Daha önce ‘parti yönetimlerine’ kızıp mitinglere gitmeyen, fakat sandıkta oylarını ‘partileri lehine’ kullanan bazı seçmenler, bu kez Sultan hazretlerinin yaptıklarına kızıp 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde meydanları doldurmaya başlayınca, birçok ülkücü seçimlerde MHP’nin en az ‘yüzde 20’ oy alacağı ümidine kapılmıştı.
Ancak, 2011 seçimlerinde ‘yüzde 13.5’ oy alan, 2014 seçimlerinde ‘yüzde 17.82’ye yükselen MHP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde ‘yüzde 16.29’ oranına geriledi.
MHP, Osmaniye hariç, ‘birinci’ çıktığı bütün illerde üstünlüğü diğer partilere kaptırdı.
MHP’nin aldığı oy oranı ile ilgili, ‘teşkilatların olağanüstü gayretleri’, ‘milletin kendini savunma refleksi’ ve ‘parti tabelası’ gibi bir sürü neden sayabilirsiniz.
Ancak bir tek nedeni gösteremezsiniz:
O da MHP Genel Merkezi.
* * * 
Tarihinde belki de ilk defa ‘tek başına iktidar’ fırsatı MHP’nin ayağına kadar gelmişti.
MHP, eğer Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi ile bir ‘millî ittifak’ oluşturup, diğer ‘irili ufaklı partileri’ de etrafına toplamış olsaydı, ‘iktidara hazır’ olduğu havasını vererek millet üzerinde bir ‘umut dalgasına’ neden olacaktı.
MHP’nin bir türlü nüfuz edemediği bazı AKP seçmenleri, ‘baraj’ açmazından kurtulan Saadet Partisi tarafından ‘kendi algı kodları’ ile yakın markaja alınıp ikna edilecekti.
Büyük Birlik Partisi ise çeşitli gerekçelerle MHP’den uzak duran ‘milliyetçi’ eğilimli seçmen kitleleri üzerinde etkili olacaktı.
Böylelikle MHP, oturduğu yerden, oluşacak ‘çarpan etkisi’ ile belki de ‘yüzde 30’ sınırlarını zorlayacaktı.
Fakat bu fırsat bilinerek tepildi.
* * * 
Dr. Devlet Bahçeli, seçim öncesinde teşkilatların ‘moralini’ ve ‘motivasyonunu’ yükseltecek ‘sisteme’ alternatif ‘fikri’ ve ‘ideolojik’ bir hedef ortaya koyamadı.
Bugüne kadar ‘Türkçülük Bayramı’nın adını dahi değiştirmeye kalktığını unutup, ‘seçim beyannamesini’ açıklamak için ‘3 Mayıs’ tarihine kadar bekledi.
Şapkadan ‘tavşan’ yerine, çıka çıka ‘CHP beyannamesinin’ kötü bir kopyası çıktı.
Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi ‘seçmen sayısı’ nedeniyle stratejik öneme sahip büyük şehirlerde, ‘geniş seçmen yelpazesine’ hitap edebilecek ve ‘kendi parti tabanını’ da fazla rahatsız etmeyecek adaylara yer vermekten kaçındı.
İleride ‘tehdit unsuru’ olurlar korkusu ile ‘halk arasında karşılıkları olan’ ve ‘ağızları laf yapan’ isimlerin üzerine acımasızca çizik çekti. 
* * * 
İzlediği usta strateji ile ‘parti içi muhalefeti’ tamamen bertaraf ettiği düşüncesine kapılan Dr. Devlet Bahçeli, tartışmaların önünü kesecek ‘demokratik bir ön seçim’ yapmak yerine, adeta insanların zekâsı ile dalga geçercesine ‘internet’ üzerinden ‘açık oy/gizli tasnif’ yöntemi ile temayül yoklamasına gitmeyi tercih etti.
‘Sonucu’ açıklanmayan yoklamada ‘kimin ne kadar’ oy aldığını acaba bilen var mı?
Öyle görülüyor ki milletvekili listelerini, yoklamada ‘fazla oy alanlardan’ daha çok, ‘oy alamayanlar’ üzerinden oluşturdu.
‘Dava’ ve ‘mücadele’ insanlarından ziyade, kendisine ‘sorun’ çıkarmayacak, gözü kapalı ‘biat’ edecek isimleri listelere doldurdu.
Mesela, “Devlet Bahçeli Vakfı” kurucusu olan kaç kişiye listelerde yer verildiğini hiç sorgulayan var mı?
* * * 
30 Mart 2014 sonuçlarına göre, ‘etnik ırkçılık’ temelinde şekillenen HDP ‘yüzde 4.16’ olan oylarını ‘yüzde 13.12’ bandına taşıyarak ‘üç kat’ artırırken, ‘kültür milliyetçiliği’ temeline dayanan MHP ne yazık ki ‘yüzde 1.53’ oranında oy kaybetti.
Bu sonucun tek müsebbibi, koleksiyonlarını yaptığı ‘antika otomobillere’ baktığı ‘sevginin’ onda biri kadar ülkücülere ‘sevgi’ ile bakamayan Dr. Devlet Bahçeli’dir. 
MHP Genel Başkanlığı yaptığı 17 yıl içerisinde ‘toplam 11 seçim’ kaybeden Dr. Devlet Bahçeli, sonucu bir başarı gibi göstererek şöyle diyor:
- “Tuzak, fitne ve istismar felaketine rağmen partimiz seçimden başarıyla çıkmıştır. Müfterilerin yoğun gayretlerine rağmen gücümüze güç eklenmiştir. Partimizin başarısını küçültmeyi aklından geçiren kim varsa yanlıştadır.” 
* * * 
‘Sağ’ ve ‘sol’ ekseninde ortaya çıkan ve ‘yüzde 65/yüzde 35’ temeline oturmuş olan ‘eğilim’ faktörü yüzünden AKP’nin iktidar alternatifi CHP değil MHP’dir.
Onca ‘ihanete’, onca ‘hırsızlığa’ rağmen, ‘yüzde 40’ oy bloku ile hâlâ AKP’nin arkasında duran seçmenlerin Dr. Devlet Bahçeli’ye verdikleri mesaj şudur:
- “Sen o partinin tepesinde oturmaya devam ettiğin müddetçe MHP’nin tek başına iktidara gelmesi asla mümkün olmayacak.”