayattan uzaklaştı ve kendilerini içe kapattı. Bu durum, Languishing adlı bir sendromun ortaya çıkmasına yol açtı. Bu sendrom, özellikle 35 yaş altındaki insanlarda yaygın olarak görülüyor ve kişilerde isteksizlik, durgunluk ve tatminsizlik gibi duygulara neden oluyor. Languishing sendromu hakkında bilgi veren uzmanlar, bu sendromun depresyon veya tükenmişlikle karıştırılmaması gerektiğini ve bununla baş etmenin yollarının olduğunu söylüyor.

Uzman Klinik Psikologu Kerime Begüm Özkaya, Languishing sendromunun pandemi sonucu ortaya çıkan bir terim olduğunu belirterek, “Languishing sendromu; kişinin kendini durgun veya tatminsiz hissettiği bir durumdur. Pandemide yaşanan kısıtlamalar ve yasaklar nedeniyle insanlar yalnızlaştı ve sıkıntılı bir ruh haline girdi. Pandemide biz aslında tehlikeli durumlarda verdiğimiz savaş ya da kaç tepkisini öğrendik. Tehlikeli durumlarda ya savaşırız ya da kaçarız. Bu da bizi psikolojik olarak etkiledi ve Languishing sendromunu tetikledi. Bu sendromda kişiler kendilerini mutsuz, boşlukta, durgun hissediyorlar. Günlük hayatlarında yapmaktan zevk aldıkları şeyleri yapmak istemiyorlar. Arkadaşlarıyla görüşmek istemiyorlar, yeni bir kitap okumak veya film izlemek istemiyorlar. Bu isteksizlik, durgunluk, tatminsizlik hali Languishing sendromu olarak tanımlanıyor” diye konuştu.

“HAYATIN AKIŞINDAN KENDİMİZİ ALIKOYMAMALIYIZ”

Özkaya, Languishing sendromu ile mücadele etmenin mümkün olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bölünmemiş zamanlar yaratmak önemli. Bunlar; kendimizi iyi hissedeceğimiz küçük zaman dilimleri oluşturarak kendimizle baş başa kalmak ve anın tadını çıkarmak demektir. Mesela bir kahve içmek, sevdiğimiz bir dizi veya film izlemek gibi şeyler yaparak kendimize pozitif bir zaman ayırmak. Ayrıca uzun ve zor hedefler yerine kısa ve başarabileceğimiz hedefler koymak da bize iyi gelecektir. Düzenli uyku, dengeli beslenme, spor yapma gibi fiziksel sağlığımızı koruyacak alışkanlıklar da bu sendromdan kurtulmamızı sağlayacaktır. Bunların yanında pandemi sonrasında sevdiklerimizle buluşmak, sosyal aktivitelerde yer almak da bize psikolojik olarak destek verecektir. Burada önemli olan hayatın akışından kendimizi alıkoymamak.”

İlgili Haberler