Medyaradar'ın yazarı para ve yüzük çalıp serbest kalan gazetecileri yazdı

Medyaradar'ın yazarı para ve yüzük çalıp serbest kalan gazetecileri yazdı
Merdan Yanardağ ile Barış Pehlivan gibi gazeteciler yorumları nedeniyle cezaevine girerken, yandaş gazetecilerin hırsızlık davalarına bile yayın yasağı getiriliyor.

Medyaradar yazarı Varol Ersoy, yandaş gazetecilerin 'toz pembe hayatını' yazdı. Cezaevlerinin iktidarı eleştiren gazetecilerle dolu olduğunu söyleyen Ersoy, "Merdan Yanardağ ve Barış Pehlivan bunlardan ikisi. Seversiniz, sevmezsiniz; suçları ne? Yazı yazmak, yorum yapmak!" dedi.

İktidarla arası iyi olan gazetecilerin ne yaparlarsa yapsınlar korunduğunu ve kollandığını söyleyen Ersoy, yandaş gazeteci Metin Özkan'ı örnek gösterdi. Ersoy, "Bir kadının çantasına dalarken görüntülenen yandaş özgür, iktidarı eleştiren cezaevinde" sözleriyle adalet sistemini eleştirdi.

Ersoy'un "Para çal, yüzük çal ama asla eleştirme!" başlıklı köşe yazısında yer alan ilgili bölüm şöyle:

"Metin Özkan…

Bu arkadaşı tanıyor olmalısınız… Bir buçuk yıl öncesine kadar CNNTürk’ün kadrolu yorumcusuydu. Görevi, yorum adı altında CHP’ye ve Atatürkçülere bindirmekti.

***

Bu arkadaşın adı bir buçuk yıl önce “adli” bile değil, “çok adi” bir işe karıştı:

2021’in Aralık ayında Kemerburgaz’da bulunan ünlü bir restoranda Ufuk Enginler isimli kadının çantasından 700 dolar para çalmakla suçlandı.

Mekanın kamera görüntülerinde Özkan’ın çantadan bir şeyler alıp cebine koyduğu dikkat çekiyordu.

Metin Özkan hemen bir açıklama yapıp yayınlanan kamera kayıtlarının montaj olduğunu, ülkemizi bölmek isteyen karanlık güçlerin kendisine komplo kurduğunu söyledi.

“Para değil, puro aldım” dedi.

Kimse de kendisine “Tanımadığın bir kadının çantasından puro alman çok mu normal?” diye sormadı.

Soruşturma dosyasına giren bilirkişi raporunda da Özkan’ın cebine koyduğu şeyin ne olduğunun anlaşılamadığı kaydedildi.

***

Avukatlarının yasal işlem başlattığını söyleyen Özkan, ilk iş olarak bu olayla ilgili görüntülerin ve haberlerin yayınlanmasını engellemek için Ankara 2. Sulh Hukuk Ceza Hakimliği’nde 23 Şubat 2022 tarihinde bir karar aldırdı.

Olayın olduğu yer İstanbul, karar Ankara mahkemesi tarafından alınıyor ve Ekşi Sözlük başta olmak üzere tüm sitelerdeki yorumlar siliniyor.

Eyvallah!

Peki olay tam olarak nasıl gelişiyor?

***

Yeniçağ gazetesinin haberine göre, bir davette Özkan’la aynı masada oturan Ufuk Enginler, restoranın giriş bölümünün olduğu yere çantasını bırakıp tuvalete gidiyor. Özkan, çantanın etrafında bir süre dolaşıyor. Sonra çantadan bir şeyler alıp cebine koyuyor.

Bunların hepsi kamera kayıtlarında çok net bir şekilde görünüyor.

Meraklısı bugün bile internette bulup seyredebilir!

Parasının çantada olmadığını anlayan Ufuk Enginler, restoranın kameralarının kontrol edilmesini isteyince olay ortaya çıkıyor.

Kamera kayıtlarının incelendiğini öğrenen Özkan, iddiaya göre kadına parasını yolluyor ama Enginler parayı geri almıyor.

Metin Özkan’ın bunun üzerine daha büyük bir para teklifinde bulunduğu ve Enginler’in bu teklifi de kabul etmediği iddialar arasında…

Olayın ortaya çıkmasından sonra açıklama yapan Metin Özkan, iddiaları reddediyor ve avukatlarının yasal işlem başlattığını dile getiriyor:

“Saçma sapan montaj, iftira bir haber. Metin Özkan’ı böyle mi susturacaklar? Avukatlarımız gerekli işlemlere başladılar. Montaj bir görüntü üzerinden ne olabilir ya? Kolay mı o kadar insan harcamak? Avukatlarım konuyla ilgileniyor.”

***

Uzatmayayım; soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Metin Özkan hakkında bir süre önce takipsizlik kararı verdi. Kararda dosyaya yansıyan bilirkişi raporunda görüntünün net olmaması sebebiyle şüphelinin elinde ne olduğunun açık bir şekilde tespit edilemediğine dikkat çekildi.

Özkan’ın savunmasında olay mahallinde bulunan puro kutusunu aldığını beyan ettiğinin belirtildiği kararda bu beyanın bilirkişi raporuyla uyuştuğu aktarıldı. Dinlenen tanıkların da olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin olmadığının aktarıldığı kararda atılı suçun işlendiğine dair müştekinin soyut iddia ve beyanından başka delil, emare ve bulgunun olmadığı kaydedildi.

***

Şikayetçi Ufuk Enginler’in avukatı Cesim Parlak ise takipsizlik kararına itiraz etti.

Sonuç çıktı mı?

Hayır!

Başlangıçta yandaş televizyonlara çıkarılmayan bu arkadaş, bugünlerde yeniden aynı ekranlarda boy göstermeye başladı."

İlgili Haberler