Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın görevden alınmasını köşesine taşıyan Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "Hayret etmiyor da değilim! Yıl olmuş 2019, hâlâ ciddi ciddi Türkiye'de Merkez Bankası'nın bağımsız olduğunu düşünenler var. Yok, kanuna aykırıymış vay efendim görevden alınması mümkün değilmiş. Arkadaş siz hangi ülkeden geldiniz? Şimdi anladınız mı Türkiye ekonomisinden neden cacık olmayacak! Kurumlar çalışmadıkça, başkanlık sistemi sürdükçe bu ülkenin ekonomisi düzeltilemez. Herkes bunu anlayacak!" diye yazdı.
Saray'ın Çetinkaya'yı faizleri düşürmediği için görevden aldığı iddialarını da değerlendiren Muratoğlu, faiz indirimi olursa doların 15 liraya çıkabileceği uyarısında bulundu.
İşte Muratoğlu'nun "Olmadı ahdi, kovar mı kendisini?" başlıklı yazısı:
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya kovuldu. Sanılanın aksine bu onun için bir onurdu. Bugüne kadar kendisini hep eleştirdim. Söylemediğimi bırakmadım. Hiç de beğenmezdim.
Ne yalan söyleyeyim ben kendisini emirlere harfiyen uyan, sarayın bir dediğini iki etmeyen biri olarak tanımlıyordum. Öyleydi de! Bunu defalarca kanıtladı.
Demek ki günü geldi, saray ile bir yerde ters düştü. Bu sefer emir demiri kesemedi. Hatta saraya karşı çıkıp istifa bile etmedi. Dik durdu. Ve kovuldu! Hâlâ beğenmiyorum lakin artık saygı duyuyorum.
Ahmet Davutoğlu'ndan tutun, Kadir Topbaş'a, Melih Gökçek'ten sayısız bakana kadar… Hiç birinin yapamadığını yaptı. İstifa etmeyerek hakkını korudu. Bir kere biat etmedi, kurtaramadı koltuğu…
Hayret etmiyor da değilim! Yıl olmuş 2019, hâlâ ciddi ciddi Türkiye'de Merkez Bankası'nın bağımsız olduğunu düşünenler var. Yok, kanuna aykırıymış vay efendim görevden alınması mümkün değilmiş.
Arkadaş siz hangi ülkeden geldiniz? Şimdi anladınız mı Türkiye ekonomisinden neden cacık olmayacak! Kurumlar çalışmadıkça, başkanlık sistemi sürdükçe bu ülkenin ekonomisi düzeltilemez. Herkes bunu anlayacak!
Dünyada sadece Türkiye'de mi kovuluyor ki merkez bankası başkanları? Mesela bu yıl Pakistan, Surinam ve Kenya'da kovuldu. Geçen yıl Sudan, İran ve Sierra Leone diye bir ülkede… Önceki yıl ise Barbados ve Angola'da… Hepsi, Türkiye'yi yönetenler ile aynı kafada…
Ekonomi anlamında bu ülkelerden farkımız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hiç düşünmeyin çünkü çoğunun kredi notu bizden daha iyi durumda!
Oysa kovulan Murat Çetinkaya'nın başa gelmesi için emek verilmişti. Yasa bile değiştirilmişti. Normal şartlarda üniversite diplomanda ekonomi yazmıyorsa stajyer olarak bile işe başlayamazsın Merkez Bankası'nda… Hazret, ekonomi diploması olmadığı halde Merkez Bankası'nın başına geçirilmişti. Ne oldu şimdi?
Murat Çetinkaya gitti yerine yardımcısı Murat Uysal geldi! “Yoo Merkez Bankası hâlâ bağımsız! Bakın Murat Bey devam ediyor!” gibi bir şey mi deneniyor acaba? İnananı çıkar nasıl olsa!
Kim geldiği fark etmeyecek ki! Murat Uysal yerine Yılmaz Morgül bile atansa gidişatta bir değişiklik olmayacak.
Sen gidip faizlerin suni olarak indirmesi için emir vereceksin, üzerine Merkez Bankası'nın para basmasını emredeceksin. Adını da ihtiyat akçesi deyip işin içinden çıkacaksın. Ekonomiyi felakete sürüklerken suçu başkasına atacaksın! Bence kurtardı kendini Murat Çetinkaya…
Faiz oranını Merkez Bankası direkt belirlemez. Serbest piyasa belirler. Türkiye'de ekonomi gerçekten iyiye gitse zaten faizler düşer. Merkez Bankası da piyasaya uyum sağlar, dengeyi tutturmaya bakar.
Faizleri indirmemesi ve kurumsal hedefleri tutturamaması nedeniyle Murat Çetinkaya'nın kovulduğu açıklandı. Yahu geçen yıl seçimler biter bitmez; “Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” diyen kimdi? Olmadı ahdi! Tutturamadı hedefleri? Kovar mı ki kendini?
Aldın yetkiyi sıfırla faizi!
On yedi yıldır aynı nakarat; “Faizler düşürülmeli!” Kime söylüyor bunu? Ülkeyi ben mi yönetiyorum?
Burada da kalmıyor; “faizler düşerse üretim artar, ihracat artar, bankalar değil halk kazanır.” Doğru… Düşür o zaman faizi!
Nitekim yüzde 4.5'dan yüzde 24.5 seviyesine çıktı. Hatayı kim yaptı? Merkez Bankası mı?
Madem öyle bizzat karar alsın, faizleri indirsin. “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir” teorisini dünyaya kanıtlayıp Nobel Ekonomi Ödülü'nü ülkeye getirsin. Ödül sarayın salonunu süslesin.
Yani “faizler düşürülmesi gerek!” falan demeyecek, “faizleri yüzde 10'a düşürdüm” diyecek! Ya da; “Aldım yetkiyi sıfırladım faizi!” Diyebilir mi? Der tabii ki! Koskoca Cumhurbaşkanı… Ya sonrası?
Bir şey deneyelim mi?
Merkez Bankası başkanını, saraya çağırıp; “indirin şu faizleri” diyor ya… Başkanın yerinde olsam, emir telaki ederim faizleri “15 puan” birden indiririm!
İndir dedin indirdim. Seni mi çekeceğim? Sonrasını o düşünsün.
Hikmetinden sual olunmaz. İndir dedi, indirdim! Esas eğlence o zaman başlar. Doları artık 10 liraya mı uçar, 15 lirada mı nefeslenir… Herkes neyin ne olduğunu görür.
Neydi; “vatan satmak yüksek faizle olur” dahası “faiz ısrarcıları karşılarında beni bulur” demişti. İyi işte ne vatanı satalım ne Cumhurbaşkanı'nı karşımıza alalım.
