AA
Kırkpınar'ı "Edirne'nin düğünü" olarak nitelendiren Edirneliler ve esnaf kente sosyal ve ekonomik katkı sağlayan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için hazırlıklarını tamamladı.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Irmak, AA muhabirine, Kırkpınar'ın kentin ekonomisini canlandıran bir organizasyon olduğunu söyledi.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin Edirne'nin adını tarihe altın harflerle yazdırdığını belirten Irmak, "Kırkpınar'la ilgili bütün hazırlıklarımızı tamamladık. Esnafımızı ziyaret ettik ciğerciler, köfteciler, otelciler herkes mutlu ve memnun. Edirne Kırkpınar'a hazır, Türkiye'nin dört bir yanından gelecek misafirlerimizi bekliyoruz." dedi.
Irmak, sadece yılın bir haftası değil Kırkpınar'la ilgili yıl boyunca etkinlikler düzenlenmesi gerektiğine değindi.
Edirne "Turizm Elçisi" Bahri Dinar, Kırkpınar'ın dünyanın en büyük güreş organizasyonu olduğunu dile getirdi.
Kırkpınar'ın "Edirne'nin düğünü" olduğunu ifade eden Dinar, "Büyük bir heyecan yaşıyoruz. Edirneliler ve esnaf olarak Kırkpınar'a hazırız. Baş cazgırın 'pehlivan, pehlivan' nidalarını yıl boyunca özlemiştik. Edirnelilerin düğünü başlıyor artık." diye konuştu.
Edirne'nin yurt içi ve yurt dışından gelecek çok sayıda güreşseveri ağırlayacağını söyleyen Dinar, kent merkezi ve ilçelerdeki otellerin dolduğunu belirtti
Tüm dünyanın gözünün Edirne'de olduğunu anlatan Dinar şunları kaydetti:
"Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri dünyanın her tarafında biliniyor ve tanınıyor. UNESCO'ya girmiş bir Kırkpınar'dan bahsediyoruz. Japonya, Amerika, Fransa ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerimiz yılın hangi dönemi olursa olsun Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi'ni ziyaret ediyor. Biz Edirneliler Kırkpınar'ı nasıl heyecanla bekliyorsak bütün dünya da bunu heyecanla bekliyor."
Dinar, babadan oğula dededen toruna geçen Kırkpınar geleneğinin günümüzde de artarak devam ettiğine değindi.
Gençlerin yağlı güreşe ilgi duyduğunu anlatan Dinar, "Ellerinde zembillerle bir bakıyorsun 13,14 yaşında bir çocuk Antalya'dan gelmiş, bir bakıyorsun babasıyla Rize'den gelmiş. 'Ne yapıyorsun' diyoruz, 'ben Kırkpınar'a güreşmeye geldim' diyor. Gençler için er meydanında güreşmek büyük bir ayrıcalık. Yarın bu çocuklar başpehlivan olacak onlar da çocuklarına Kırkpınar'ı aşılayacak." ifadelerini kullandı.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Bilimi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Selma Sol ise Kırkpınar'ın 2010'da UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne kaydolduğunu hatırlattı.
Kırkpınar'ı sürdürülebilir kılma konusunda herkese görevler düştüğünü ifade eden Sol, "Kırkpınar'ın düzenlendiği mekanın iyileştirilmesi, pehlivanların ve misafirlerin kalacağı yerlerin artırılması öncelikli yapılması gerekenler arasında yer almalı. Hem yurtta hem de dünyada tanınırlığını artırmak için Kırkpınar etkinlikleri yıl boyunca sürmelidir." dedi.
Sol, Kırkpınar'ın sosyal, turizm ve ekonomik açıdan kente katkı sağladığını vurguladı.
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Dervişoğlu da Kırkpınar'ı ulusal basının yanı sıra uluslararası basının da takip ettiğini belirtti.
Kırkpınar haftasında dünyaya yapılan haber akışıyla önemli bir tanıtım yapıldığını vurgulayan Dervişoğlu, "Bu yıl 662. kez düzenlenecek kültüre, Edirne bir asırdır ev sahipliği yapıyor. Edirne bu kültürel mirasın temsil noktası haline gelmiş durumda. Yağlı güreş deyince insanların aklına ilk Edirne geliyor." diye konuştu.
