İzmir'in Bayraklı ilçesinde son günlerde sahile vuran çok sayıda ölü balık, çevre sakinlerinde büyük bir tedirginliğe neden oldu. Özellikle sıcak yaz günlerinde bu durum, sadece balık ölümleriyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda bölgede yayılan ağır koku ve hızla çoğalan sinekler, halkı rahatsız etmeye başladı.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) olayın başlıca sorumlusu olarak gösterilirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri de hızla harekete geçerek kıyıya vuran ölü balıkları toplama çalışmalarına başladı.
"BALIK KOKUSUNU SOLUMAK ZORUNDA KALIYORUZ"
Bayraklı'da yaşayan ve sürekli olarak bölgeden geçen Ahmet Husalar isimli bir vatandaş , durumu şu sözlerle ifade etti: “Motor kullanıyorum ve bu yoldan neredeyse her gün geçiyorum. Ancak son zamanlarda kokuda inanılmaz bir artış fark ettim. İzmir gibi medeniyetin başkenti olarak görülen bir şehirde yaşıyoruz ama ne yazık ki insanlar balık yiyemiyor. Üstelik, balık kokusunu da istemeden solumak zorunda kalıyor.
Bu sorunun bir an önce çözülmesini bekliyoruz. Özellikle yaz aylarında bu koku dayanılmaz bir hale geliyor. Kış aylarında bile ara ara bu kokuyu hissediyoruz, ama yazın çok daha kötü. Hizmet bekliyoruz, başka bir şey değil.”
Sahilde yürüyüş yaparken görüşlerini dile getiren Rıdvan Şinasi ise, bölgede yaşanan değişimden duyduğu üzüntüyü dile getirdi: "Ben doğma büyüme buralıyım. 1960'lı yılların başında, çocukken burada denize girerdik. O zamanlar buralar plaj gibiydi, su tertemizdi. Körfezde yunusların yüzdüğünü görmek mümkündü, kaplumbağalar bile vardı.
Ancak ne yazık ki şimdi bunların hiçbiri kalmadı. Körfez artık kendini temizleyemiyor, bu tamamen kirliliğin bir sonucu. Ölü balıklar, hem büyük hem de küçük boyutlarda, sahile vurmuş durumda ve bu gerçekten üzücü bir manzara.
Suyun ne kadar kirli olduğunu görmek için sadece bakmak yetiyor. İlgililerin bu duruma acilen el atması lazım, çünkü körfezin hali gerçekten felaket.”
"BELEDİYE BİLİMLE BARIŞAMADI"
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar da bu duruma dikkat çekerek İzmir Körfezi'nin son 25 yılın en kirli dönemini yaşadığını belirtti. Prof. Dr. Yaşar, "İzmir’de derelerin betonlanması, bu kirlilik sorununu daha da büyüttü. Aslında bu durum, bilimle ilgisi olmayan yanlış uygulamaların bir sonucu.
Derelerin altı betonlandığı andan itibaren kokular yayılmaya başladı.
Bu olaylar adım adım geldi ve maalesef önlenemedi. 2004 sonrası dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başkanları, bilimle barışamadılar ve bu da İzmir Körfezi’nin bu hale gelmesine yol açtı,” dedi.
Bu üzücü tablo, İzmir gibi büyük ve tarihi bir şehrin karşı karşıya olduğu çevresel sorunların boyutlarını gözler önüne seriyor. Bölge halkı, yetkililerin bir an önce harekete geçerek bu duruma müdahale etmelerini ve körfezi eski, temiz günlerine döndürmelerini umut ediyor.
Ancak mevcut tablo, İzmir Körfezi’nde daha geniş çaplı ve uzun vadeli bir temizlik ve koruma çalışmasının gerekliliğini gösteriyor.
