Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Milletin alın teri ile Noel keyfi çatanlar

Bir yılımız daha uçup gitti.

Herkes, 'yeni bir yılı' karşılamanın dayanılmaz mutluluğunu yaşamaya çalışıyor da hiç kimse 'günleri sayılı' olan ömründen, 'koskocaman bir yılı' daha geride bıraktığını aklına dahi getirmek istemiyor.

Aklı başında bir insan, "Bir yıl daha kocadım, beni bekleyen kaçınılmaz sona bir adım daha yaklaştım" diye biraz ürperir, değil mi?

Ancak biz, oldukça nev-i şahsına münhasır bir milletiz.

Kara bulutlar gibi üzerimize çöken, 'gaflet', 'dalalet' ve de 'hıyanet' yıllarına, ne yazık ki 'eğlenerek' meydan okuyoruz.

'Tepkisizliğimizi', 'aymazlığımızı', 'kayıtsızlığımızı', 'duyarsızlığımızı', 'vurdumduymazlığımızı' günübirlik alemler ile unutmaya çalışıyoruz.

Bizi 'tarih sahnesinden' silinişe, 'yok oluşa' doğru sürükleyen süreci, 'kafa çekerek', 'dans ederek', 'gerdan kırarak', 'göbek atarak' kutluyoruz.

Temenni ediyoruz, ama düşünmüyoruz ki yeni yıl asla kendiliğinden 'barış', 'dostluk', 'zenginlik' ve 'güzellikler' getirmez.

'Baba Noel'in torbasından da öyle zannedildiği gibi 'beleşten hediye' falan çıkmaz.

Belli ki geçen yıl meydana gelen hadiseler 'aklımızın başımıza gelmesine' yetmedi, anlaşılan önümüzdeki yıl da aynı cümbüş, aynı 'yalan rüzgârı' ile heba olup gidecek.

***

2015 yılında, bir önceki yıla göre 'gelir dağılımındaki' uçurum biraz daha açıldı.

İstatistiklere göre, Türkiye'de 'açlık sınırının' altında yaşayan insanların sayısı '500 bini' aştı, '15 milyondan' fazla insan ise 'yoksulluk sınırının' altında yaşam kavgası veriyor.

Her zaman olduğu gibi, 2015 yılında da 'kazançlı çıkan' yine aynı kesimdi:

- "Mutlu azınlık!"

Bir başka deyiş ile 'crema' taifesi.

Halden ve gidişattan öyle anlaşılıyor ki 2016 senesi de yine 'onların yılı' olacak.

Zira, 'iktidarlar değişse' de 'ekonomi çökse' de 'ülke batmanın eşiğine gelse' de onlar için hiçbir şey ifade etmiyor.

Her halükârda 'onlar' kazanıyor.

Ülkenin kaynaklarının başına çöreklenen ve "iman eşittir para" felsefesi ile hareket eden 'crema tabakası' için her yeni yıl, 'yurt dışında Noel tatili' anlamına geliyor.

Neden?

Çünkü bu sömürü tabakasının çok sosyetik bireyleri, 'alın teri' dökerek, 'üretim' sektörlerine yatırım yaparak para kazanmıyorlar.

Daha çok 'avantadan', 'rantiyeden', 'faizden', 'teşvikten', 'hırsızlıktan', 'vurgundan', 'soygundan', 'ucuz işçilikten' ceplerini dolduruyorlar.

Çoğu kez 'vergi' dahi ödemiyorlar.

Sıkıştıklarında bir yolunu bulup Meclis'ten 'kişiye özel' af yasaları çıkartıyorlar.

***

Türkiye'deki oteller ve eğlence merkezleri sinek avlamaya devam ederken, 'sömürü teşekkülünün' doğuştan ayrıcalıklı parazitleri, her yıl soluğu 'yurt dışında' alıyor.

İsteyen istediği yere gidebilir; ancak adamlar 'babalarının terekesini' har vurup harman savurmaya gitmiyorlar, 'milletin sırtından' sömürdüklerini çarçur ediyorlar.

İstatistiklere göre, her yıl ortalama 100 bini aşkın seçkin kişi 'Noel Bayramını' yurt dışında kutluyor.

Harcanan yaklaşık '250 milyon' dolar.

Bu para, 'nüfusunun dörtte biri' açlık sınırının altında yaşamaya çalışan Türkiye gibi bir ülke için 'çok' değil, oldukça 'korkunç' bir rakam.

Milyonlarca insan, her gün 'mercimeğe', 'nohuda', 'makarnaya' kaşık sallarken, onların sırtından 'artı değere' dönüşen milyonlarca dolar bir kalemde yurt dışına uçup gidebiliyor.

Ne için?

Crema tabakasının asalakları, felekten 'vur patlasın, çal oynasın' bir iki gece çalsınlar diye.

Peki bu çarpık tablo kimin eseridir?

Milletin seçip Meclis'e gönderdiği 'sözde' milletin temsilcileri, milletin kaynaklarını 'kredi', 'teşvik', 'faiz' adı altında crema tabakasına 'altın tepsi' içerisinde sunarsa, crema tabakası da o kaynakları 'yurt dışında' çatır çatır tüketmeye devam eder.

'Kapitalist düzenin' kaidesi budur.

***

Yiyin efendiler yiyin, patlayınca, tıksırıncaya dek yiyin.

Nasıl olsa ayaklarınızın altında 'horul horul uyuyan' 78 milyonluk bir halk yığını var.

Belki inanmayacaksanız ama siz 'çalınca', 'vurunca', 'soyunca', 'talan edince', 'yağmalayınca', 'hortumlayınca', 'götürünce' milyonlar zevkten dört köşe oluyor.

Vatandaş, 'beklentilerinin' faturasını ne yazık ki hep 'hayal kırıklığı' ile ödüyor.

'Beklentiler' üzerine saltanat kuranlar ise 'malı' götürüyor.

İyi uykular aziz milletim; iyi uykular.

Mutlu yıllar crema; mutlu yıllar.

Yazarın Diğer Yazıları