Irak’ın Kürdistan bölgesinde, Bassetki kasabası yakınlarında yer alan bir tepenin altında, Mezopotamya’nın unutulmuş bir hazinesi gün yüzüne çıktı: Antik Mardaman şehri.

Yaklaşık 4.000 yıl öncesine tarihlenen bu kayıp şehir, arkeologların titiz çalışmaları sayesinde yeniden keşfedildi.

Tübingen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Peter Pfalzner liderliğindeki uluslararası ekip, bölgede buldukları çivi yazılı tabletler ve kalıntılarla, Mezopotamya’nın erken kent merkezlerinden birinin hikayesini ortaya koydu.

MEZOPOTAMYA’NIN KALBİNDE BİR TİCARET MERKEZİ

Mardaman, MÖ 3.000’den MÖ 600’e kadar neredeyse kesintisiz yerleşim görmüş bir kent olarak dikkat çekti.

Prof. Pfalzner, “Mardaman, Mezopotamya’dan Anadolu ve Suriye’ye uzanan ticaret yollarında stratejik bir konuma sahipti. Bu keşif, bölgenin ekonomik ve kültürel ağını anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor” dedi.

Kazılar sırasında ortaya çıkan 93 adet çivi yazılı kil tablet, MÖ 1250’ye tarihleniyor ve Asur İmparatorluğu dönemine ait önemli bilgiler içeriyor. Ancak tabletlerin çoğu kötü korunmuş durumda olduğu için deşifre edilmesi zaman alacak gibi göründü.

ULUSLARARASI UZMANLARDAN GÖRÜŞLER

Oxford Üniversitesi’nden Mezopotamya tarihi uzmanı Dr. Karen Radner, Mardaman’ın keşfinin bölge tarihine yeni bir boyut kattığını belirtti:

“Bu tabletler, Asur öncesi dönemde kuzey Mezopotamya’nın siyasi ve sosyal yapısını anlamamız için bir hazine niteliğinde. Mardaman, sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir yönetim merkezi olabilir.”

Radner, tabletlerin deşifre edilmesiyle kentin kralları, tüccarları ve günlük yaşamı hakkında daha fazla bilgi edinilebileceğini vurguladı.

Kazılarda ayrıca, az bilinen Mittani Krallığı’na (MÖ 1550-1300) ait bir tabaka da bulundu.

Pennsylvania Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Holly Pittman, “Mittani dönemi buluntuları, bu krallığın ticaret ağlarını ve kültürel etkisini yeniden değerlendirmemizi sağlayacak. Mardaman, Mezopotamya’nın çok katmanlı tarihini gözler önüne seriyor” dedi.

ZORLU KOŞULLARDA DEVAM EDEN ÇALIŞMALAR

Bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve güvenlik sorunlarına rağmen, arkeologlar 2017 ve 2018 yıllarında kazılarını sürdürdü.

Prof. Pfälzner, “Bassetki’deki bulgular, kuzey Mezopotamya’nın Tunç Çağı’ndan Asur dönemine kadar olan evrimini anlamak için kritik bir öneme sahip” diyerek çalışmanın zorluklarına dikkat çekti.

Ekip, tabletlerin dijital görüntülerini oluşturmak için hesaplamalı fotografik yöntemler kullanarak, yıpranmış metinleri çözmeye çalıştı.

GELECEK İÇİN UMUT VADEDEN KEŞİF

Mardaman’ın keşfi, sadece arkeologlar için değil, tarih meraklıları için de heyecan verici bir gelişme.

Harvard Üniversitesi’nden eski Yakın Doğu uzmanı Prof. Dr. Piotr Michalowski, “Bu tür keşifler, Mezopotamya’nın zengin geçmişini anlamak için birer anahtar. Mardaman, bize antik dünyanın günlük yaşamından devlet yönetimine kadar pek çok konuda bilgi verebilir” dedi.

Kazılar devam ederken, Mardaman’ın sırları çözülmeyi bekledi. Bu antik şehir, Mezopotamya’nın derinliklerinde saklı kalmış hikayeleriyle, insanlık tarihine yeni bir sayfa açmaya hazırlandı.