Türkiye’deki liberallerin önde gelen ismi Etyen Mahçupyan, son döndem tekrar popüler olan Doğan Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni adlı kitabını hedef aldı. Serbestiyet’tin Youtube yayınında Yıldıray Oğur’la yaptığı programda Etyen Mahçupyan “1975 yılında ben doktora talebesiyken, o zamana kadar çıkmış bütün külliyat okunmak durumunda olduğundan Doğan Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni’ni de okumuştuk. Okutan hocamızın bütün okumalardan sonra Avcıoğlu’nun kitabı için “Ne kadar kötü bir kitap değil mi?” dediğini ve bizim de bütün talebeler olarak ‘Hakikaten’ dediğimizi hatırlıyorum” dedi.
Kitabın kötü bir kitap olduğunu iddia eden Mahçupyan “İçine girdikçe uyduruk bir kitap. Bütün datalar belirli bir hedefe yönelik toplanmış. İdeolojik bir kitap. Yani anlamaya yönelik değil, kendi varsaydığını anlatmaya yönelik. Bilim dünyasında bu tip kitaplara kötü kitap deniyor” diyerek sözlerini sürdürdü.
Z KUŞAĞI OKUYOR
Doğan Avcıoğlu’nun baş yapıtı olan Türkiye’nin Düzeni kitabı ilk çıktığı 1968 yılında büyük yankı uyandırdı ve satış rekorları kırdı. Uzun süredir baskısı olmayan kitap en son Tekin Yayınevi tarafından tekrar basıldı. Tekin Yayınevi’nin sahibi Elif Akkaya “Kitaba büyük ilgi var. Yayınevine gelip kitabı alanların yüzde 90’ı Z kuşağı” dedi.
Kitap basıldığı dönemde halkta olduğu kadar akademik dünyada da büyük etki yarattı. YÖK Tez Merkezi’ne baktığımızda Doğan Avcıoğlu hakkında 9 adet akademik çalışma yapıldığı görülüyor. Doğan Avcıoğlu’nu ve kitabını beğenmeyen Etyen Mahçupyan hakkında ise hiçbir çalışma yapılmamış.
NE ANLATIYOR
Eserde Selçuklulardan başlayan tarihsel süreç, Osmanlı bağlamında gelişen sömürge tipi bir kapitalizmin Cumhuriyet döneminde Demokrat Parti ile işbirlikçi bir kapitalizme dönüşme sürecini ayrıntılı tarihsel verilerle anlatmıştır. Türkiye'nin kalkınamamasında iç dinamiklerden daha çok dış dinamikler belirleyici kabul edilmiştir. Osmanlı'daki merkeziyetçi yönetim anlayışına yaptığı vurgu ile Türkiye'nin geri kalışını göçebe çobanlığa bağlayan Toynbee'nin, Müslümanlığa bağlayanların, “Asya tipi üretim tarzına bağlıdır” diyen Sencer Divitçioğlu'nun ve “Osmanlı İmparatorluğu bir çeşit feodalitedir” diyen Behice Boran'ın iddialarını reddetmektedir. Eserde demokrasi ve liberalizm gibi kavramlara üçüncü dünya açısından eleştirel yaklaşılmıştır.
AKP’YE KADAR UZANAN BİR LİBERAL YOLCULUK
1968'de Robert Koleji'nde lise eğitimini tamamlayan Mahçupyan, 1972'de Boğaziçi Üniversitesi'nden kimya mühendisi olarak mezun oldu ve aynı üniversitede işletme dalındaki yüksek lisansını 1974'te tamamladı. Ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin iktisat bölümünde, uluslararası iktisat alanındaki yüksek lisansını 1977'de tamamlayıp, bu bölümde 1977-1980 yılları arasında araştırma görevlisi olarak görev yaptı. 1980 ile 1996 yılları arasında özel sektörde üst düzey yöneticilik yaptı. 1995-96 yıllarında Cem Boyner’in Yeni Demokrasi Hareketi içerisinde yer aldı. 1994'te Yeni Yüzyıl gazetesinde köşe yazarlığına başladı. 1997'de Radikal gazetesine, 2000'de Radikal gazetesinden ayrılıp bir süre Yeni Binyıl gazetesinde yazdı. Ardından FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinde köşe yazarlığına geçti. 2007'de Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından bu gazetedeki sürekli yazılarını sonlandırdı ve Agos gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Bu görevini Kasım 2010'da bıraktı. Mayıs 2014'te de Zaman gazetesinden de ayrıldı. Ekim 2014'te dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Etyen Mahçupyan'ı başdanışmanlığa getirdi. Mart 2015’te bu görevinden istifa eden Etyen Mahçupyan Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin kurucular kurulunda yer aldı.
Yandaş yazar: "Hilafet yeniden ilan edilmeli!"Gündem